Akıllı Ulaşım Sistemleri Müdürü Muhammed YAVUZ ile merak edilen bir konuyu , akıllı ulaşım sistemlerini konuştuk. Muhammed Bey bize “akıllı ulaşımda neredeyiz, geliştirilen projeler neler, daha neler yapabiliriz, ulaştırma ve lojistik sektöründeki yeri nedir” sorularının cevaplarını verdi. Verdiği cevaplar ve samimiyetinden dolayı Muhammed Beye teşekkür ederiz.
Akıllı Ulaşım Sistemleri ile ilgili olarak Dünya’nın çeşitli ülkelerinde birbirinden farklı tanımlamalar bulunmaktadır. Söz konusu sistemi siz nasıl tanımlıyorsunuz? Sistemin akıllı olması ile kastedilen tam olarak nedir?
Bir araca, yola veya durağa teknolojiyi yüklediğimizde bu sistemlerin akıllı olduğu ile ilgili bir düşünce ortaya çıkıyor fakat bizim düşüncemiz bu şekilde değildir. Sadece teknolojiyle değil bir durağa , araca ya da yola sürdürülebilir ve basit bir şekilde kullanıcının istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak çözümleri akıllı ulaşım sistemleri olarak görüyoruz. Dünyadaki bununla ilgili tüm örnekleri ve yapılan çalışmaları takip etmenin yanı sıra biz de AR-GE çalışmaları yapıyoruz, ürün geliştirmeleri gerçekleştiriyoruz.
Akıllı Ulaşım Sistemlerinin ulaştırma ve lojistik sektörüne entegre hale getirilmesinin sektörümüze ne gibi olumlu etkilerinin olacağını düşünüyorsunuz?
Akıllı ulaşım teknolojilerini sektörel bazda düşünmemek gerekir. Çünkü artık akıllı şehir kavramları söz konusudur. Akıllı şehir kavramı altında toplu ulaşım, toplu taşıma ve bunların çevreye veya trafiğe etkileri söz konusudur. Bunların faydalarını söylemek gerekirse tabi ki ilk olarak ekonomik faydası olacak, konfor artışı ve maliyetlerde düşüş ve kalite artışıdır.
Sistemin maliyetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Sistem zor, karmaşık ve masraflı diyebilir miyiz?
Ortaya bir hizmet sunduğumuz için hizmetin faydasına bizim yaptığımız iş üzerinde yani toplu taşımaya kattığı konfor, kalite, yolcuya kattığı kalite ya da bizim aus ile sağladığımız maliyetin azalması düşündüğümüz maliyet etkinliğine bakıyoruz. Çok pahalı sistemlerde var biz bunları da araştırıyoruz ve bakıyoruz. İlk kurulum maliyeti yüksek sistemler olmasının yanı sıra katkısına baktığımızda maliyeti karşılayan sistemlerdir. Örneğin; biz de araçlarımıza 3000 tane şarj istasyonu koyuyoruz. Bunun maliyetinden çok yolcuya kattığı konfor ve katma değer karşılığında bu maliyetleri üstlenebiliyoruz. Her araca araç takip sistemi koyuyoruz. 6000 araçlık filomuzu bir sitemden yönetmemizi sağlayan bu sistemin maliyetinden çok katma değer konusu bizim için daha önemli bir konu halini alıyor. Toplu ulaşımın konforunu arttırmanız demek aynı zamanda insanları özel araçlardan toplu ulaşımlara yöneltmeniz anlamına geliyor. Bu da İstanbul genelinde trafikte iyileşmeyi sağlıyor trafikte iyileşme ise yine toplu ulaşımın konforunun artmasını sağlıyor ve maliyetlerimizin de azalmasını sağlıyor ama biz burada maliyet etkinliğine bakmıyoruz ; biz burada yolcuya sağladığımız konfora bakıyoruz. Çeşitli maliyetler söz konusudur bunlar ; ilk kurulum maliyeti, bakım maliyeti, sürekli geliştirme maliyeti .Konfor artışı için bunları yapıyor olmamız gerekiyor. Amacımız toplu ulaşımın kalitesini arttırmak.
Mobil uygulamalar, durak bilgilendirme sistemleri , engelli erişilebilirliği ile ilgili sistemler ya da diğer yolculara yönelik bilgilendirme sistemlerinin yolculuk konforunu arttırmaya yönelik sistemler olduğunu söyleyebiliriz.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bünyesinde oluşturulmuş olan ve söz konusu sistemlerin geliştirilmesiyle ilgili olarak faaliyetler yürüten ekip veya biriminiz var mı?
Evet. Ulaştırma Bakanlığı ile ortak çalışıyoruz. Akıllı ulaşım ile ilgili ulaştırma bakanlığı bir doküman da yayınladı. Bu dökümana da çeşitli katkılarımız oldu. Zaman zaman ulaştırma bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz çalışmalar oluyor. Çalıştaylar oluşturuyoruz. Strateji geliştirme dairemiz ya da AUS tarafından yönetilen bir süreç söz konusudur.
Gelecek dönemler ile ilgili planları / projeleriniz nelerdir?
Ben burada toplu taşımadaki çalışmalardan bahsetmek isterim. Dört ana başlıkta çalışmalar yapıyoruz. Bilgilendirme sistemlerine , konfor arttırıcı sistemlerine, filo yönetimi ve operasyon sistemlerine, elektronik ödeme sistemlerine, emniyet ve güven sistemlerine yönelik çalışmalar yapıyoruz.
Ayrıca biz çalışmaları yaparken erişilebilirlik konusunda ayda bir engelli komiyonumuzla birlikte herhangi bir engeli olmayan yolcularımız nasıl bu sistemlerden faydalanabiliyorsa aynı şekilde engelli yolcularımızın da kullanabilmelerini sağlıyoruz. Bununla ilgi büyük şehrimizin engelli komisyonuyla çalışmalar yürütüyoruz. Ürettiğimiz hizmeti onlara sunup kullanılabilirliğini sorguluyoruz. Sesli durak sistemleri ve duraklarda bulunan sesli bilgilendirme sistemleri yeni geliştirilip uygulamaya geçen sistemlere örnek verebilirim. Duraklardaki herhangi bir arızaya hızlı çözüm üretebilme adına Skada sistemini koyup uzaktan yönetebilme imkanını oluşturduk. Yeni bir tasarım araçlarımıza koyduk bununla birlikte aktarma noktaları veya tarihi yerleri, büyük hastaneleri belirten işaretler gibi eklemeler yaptık. Bunun yanı sıra bir kara kutu sistemimiz mevcut. Bu sistemde araçtaki 48 farklı veri ile sürüş analizleri ile şoföre eğitim aldırıp, mekanik araç arızalarını tespit edip çözümler üretebilme imkanı veren bir sistemdir. Şoförün sürüş bilgisi, araca yönelik her türlü bilgi, motor sıcaklığı, yakıt tüketimi gibi güvenliği sağlamak adına kullanılan bir sistemdir.
Akıllı Ulaşım Sistemlerinin Dünya uygulamaları incelendiğinde hayata geçirilen ve çalışmaları devam eden “Akıllı Yol” projesi, AUS Planları, Dinamik Mesaj İşaretleri gibi çeşitli projelerin ülkemiz uygulamaları nelerdir? Bu kapsamda planlanan ve uygulanan sistemlerden bahseder misiniz?
Bilgilendirme ve konfor arttırıcı sistemleri de üçe ayırıyoruz. Bunlar; yolculuk öncesi, yolculuk anı ve yolculuk sonrasındaki ilişki yönetimi gibi kısmları ele alıyor. Filo yönetimi ve operasyon tarafında ise şuan 6000 araçlık bir filoyu 10 saniye de bir cevap alarak araçların yerini, görev takibini ve zamanında orda olabilmelerini kontrol edebiliyoruz. Elektronik ödeme sistemleri ise şuan her toplu taşımada yer alan İstanbul Kart yönetimi sistemi yine büyükşehrin kontrolü altında bulunuyor. Bununla ilgili yaptığımız uzaktan yükleme çalışmaları son aşamaya gelmiş bulunmakta.
Emniyet ve güvenlikle ilgilide kaza önleme sistemleri, panik butonu kamera sistemleri ve yüz tanıma sistemleri üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Yine gerçekleştirdiğimiz yolcu sayım sistemlerinin hatlar ve araçlar arasındaki dengelenmenin sağlanmasına çok fayda sağlayan bir sistem olacağını düşünüyoruz. Nesnelerin interneti yani bu verilerin alınması ve bu verilerin anlamlandırılması çalışmamız var. Çeşitli verileri birleştirerek devasa bir veri havuzu oluşturuyoruz. Bunlar araçlardan 10 saniyede bir aldığımız sinyaller veya her gün 4 milyon kişinin kullandığı Mobiett uygulamasından gelen verilerden oluşuyor. Karar destek sağlayabilecek sistemlerin üstüne çalışmalar yapıyoruz. Mobiett üzerinde çeşitli iyileştirmeler ve yenilemeler oluyor. Akıllı uygulama veya akıllı telefon dediğimiz şey otobüsün kaç dakika sonra geleceğini söylemesi değil biz daha çok ben daha yatağımdayken otobüsün geldiğini ya da her gün kullandığın yolda trafik olduğunu tespit edip alternatif yol öneren sistemdir diyoruz.
Akıllı Ulaşım Sistemleri kullanma düzeyimiz ile ilgili olarak neler söyleyebilirsiniz? Bu sistemlerin kullanımının şehir içi ve şehirlerarası trafik, yolcu yoğunluğu ile trafik kazalarının azaltılmasına etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Akıllı ulaşım sistemleri toplu taşımaların konforlarını ve kalitelerini arttırarak yolcuları özel araçtan toplu taşımaya çekerek İstanbul trafiğinin yoğunluğunu azaltmakta bir diğer amaçlarımız arasındadır.
Akıllı ulaşım üzerine yapılan faaliyetlerden beklentiniz nedir?
Sadece toplu ulaşım olarak bakmamak lazım biz Büyükşehir Belediyesi olarak her noktada yer alıyoruz. Sinyalizasyon sistemleri, Elektronik denetleme sistemleri, meydanlarda internet gibi çeşitli projeler var metroda ya da deniz ulaşımında yaptığımız çalışmalar ve bunların tamamı için gerek kendimiz ar-ge yapıyoruz gerek firmalar çalışıyoruz. Firmalarla çalıştığımızdaki asıl beklentimiz ise sunacağımız bu hizmetleri sürdürülebilir, maliyeti etkin formatlara çevirmeleri hem de toplu ulaşımın sunduğu hizmete değer katıp kalitesini arttırmalarıdır.
TRANSİST gibi fuarlarda çeşitli AUS firmalarını bir araya getirmedeki beklentileriniz nelerdir?
İETT’yi “4D” olarak tanımlıyoruz. Bunlar dengeleyici, düzenleyici denetleyici ve danışman. Aslında bu tarz fuarlar bizim danışman rolümüzle eşleşiyor. Bizim toplu taşımadaki bilgi birikimini yönetmek gibi bir amacımız var. Biz şuanda dünyada izlenen, Türkiye’de öncü İstanbul’da ise yöneten bölümündeyiz. Biz böyle bir ulaşım fuarında danışmanlık rolümüze katkı sağlıyoruz. Bu fuarları çeşitli konuların tartışılması, sunumların yapılması, sempozyumların düzenlenmesi , toplu ulaşımdaki değişiklikleri görmek ve birlikte adım atıyor olmak için gerçekleştiriyoruz.