Belki lojistik denildiğinde ilk akla gelen değil ancak tek başına düşünüldüğünde, baştan sona tüm süreçleriyle lojistik kelimesinin anlamını en iyi karşılayan “Proje Lojistiği” ile sizlerleyiz. Arkadaşlarımız Havva ve Merve, Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği AŞ’den İnsan Kaynakları ve İdari İşler Müdürü Bilal Yayla ve İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Taşkın Taşdemir İle hem şirket hem de proje taşımacılığı alanında kısa bir söyleşide bulunma imkânı buldu. E tabii bize de sizinle paylaşmak düştü. Keyifli okumalar.
Şirketinizle ilgili olarak özel sorulara geçmeden önce şirketinizin misyon ve vizyon politikası hakkında bizlere bilgi verir misiniz?
Hareket’in Misyonu; üstlendiği ağırlığı kaldırma, ağır taşıma ve montaj projeleriyle endüstrinin gelişmesine ve büyümesine katkıda bulunmak ve müşterileri, çalışanları ve paydaşları için katma değer yaratmaktır.
Hareket’in vizyonu; ulusal ve uluslararası arenada, dünya standartlarında proje taşımacılığı ve yük mühendisliği ile montaj hizmetleri veren bir şirket olarak gelişmek ve istihdam yaratmaktır. Bu eksende Hareket’in amacı, gerçekleştirdiği uzmanlık gerektiren projelerle, sektöründe zirvede yer almaktır.
Peki sizce proje taşımacılığı ile ağır yük taşımacılığı operasyonlarındaki faaliyetleri ayırmak mümkün müdür? Sizde durum nasıl?
Aslında nakliye ve ağır nakliye olarak iki bölüme ayırıyoruz. Bunların ikisi de proje taşımacılığı içine giriyor. Nakliye departmanımız 100 ton altı ve gabari dışı olan yükler ile ilgileniyor. Buna vagon taşıması, rüzgâr ekipmanları ve gemi taşımalarını örnek gösterebiliriz.
Ağır nakliye departmanımız ise 100 ton üzeri yüklere bakıyor. Enerji santrali parçaları, jeneratörler, buhar kazanları ağır nakliye için örnek gösterebileceğim yükler arasında.
Genelde müşterilerimizden projeyi alıyoruz ve deyim yerindeyse anahtar teslim olarak sonuçlandırmış oluyoruz. Bu konuda da üç farklı bölümümüzle müşterilerimize destek oluyoruz. Bunları vinç, nakliye ve montaj olarak sıralayabilirim. Bize sadece işin başlangıç ve bitiş tarihleri söyleniyor. Bütün haberleşme ve organizasyonu kendi içimizde gerçekleştiriyoruz. Vinç, montaj ve nakliye hizmetlerinin aynı firmadan alınıyor olması koordinasyon eksikliğini de ortadan kaldırmış oluyor. Aynı zamanda müşteri içinde maliyet avantajı yaratılmış oluyor.
Proje taşımacılığı sırasında karşılaşılan engeller nasıl çözümleniyor?
Proje taşımacılığı içinde imkânsız diye bir şey yoktur. Bunu sağlayabilmek için kullanılacak güzergâhların taşınacak yük için uygun olup olmadığına dair çok derin araştırmalar yapıyoruz. Her çalışma için bir yol raporu hazırlanıyor. Geçilemeyecek kadar sıkıntılı bir güzergâh söz konusu ise tekrar alternatif yollar için araştırma yapılıyor. Bütün alternatiflere bakıldıktan sonra yine çıkar yol kalmadıysa ki bu durumda örnek verecek olursam, yol üzerindeki engel köprü ise, köprünün yıkılması için gerekli izinleri alıyoruz. Ancak bunun karşılığında Karayolları Genel Müdürlüğü’ne teminat veriyoruz ve yükün geçişinden sonra köprüyü tekrar inşa ediyoruz. Yükler genelde oldukça büyük öneme sahip oldukları için, yolun tekrar inşası, köprünün yıkılıp tekrar yapılması, yolun genişletilmesi gibi maliyetler katlanılabilecek maliyetler haline geliyor. Çünkü parçanın ulaştırılamama maliyeti firmalar için çok daha büyük maliyetlere yol açabiliyor.
Proje taşımacılığı için sıkça kullanılan belli güzergâhlardan bahsedebilir misiniz peki?
Belli bir güzergâhımız yok; ama sabit firmalarımızla aramızdaki güven ilişkisinden dolayı oluşan belli başlı güzergâhlardan söz edebiliriz. Çok aktif bir sektör olduğu için güzergâh sürekli değişiyor. Mesela şu anda trafo taşıması yapmaktayız. Bu yüklerin de gelebileceği en uygun yer İskenderun Limanı. İskenderun’dan Şırnak-Silopi sınır kapısında oradan da Irak’a geçiyoruz. Ağır nakliye güzergâhı olarak daha çok bu kullanılıyor.
Yasal prosedürler hakkında bilgi verebilir misiniz?
İlk olarak teminat mektubu hazırlayıp yol belgesi alıyoruz; ama çekici ve yük ağırlık toplamı 150 tonu aştığında ek olarak “köprü tahrik raporu” da isteniyor. Genel olarak da aşıyor. Bu durumda geçilecek güzergâhtaki bütün köprülerin her açıdan fotoğrafı çekiliyor, uzunlukları ve köprü ayak sayıları çıkarılıyor. Daha sonra mühendislik yetki belgesine sahip bir firmayla anlaşılıyor. Bu firma köprüler ile ilgili inceleme yapıyor ve bize ‘bu köprünün üzerinden 200 ton geçer’ gibi bir rapor veriyorlar. Bu rapor ve yol raporu ile birlikte karayollarına başvuruyoruz. Köprü sayısına göre teminat mektubu değişiklik gösteriyor. Yol belgesini, aracın o yoldan geçebilmesi için aldığı izin belgesi gibi düşünebiliriz. Prosedürlerin tamamlanması süreci de değişkenlik göstermekle birlikte yaklaşık olarak 1,5 ay sürüyor.
Taşıdığınız yüklerin değerli olduğunu söylediniz. Bunun için sigorta işlemleri nasıl gerçekleştiriliyor?
Öncelikle şunu söyleyebilirim ki tüm kullanılan araçlarımız öz malımız. Sadece ekipmanlarımız proje üzerinde olduğu durumlarda kiralama yapılıyor. Şirketin taşıdığı bütün malzemeler için yaptırdığımız bir sigorta var. Müşteri özel bir yük olduğunda kendisi de ayrı olarak sigorta yaptırabiliyor.
Proje taşımacılığında katlandığınız ek maliyetlerden bahsedebilir misiniz?
Proje taşımacılığının başlangıcı planlamalardır. Müşterinin bize belirtmiş olduğu tonaj, boyut gibi bilgilere göre sanal olarak hesaplamalar yapıyoruz. İş başladığında belirtilen boyut veya ağırlık açısından fazla bir yükle karşılaştığımızda bütün hesaplamaların tekrar yapılması gerekiyor. Ek maliyetten burada bahsedebiliriz. Bu sebeple müşterilerin verdiği bilgiler bizim için çok önemli.
Öncelikle bize verdiğiniz yararlı bilgiler için teşekkür ederiz. Son olarak, bitirilmiş projelerinizle ilgili bize bir örnek sunar mısınız?
İlginiz için ben teşekkür ediyorum. Size 580 Tonluk Otoklav (bir çeşit buhar kazanı) Nakliyesi projemizden bahsetmek istiyorum. Öncelikle projenin kısıtlarını açıklayayım. Şöyle ki; Hareket Proje Taşımacılığı ve Yük Mühendisliği A.Ş. büyük bir Otoklavın İzmir Aliağa Limanı’ndan Manisa Zorlu Meta Nikel Maden sahasına taşımasını ve temeller üzerine yerleştirilmesini gerçekleştirmiştir. Otoklav 32,45m boy, 7m genişlik, 7.05m yükseklik ve 580 ton ağırlığa sahiptir. Güzergâh İzmir Aliağa Limanı’ndan Manisa Gördes sahasınadır ve yaklaşık 176 km. uzunluğundadır. Güzergâh üzerindeki zorluklar şöyledir; 1 adet köprü By-Pass yapıldı, 2 adet yaya üst geçidi kaldırıldı, 250 adet elektrik ve telefon kablosu kaldırıldı, 16 adet trafik lambası kaldırıldı ve yaklaşık %12 eğime sahip olan 40 kilometrelik dağ yolunda keskin dönüşler ve dar dönüşler genişletildi. Engellerin geçilebilmesi ve özellikle %12 eğimde tırmanılabilmesi ve keskin dönüşlerden geçilebilmesi için 22 dingil buçuklu, 12 çeker dingile sahip, kendinden tahrikli 2 adet 490HP güç üniteli Goldhofer PST/SL-E hidrolik dorse kullanıldı. Gemi Aliağa Limanı’na 26 Nisan 2013 tarihinde geldi ve aynı gün içerisinde 22 dingil hidrolik dorseye yüklenerek 27 Nisan 2013 tarihinde nakliyeye başlandı. Nakliye hızı 1km/h ile 4km/h arasında değişmekte ve en önemlisi ise 176 km yolu tüm ekip yürüyerek kat etti. Otoklav 65 gün sonunda Aliağa Limanı’ndan yüklenmesinden sonra temel üzerinde müşteriye teslim edildi.