Her sinemacının ulaşmak isteyeceği zirve noktası vardır: ya klasikler arasında yerinizi alırsınız, ya popüler kültürün bir parçası olursunuz. Kalite ve bayağılık arasında bir seçim yapmanız gerektiği izlenimini yaratan bu cümlenin pek de anlamlı olmadığını ispatlayan bu cümlenin varlığından habersizseniz tabi.
QUENTIN TARANTINO, SNATCH, KEVIN SPACEY
Üç kral. Üçü de etkileyici, üçü de yeterince bayağı yeterince kaliteli ve üçü de geleceğin klasiklerinden.
QUENTIN TARANTINO
Modası geçmiş konuları modası geçmiş teknikleri ve modası geçmiş oyuncuların kendine has radikal üslubu ile harmanlayıp ya çok sevdiğimiz ya da tamamıyla nefret ettiğimiz yapımlar haline getiren Tarantino, 90’lı yılların sinemasına kendi tarzını kabul ettirmeyi başardı ve 1992 yılında Sundance film Festivali’nin açılış filmi olan “Reservoir Dogs” (Rezervuar Kopekleri) ile ilk çıkışını gerçekleştirdi.
Yönetmenliğinin yanı sıra senaryo yazarlığı, yapımcılık ve hatta oyunculuk da yapan Tarantino elde ettiği bu ünü gençlik yıllarında vıdeo arşivi olan mağazalarda çalışmasına borçlu olduğunu belirtiyor. Bugüne kadar aralarında Reservoir Dogs, Pulp Fiction, Desperado ve Jackie Brown gibi 90’lı yıllara damgasını vuran filmlerin de bulunduğu 16 film çekti. Büyük yankı uyandırması beklenen son filmi Kıll Bıll’ın en geç haziran başında vizyona girmesi bekleniyor. Şiddetin ve küfrün en sarsıcı şekliyle kullanıldığı filmler -Reservoir Dogs işkence sahnesi- çekmesine rağmen filmlerinin tümünde “ekran estetiği ” ni yakalayan Tarantino, her filminde mutlaka yer verdiği ve kendisinde takıntı haline gelmiş bazı sahnelerle- yürüyüş ve bagaj sahneleri- dikkat çekiyor. Sinemayla ilgilenen herkesin mutlaka hakkında bir şeyler bilmesi gerektiği bir dahi; “God among the directors!”.
SNATCH
Guy Ritchie’nin yönettiği, 2000 yılında vizyona giren “Snatch elmaslar, yasa dışı boks bahisleri, çingeneler, gangsterler mücevherler ve köpeklere dair bir film. Yönetmen Guy RITCHIE filmdeki bu öğeleri ‘Lock Stock’dakilere benzer şekilde kullanmıştır.
Hikaye, yasadışı bir boks müsabakası düzenlemeye çalışan bir Türk’ün çevresinde gelişiyor. Boksörlerden biri için bahse giren Briktop, bu boksörün Demir Yumruk Mıckey (Brad Pitt) ile yaptığı bir kavga esnasında ölmesinden hiç memnun kalmayacaktır. Bütün bunlar olurken, bir yanda da “yumruk büyüklüğünde bir elmas” hedef alan bir mücevher kaçakçılığı operasyonu sürmektedir. Filmin konusunun çok ilgi çekici olmamasına rağmen Guy Ritchie saçtığı çekim teknikleri, oyuncu seçimi ve oyunculuğun gerçekçiliği sayesinde izleyiciyi 104 dakika boyunca perdeye kilitliyor. Brad Pitt, Benicio Del Toro, Ewen Bremner, Rade Serbedzıja ve Dennis Farına’nın rol aldığı İngiliz yapımı filmi mutlaka en kısa zamanda arşivinize eklemelisiniz. “Before zee Germans come ..”
KEVIN SPACEY
Usual Suspects’deki topal Verbal Kint, K-p ax’deki uzaylı, American Beauty’deki mutsuz aile babası Lester ve Ordinary Decent, Criminal’daki haydut rolleriyle tüm sinema severlerin hafızasına kazınan aktör sinema dünyasında son yılların yükselen değeri olarak görülüyor. Birçoğumuz gibi ben de onu geç keşfedenlerdenim ve izlediğim ilk Spacey filmi olan Usual Suspects’den sonra onun en fantastik hayranlarından biri haline geldim.
Kevin Spacey, canlandırdığı karakterlerin özeliklerini izleyiciye aktarmaktaki ustalığıyla filme yönelen tüm ilgiyi kendi üzerinde topluyor. Bakışları, duruşları, konuşması ve rolünü canlandırmadaki ustalığıyla sizi büyüleyecek, aynı anda hem filmin en önemli parçası olup hem de bir “one man show” gerçekleştirerek tüm gözleri üzerinde toplayacak bir oyuncu görmek istiyorsanız, Kevın Spacey’i izlemelisiniz.
Zeynep TİMUÇİN – Batuhan ÖZDEMİR