Küreselleşmeyle birlikte işletmeler arasındaki rekabet anlayışı giderek değişmeye başladı. Değişime ayak uyduramayan işletmeler rekabette geri kalırken yenilikçi yaklaşım sergileyen işletmeler rekabette bir adım daha öne geçiyor. Günümüzde işletmeler arasındaki rekabet o kadar artmış durumda ki yapılan teknolojik yenilikler, müşteri memnuniyeti için atılan adımlar, yaratıcı çözümler yetersiz kalıyor. İşletmeler artık yüzeysel, kısa dönemli iyileştirmelerin dışında temele yönelik, uzun dönemli, stratejik iyileştirmelere gidiyor. İşletmeler için oldukça önem arz eden ve karmaşık bir yapı olarak değerlendirilen tedarik zinciri kavramı da bu noktada öne çıkıyor.
Tedarik zinciri yönetimi; işletmelerin değişken pazar koşullarına cevap verebilmeleri, müşterilerin talep ve beklentilerini karşılayabilmeleri için vazgeçilmez bir sistem olarak tanımlanabilmektedir. Temelde eş zamanlı olarak tedarik ve operasyon maliyetlerini azaltmak ya da söz konusu maliyetleri kontrol altına almak hedeflenmektedir. Tedarik zinciri, gerçekleşen talep ve müşteri beklentileri ile üretim süreçleri arasındaki dengeyi sağlamalıdır. Bu dengenin sağlanabilmesi için de tedarik zincirinin sürekli geliştirme ve iyileştirmeye tabi tutulması gerekmektedir. Tedarik zinciri yapısının durağan bir özellik göstermesi ise sağlıklı işlemediği ile ilgili bir göstergedir.
Tedarik zinciri yönetiminin yöneticiler ve çalışanlar tarafından iyi anlaşılması ve uygulanması işletme içi çözümlerde oldukça önem taşımaktadır. Yapılan çalışmalarda işletmelerdeki birçok sorunun zincir içindeki yanlış planlamalardan kaynaklandığı ortaya konulmuştur.
Günümüzde işletmelerin rekabet gücü karşısında tedarik zincirinin rekabet gücü ve yetenekleri daha büyük bir önem taşımaktadır. İyi ve etkin bir tedarik zinciri yönetimi, tedarik zinciri üyesi işletmelere de önemli ölçüde maliyet avantajları sağlamaktadır. Tedarik zincirinin rekabet gücü ve olanaklarının artırılması için ilk olarak tedarik zinciri üyelerinin rekabet güçlerinin artırılması gerekmektedir.
Tedarik zinciri yönetiminin başarısı da tedarik zinciri üyelerinin faaliyet, performans ve kapasitelerinin uyumlaştırılması ile mümkün olmaktadır. İşletmelerin büyük ya da küçük olmalarına bakılmaksızın, tedarik zinciri yönetimini etkin bir şekilde yürüten işletmeler, sektörde rekabet açısından güçlü bir konuma gelmektedirler.
Diğer bir yandan işletmelerin tedarik zincirinin sistemine uygun davranmaması, değişen koşullara ani cevaplar verememesi işletmenin zayıf ve kırılgan bir yapıya sahip olduğunun göstergesi olmaktadır.
Tedarik zincirinin iyi işletilmesi sonucunda işletmelerin fazladan kaynak kullanımı azalarak, gerçekleştirilen kaynak tasarrufu daha fazla verim elde edilecek alanlara yatırım olarak yönlendirilebilmektedir. İyi işletilen bir tedarik zinciri aynı zamanda zincir üyeleri arasında çekişmeleri azaltarak, işbirliğini de arttırmaktadır.
Özgü UZUNKAYA