Geçtiğimiz yaz stajımı UND üyesi olan Barsan Global Lojistik şirketinin Almanya acentasında yaptım. Son yıllarda gittikçe ağırlaşan bu rekabet ortamında iki ülkeyi karşılaştırma imkanı buldum.
Onlar mı yanlış yaşıyor yoksa yanlışı yaşayan biz miyiz diye duşundum bazen. Acaba oradaki düzen ve sistem miydi doğruya giden yoksa biz miydik doğruyu göremeyen. Kaybolduğumda bana yolumu gösteren İngilizce bilen bir bayan otobüs şoförüm olmamıştı benim ya da her köşe başında İngilizce’yi ana dili gibi konuşan bir garsonum.
Birlikte olduğum arkadaşların içinde yurt dışına ilk defa çıkan bendim. Her akşam onların dünyanın her köşesinde başlarından geçenler dinlemekten sıkılmıştım. Oysa benim konsolosluğun önünde sabah 05:30’da sıraya girdiğimden ya da döviz kurlarındaki çapraz hareketleri çok iyi bildiğimden başka anlatacak ilginç anım olmamıştı. Sonra neler oluyor diye düşünmeye başladım. Her gece kafamdan binlerce neden geçirip kurgular yazıyordum kendi kendime; Acaba uçak beni başka bir gezegene mi getirmişti yoksa başka bir gezegende yaşayan biz miyiz diye.
Yurt dışında kaldığım sürece Türk medyasını ve Alman medyasını takip etmeye çalıştım. Hemen hemen aynı günde gazetelerde çıkan bir yazı aslında kafamdaki bütün soruları yanıtlıyordu.
Türk insanı her zaman yaptığı güç birlikleriyle bütün dünyaya örnek olmuştur. Sektörün yöneticilerinin her alanda gösterdikleri duyarlılığı tekrarlayacaklarına inanarak Türkiye’nin ve lojistik sektörünün geleceği için birlik olma zamanı şimdi …
Habere göre: Almanya ve Avrupa’nın birçok ülkesinde okuma yazma oranı yüzde 95’lerin üzerinde. Bir eve düşen ortalama gazete sayısı 3 iken (İsviçre’de okuma yazma oranı %99 günde bir eve giren gazete sayısı 6) Türkiye’de okuma yazma oranı %80’lere yakın ki bu oran doğu illerinde çok daha düşük ve ortalama 6 eve bir gazete giriyor. Sonra cevabı çok fazla aramanın gereksiz olduğunu anladım. Aslında cevabı en başından beri biliyordum ama her zamanki gibi yine karşıma çıkmasını istemiyordum. Almanya’da kaldığım sürede tanıştığım arkadaşlarla konuşurken (Amerikan, Slovak, Yunan, Brezilyalı, Polonyalı, İngiliz, Fransız … ) üniversitede Transportation and Logistics (Ulaştırma ve lojistik) okuyorum deyince hepsi beni tebrik etti. Özellikle Amerikalı arkadaşım kendisinin bu bölüme okumak istediğini ve puan derecesi olmadığı için bu bölüme giremediğini söylemesi beni çok etkilemişti. Amerika’da bu pazarın gayri safi milli hasılası dünyanın % 10.’i ve yaklaşık 1 trilyon dolar büyüklüğünde olduğunu düşünürsek neden o kadar kararlı olduğunu anlamak pek de zor gelmiyor bugün bana.
Türkiye’de henüz çok yeni olan bu kavram ABD’de 35-40 yıl, birçok Avrupa ülkesinde ise 20-25 yıl önce lojistik yönetiminin rekabetin en büyük adımlarından biri olduğu anlaşılmıştır. Almanya’da kaldığım yerdeki üniversitede bir başvuru formu verdim kısa bir süre sonra uluslararası düzeyde geçerliliği olan İstanbul Üniversitesi ve not ortalamam sayesinde başvurum kabul edildi. İstersem okula Avrupa’da devam edebilecektim sonra yine aklıma Türkiye’nin Hindistan’dan sonra en çok beyin göçü veren ülke olduğu geldi ve gitmemem gerektiğini düşündüm. Neden biz hep onları arkalarından takip ediyoruz. Artık eğitimin su ve hava kadar vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğu ortada. Neden bizim de bir Rotterdam’ımız yada bir Dubai’miz yok. Savaş tekrar gösterdi ki dünya üzerinde çok önemli bir yere sahibiz neden İskenderun limanımız bir Dubai, bir Rotterdam olmasın. Yine karşımıza alt yapı ve planlama eksikliği çıkıyor bunun nedeni de yine eğitim eksikliği.
Fazla neden aramayalım artık insana yardım yapma zamanı. Şu an İ.Ü. İşletme Fakültesi bünyesinde eğitimimize devam ediyoruz. Ancak teknolojik gelişmeleri yakından takip edip bilimsel çalışmalar için bir binaya ihtiyacımız var. UND’nin öncülüğünde başlatılan bu projeye bütün sektörün destek vereceği düşünüyor ve istiyorum. Artık Türkiye’nin ihtiyacı olan gençler dünyadaki rakiplerimiz adına çalışmasın. İnanın insanı eğitime yatırılacak yatırım kısa süre sonra büyük kazançlar olarak size geri dönecektir. Türkiye’nin ve lojistik sektörünün daha ileriye gidebilmesini için, ufuklara umutla bakmamız için şimdiden göstermiş olduğunuz duyarlılık ve yardımlarından dolayı İ.Ü. Ulaştırma ve Yüksekokulu’ndaki arkadaşlarım adına teşekkür ederim. Türk insanı her zaman yaptığı güç birlikleriyle bütün dünyaya örnek olmuştur. Sektörün yöneticilerinin her alanda gösterdikleri duyarlılığı tekrarlayacaklarına inanarak Türkiye’nin ve lojistik sektörünün geleceği için birlik olma zamanı şimdi …
Yönetim Kurulu Başkanı Uğur AKSU