Son Kilometre Lojistiği ve Otonom Teslimat Robotları

Kategori: Sayı 19 | 0

Günümüzde küreselleşmenin ve dijitalleşmenin etkisiyle tedarik zincirinde üreticilerden daha etkin bir role sahip olan müşterilerin; hız, güvenli sevkiyat ve düşük maliyet hususlarında talepleri yükselmiştir. Bilhassa e-ticaretin[1] yoğunluğu, rekabeti artırarak lojistik akışlarının daha hızlı hale gelmesini zorunlu kılmıştır. Son kilometre lojistiğinde karşılaşılan trafik yoğunluğu, park alanı sınırlamaları gibi problemler ve tüketici davranışlarının değişimi sonucu işletmeler tedarik zincirini daha canlı tutma isteğiyle yeni yöntemlere başvurmuştur. Bu yöntemler arasında sürücüsüz teslimat robotları, sipariş toplayıcı robotlar, konteyner elleçleme robotları; robotların fonksiyonlarını artırabilmesi için otomatik raflama, sensör, elektronik yollar, mobil raflar, akıllı antrepo gibi teknolojiler yer almaktadır. KPGM[2]’nin yayınladığı ‘’Otonom Teslimat’’ raporu da robotik sistemler sayesinde perakende sektörü ve tedarik zincirinde gerçekleşecek ilerlemeleri desteklemektedir. Şoför istihdamına tehdit olarak görülen araçların sigorta, lisans, bakım, yedek parça gibi hizmetlerle de yeni istihdam alanları oluşturması beklenmektedir.

 

Otonom Teslimat Robotları Nedir?

 

Son kilometre problemini çözebilmek için geliştirilen otonom teslimat robotları, yükleme noktası ile varış noktası arasındaki en hızlı ve güvenli rotayı izleyerek belirtilen konum ve konumlara nasıl ulaşılacağı bilgileriyle donatılan otonom robotlardır. Meydana gelebilecek kazaları önlemek için 360 derecelik kamera ve sensörlerle donatılan araçların yayalara ve trafiğe uyumlu hale getirilerek kentsel hayatta da yer alması hedeflenmektedir.

Daha düşük maliyetle yakıt ve operasyonel zaman tasarrufu sağlayan robotik sistemlerin, kargo teslimatının yanı sıra robot araç filolarına sahip olması da planlanmaktadır.

 

Dünyadaki Otonom Teslimat Robot Projeleri

 

Dünya çapında insan gücü yerine robotların ikamesini gerçekleştirmek için otomasyon teknolojisinde kaydedilen ilerlemeler ışığında otonom teslimat robot projeleri geliştirilmeye başlanmıştır. Tüm dünyayı etkilediği gibi, küresel e-ticaret pazarını da etkileyen Covid-19 salgını, temassız teslimat ihtiyacı ile bu projelerin öneminin anlaşılmasında ve hızlanmasında önemli bir faktör olmuştur.

Kilitli bir kargo bölmesinde on beş kilogram yük taşıyabilen, depo noktasının altı kilometre çapına kadar hizmet verebilen, alanında lider proje ise San Francisco merkezli Starship’tir. Elektrikle çalışmasıyla çevre dostu olan sistem, donatıldığı teknolojilerle engelleri ve trafiği algılayabilmektedir. Binden fazla filo işleten Starship, telefon uygulamalarının desteklenmesiyle sağlanan kargo teslimatı sürecinin her aşamasını takip etme imkânı sunmaktadır. San Francisco’da farklı bir otonom robot girişimi ise Marble’dır. 3D[3] haritalama ve yapay zekâ teknolojileriyle yiyecek teslimatı gerçekleştiren Marble’nin, tıbbi malzeme teslimatını yapması da hedefler arasındadır.

Ford teslimatın gerçekleştirildiği aşamalarda insana gereksinim duyulmaması için; Digit adı verilen hedef noktaya vardığında araçtan paketi alıp teslimatı gerçekleştiren iki bacaklı küçük robot tasarlamıştır. Katlanabilir yapıya sahip Digit, ışık ve mesafe sensörü LIDAR[4]ile stereo kameralarla engelleri algılayabilmektedir. Digit tasarımcıları, teslimat sürecine büyük ölçüde fayda sağlayacağını öngörmektedir. Buna benzer lojistik sürecine katkı sağlayan diğer projeler arasında İsviçre merkezli ANYmal ve Japonya merkezli FedEx Sameday Bot yer almaktadır. 10 kilogram taşıma kapasiteli, 4 ayaklı ANYmal engelleri aşarak kapı zilini çalıp kapı önüne bırakabilmektedir. FedEx Sameday Bot ise yayalara karşı güvenli ileri teknolojisi ve 16 km/s azami hızıyla kapıdan kapıya teslimat yapmaktadır.

Örnek projelerden biri ise, Çin’in 400 milyar dolarlık pazarına girmek için Neolix isimli firma tarafından üretilen sürücüsüz robot kamyonlarıdır. Bununla birlikte 50 kiloya kadar taşıma kapasitesiyle birlikte bir kere şarj edilerek 8 saat fonksiyon gerçekleştirebilen Segway Loomo, ofisler için tasarlanmıştır. Ürettiği drone ve robot kamyonlar vasıtasıyla uzak bölgelere de tedarik sağlayacak olan Çin’in verilerine göre son kilometre teslimat hizmeti hızla büyümektedir.

Robot taksi veya kapsül olarak adlandırabileceğimiz otonom araçlar tasarlayan Continental şirketinin sürücüsüz teslimat projesi; sensör, modelleme, çevre algılama, konumlandırma, karar alma gibi teknolojilere sahiptir. Sensör ve kameralarla kaza yapması engellenen bir diğer proje Nuro. Daha çok yurtiçi pazara teslimat gerçekleştirmesi hedeflenen ve saatte 4 kilometre hıza ulaşabilen Nuro’nun, tanımlanan harita ve verilerle yol güzergahı belirlenmektedir.

Alibaba’nın hayata geçirdiği aynı zamanda çok sayıda kargo taşıyabilen sürücüsüz teslimat robotu, yüz tanıma teknolojisi ve kargoları koruyabilecek ısıya sahip akıllı dolaplara teslimatıyla farklılık yaratmaktadır. Yalnızca eşya ve yemek tedariki sağlamayarak farklı olma özelliği taşıyan başka bir proje ise Yandex Rover’dır. İlk test sürüşü Moskova’daki Yandex Kampüsü’nde yapılan araç, belge teslimatı gerçekleştirecektir.

 

Türkiye’de Geliştirilen Sürücüsüz Teslimat Robot Projeleri

 

Yerli otonom teslimat robotu projesi olan Delivers.ai, daha uygun ve hızlı şekilde online yemek siparişi ve restoran hizmeti sağlayacaktır. Robotik sisteme tanımlanan algoritmalarla en yakın restoran veya süpermarketten ürünü sağlayıp tüketiciye ulaştırmak üzere tasarlanmıştır.Türkiye’de önem taşımakta olan projenin Avrupa’ya ve Dubai’ye açılması planlanmaktadır. Bir diğer yerli proje olan Bizero Robotics,semt pazarlarından teslimat gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Belirli semt pazarları ve ilçeleriyle teslimat testlerine başlayan Pika isimli araç, mobil uygulamayla siparişleri alarak daha fazla bölgeye tedarik sağlayacaktır. Özetle, tüm bilgiler doğrultusunda ‘’taşımacılıkta devrim’’ olarak görülen otonom teslimat robotlarının dünyada son kilometre lojistiğinin umudu olacağına ulaşabiliriz. İşletmeler ve lojistik sektörüne adım atacak olan bizler için oldukça önem arz eden bu projeler, Türkiye’de henüz tedarik zincirinin sorunlarına etkin çözüm niteliği taşımasa da geliştirilmeye devam edilmektedir. Ülkemizin kentsel yaşantısını dikkate alıp diğer tasarımlardan ilham alarak, geliştirilen projeleri daha fazla ilerleterek dinamik lojistik akışına uyum sağlanacağı düşünülmektedir.

Bana kalırsa böyle projeler Türkiye’de yapılması zor olmasa da halkın ne kadar uyum sağlayacağı meçhul çalışmalardır. Çünkü Türkiye’de dronlarla teslimat yaptığınızı düşündüğünüzde yoldan geçen vatandaş dronu düşürüp kargoyu alıp kaçabilecek potansiyele sahip olabilir. Kargonuzun değerli bir kargo olduğunu düşünürsek, kaybolan kargonuzun maliyetinden tutun müşteri memnuniyetine kadar şirketinize büyük problemler çıkaracaktır. Bu yüzden Türkiye’de bu gibi büyük projeler için uzun zamanlar gereklidir.

 

Sudenaz Gümüş

[1] Elektronik ticaret

[2] Klynveld Peat Marwick Goerdeler

[3] 3 dimension (3 boyutlu)

[4] Light Detection and Ranging (Işık Algılama ve Menzil