Organ Nakli Nedir?
Organ nakli, kadavradan ve canlıdan yapılan bir operasyondur. Tedavisi tıbben mümkün olmayan hastalıklar nedeniyle görev yapamayacak derecede hasar gören organların yerine, canlı veya ölüden alınan yeni, sağlam organın konularak hastanın tedavi edilmesine organ nakli denilmektedir. Kalp nakli dışında önemli bir kısmı canlıdan canlıya yapılabilmektedir. Karaciğer, böbrek pankreas, ince, barsak, kalp nakilleri kadavradan alınarak hastaya nakledilerek gerçekleştirilebilmektedir.
Organ nakli canlıdan canlıya ve kadavradan canlıya yapılan nakiller olarak ayrılabilmektedir.
Bağışlanan her organ yapılan her nakil aslında kurtarılan bir hayatı ifade eder. Ancak Türkiye’de organ bağışının istenilen düzeye ulaşmamasında ve toplumda yeterli duyarlılığın oluşmamasında bilgi eksikliği, önyargılar ve yanlış inanışlar önemli rol oynamaktadır. Organ bağışı ve naklinde doğru zannedilip inanılan yanlışlar ile yıllarca diyalize bağlı kalan ya da organ bağışında bulunmayan birçok insan bulunmaktadır. Türkiye’de organ nakillerinin %75-80’i canlıdan alınan organlarla gerçekleştiriliyor. Bu şekilde yapılan nakillerde tamamen sağlam olan bir kişi ameliyat edilip, organının bir kısmı veya yarısı alınıyor. Bu çok istenmeyen bir durum olmasına rağmen insanları yaşatmak için yapmak zorunda kalıyoruz. Yurtdışında ise bu durumun tam tersi söz konusudur. Organ naklinde organ bağışının önemi büyüktür. Bunun yanı sıra bağışlanan organların ihtiyaç yerlerine zamanında ulaştırılması da söz konusudur. Yerine zamanında ulaştırılamayan organlar işlevini kaybetme riskiyle karşı karşıyadır. Bu süreç de devreye lojistik girmektedir. Organ nakli koordinasyonu iki aşamada gerçekleşmektedir:
Organ Tedariki: Organın bulunarak uygun şekilde çıkartılması ve taşınmasıdır.
Transplantasyon Cerrahisi: Vericiden çıkarılan organın taşınması için yapılan planlama ve daha sonra alıcıya ulaştırılması tamamen lojistiğin konusudur. Organ naklinin taşınmasında zaman en belirleyici faktördür.
Organ çıkarıldıktan sonra;
Kalp 4, Böbrek 18, Karaciğer ise 11 saat içerisinde nakledilmezse organ optimum işlevi göstermez.
Transplantasyonda Lojistiğin Yeri
Organların en kısa sürede, soğuk iskemik zamanını göz önüne alarak, hedef hastaneye, organın bozulmayacak şekilde korunarak taşınmasını içeren süreç transplantasyon süreçlerinde lojistik sistemidir. Uzmanlar ve transplantasyon koordinasyon merkezleri arasındaki tüm iletişim ve bilgi akışları da bu bağlamda lojistik sisteme dahil edilebilir. Organların taşındıkları sırada hasar görme ihtimalleri yüksektir. Eğer organlar Nakil bağışın yapıldığı merkezde gerçekleşecekse; karşılaşılabilecek lojistik problemler en az düzeydedir(% 14 hasar) Organ bekleyen hasta, bağış yapılan hastaneden uzak bir bölgede ameliyat olması asıl sorundur (%29 hasar). Bağış yapılan hastanede organı çıkarma yetki ve etkinliğine sahip bir uzman yoksa bu durumda hastanın bulunduğu hedefe hastaneden transplantasyon ekibinin gidip, organla birlikte geri gelmesi gerekir. Organların taşınmasında da birçok araçtan yararlanılmaktadır. Bunların en başında ambulans uçaklar gelmektedir. Organ naklinde zaman önemli olduğundan dolayı süreyi en aza indirmek için birtakım iyileştirmeler yapılmalıdır. Organ nakli taşıması açısından bazı lojistik çözümler şunlar olabilir;
Kara yolu ile olan ulaşım süresini kısaltmak için transplant ekibi ve potansiyel alıcı için özel ambulanslar, araçlar ve ekipmanlar sağlanmalıdır.
Araçlar özel bir renk ya da işaretle ayırt edici hale getirilebilir ve gerektiğinde trafikteki şoförler trafik radyosu ile bilgilendirilebilir.
Ticari lojistikten farklı olarak fiyat-fayda analizi yapılmamalıdır. Zaman faktörü ve organın tek sefer bulunurluğu göz önüne alındığında, bu operasyonun gerçekleşmesi esas alınmalıdır.
TZ halkalarını teşkil eden her bir birim, taşıdığı kıymetli kargodan haberdar olarak hastaya can vermek amacıyla yaptığı çalışmanın detayları ve önemi hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
Teknik alt yapı ve imkanlar kadar insanın iş gücü kalitesi varlığı, sonucu etkileyen en önemli faktördür.
Ebru Taşbaş