Horoz’un özgeçmişini kısaca anlatır mısınız? Ne zaman, kim tarafından kuruldu?
Horoz 1942’de Mehmet Emin Horoz tarafından Gaziantep’te kuruldu. Bugüne kadar 3. nesil devreye girdi ortalama 62 yıllık bir mazisi var. Türkiye’nin en eski taşımacılık şirketlerinden birisi. İlk zamanlar daha çok yurt içinde karayolu ve demiryolu taşımacılığı yapmış daha sonra 70’li yıllarda uluslararası taşımacılığa başlamıştır.
Lojistiği ilk kullanan şirket olduğunuz söyleniyor?
Lojistiği de ilk biz kurduk, ondan sonra bizde bilirsiniz bir sektör 20 sene, 30 sene unutulur, kimse girmez ama birisi girdiği zaman üç ay içinde herkes girer. Onun gibi oldu bizim işimiz de, biz lojistik ismiyle şirketi kurduktan sonra 1- 2 yıl için de 300, 500 tane şirket kuruldu ve herkes lojistik ismini kullandı.
Uluslararası ortaklarınız var mı? Kaç ülkede hizmet veriyorsunuz?
Merkezi Fransa’da olan SDV şirketi ile ortaklığımız var bu sayede dünyadaki tüm ülkelere worldwide hizmet verebiliyoruz. Dünyada 550 noktada hareket kabiliyetimiz var. Türkiye’de 265 civarında yerel ofisimiz, 16 bölge müdürlüğümüz ve kargo taşımacılığımızı yürüten 21 aktarma merkezi bulunan bir sistemimiz var. Bu sayede müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını ve taleplerini karşılıyoruz.
Bugünlerde genişleme politikanız var mı? Çalışmalarınız nelerdir?
Tabii ki var, yerimizde hiçbir zaman durmamamız gerekir. Her zaman projelerimiz olacak Spesifik olarak önce ülkemizin etrafında olan ülkelerde HOROZ olarak devreye giriyoruz. Bunun ilk adımını Rusya da attık. Planımızın içinde Irak var. Irak ve Rusya’da bu yıl şirketlerimizi kuracağız, faaliyetlerimizi artıracağız. Zaten faaliyetlerimiz var. Oralarda yerleşik firma haline geleceğiz. Bunun yanında ülkeleri ve özellikle AB’ye giren ülkeleri kapsayan senede 3 ülkeye ve askeri 2 ülkeye yerleşmek gibi bir hedefimiz var.
Ortak olarak mı diğer ülkelere yerleşeceksiniz?
Herkesin kendi ülkesinde kendi vatandaşı ile ortak olmak istiyoruz. Irak’a karşı çalışmalarımız şu anda sürüyor sevkiyatlarımız var, fuarları takip ediyoruz, ofisler açıyoruz .
Türkiye’deki lojistik pazarı büyüklüğü hakkında 25 milyar dolar civarında olduğu söyleniyor, bunun ne kadarı kullanılıyor?
Gerçek bir istatistik olduğuna inanmıyorum, istatistiki veri yok. Benim kanaatimce böyle bir araştırma yok. 25 de deniliyor, 5 de deniliyor ama tespit edilmiş bir rakam görülmüyor. Ancak görülüyor ki herkes yaptığı işi daha iyi yapmak, modern yapmak teknoloji ağırlıklı yapmak için çalışıyor. Bizde de teknolojiye ayak uydurmak esas alınmıştır. Bu da müşterilerimize yeni bir anlayış getiriyor. İhtiyacı olan firma tek bir firmayla işini yapmış oluyor.
Türkiye’de taşımacılık sektörünün 90’lı yıllardan bu yana hızla gelişmesini neye bağlıyorsunuz?
Türkiye nüfus olarak gelişiyor. Dünya globalleştikçe bir malın bir yerden bir yere gitmesi hızlandı. Siz çocukken kendi ürettiğimiz bizde kalıyordu, Çin’in ürettiği Çin’de kalıyordu. Simdi ise Çin’in malı Amerika’da, Türkiye’de, Türk’ün malı tüm dünyada. Ben 40-45 yaşına kadar yurt dışını görmemiştim ondan sonra gördüm. Ama benim 5 yaşındaki torunum tüm dünyayı gördü. Aradaki farka bakın. Artık dünya küçüldü, ulaşım kolaylaştı ticaretin sınırı kalmadı insanlar belki önümüzdeki çağlarda, insan birliği para birliği olacak, dil birliği olacak sınırlar kalkacak, herkes istediği yerde yaşayacak. Yani dünyalı olacağız. Avrupalı veya Asyalı, Türkiyeli değil dünyalı olacağız tek sınır dünya olacak.
Yeni çıkan yasa hakkından ne düşünüyorsunuz? Sizi nasıl etkiledi?
Yeni çıkan yasa, Horoz lojistiği eski bir firma olduğu için etkilemedi. Yani bu daha çok yeni kurulan veya bazı eksiklikleri olan firmalar için. Horoz’un böyle eksiklikleri olmadığından bizi fazla etkilemedi. Kanunların öngördüğü şeyleri şu anda yapma aşamasında değiliz çünkü kanunlar çıkmadan biz zaten bunları yapmıştık.
Horoz Lojistiğin personele verdiği eğitim var mı?
Var fakat yeterli değil, bunun çok yüksek maliyetleri var. Biz sektör yeni açıldığında İngilizce için Ohio’ya yönetici arkadaşları gönderdik ve her biri 10-15 bin dolar para harcadı, 1-2 hafta gidip geldiler. Burada böyle bir imkanımız yoktu, o yüzden dışarıdan bilgi transferi yapıyorduk. İşte bu nedenlerle bu işin eğitim kısmı gündeme geldiğinde sektör içi eğitimin yetersiz kaldığını gördük. Ülke adına işte sizin de öğrencisi olduğunuz okulun kurulmasına ön ayak olduk, simdi de ortaöğretim kurumları için adım attık. Böylece yetişmiş insan alıyorsunuz ve sadece firmanıza adapte ediyorsunuz. Fakat bunun bir lojistik alt yapısı olması lazım. Bugüne kadar bizim böyle bir imkânımız yoktu. İşe aldığımız kişiler ya iktisat ya işletme mezunu ya da lise mezunuydu.
Lojistikle ilgili bir bilgisi olmadığından okulu kendi içinde açmış gibi tek tek her şeyi anlatmanız gerekiyor. Böyle, sektörde binlerce kişiye eğitim vermenin maliyeti çok yüksek. İşte gerek orta gerek yükseköğretimde ülkemizde yetişmiş insan gücünü artırırsak, bunlar sadece şirkete girenlerin temeli olur. Yani bir binanın yapım şeklinde her yerde aynı betonu kullanırsın da bazı yerde betonu 2 cm fazla bazı yerde 2 cm azdır. Ama neticede yapım şekli değişmez. Yani siz şimdi bu işin eğitimini aldınız. Üç beş kelime eksik veya tam. Şirketimize özgü bazı şeyleri kısa zamanda anlar ve adapte olursunuz. Ama hiçbir şey bilmiyorsanız ilkokula yeni başlamış gibi baştan öğrenmek zorunda kalırsınız
Nasıl ki doktor, hakim olunuyorsa bu da bir meslektir; bunun da öğrenilmesi okutulması gerekiyor. Sız de bundan sonra bu işin eğitimini almış, görgülü bilgili insanlar olarak gelip bizim yerimize inşallah oturacaksınız.
Bildiğiniz gibi bu yıl okulumuz ilk mezunlarını veriyor. Bu arkadaşlara bir tavsiyeniz var mı, önerileriniz nelerdir?
Genel olarak öğrencilerin okuldaki başarılarını aynı zamanda şirket içinde de göstermelerini istiyoruz. Genel olarak dürüst, çalışkan olacak ve ortama ayak uyduracak. Bunları insan kendine hedef edinirse her zaman başarılı olur. Ben dürüstüm çalışkanım diye de herkese kafa tutmamalı, kendinizde bu hakkı görmemelisiniz. Nereye giderseniz gidin uyum içinde olacaksınız. Mesela ailede, annenize babanıza uymazsanız o ailenin tadı olur mu? Onlar sana uyacak sen onlara uyacaksın ki ailenin ahengi olsun. İşyerlerinin ahengi de insanların birbirine uyumu ile olur. Çalışacaksınız ve dürüst olacaksınız iki temel şey bu.
Bu okuldan mezun olacak arkadaşları şirketinizde istihdam etmek istiyor musunuz?
İstihdam etmek istiyoruz. Halil ve ilhan Bey’le de görüştük, maksimum seviyede insan almak istiyoruz. Artık bunların içinden bir eleme yapacağız. Başarılı arkadaşların hepsini almak istiyoruz. Yeter ki başarılı olsunlar, iyi niyetli olsunlar. Bizim hem kendi şirketimizin hem de sektörün böyle insanlara ihtiyacı var. Ama şimdi bu işler siz yokken sanki yapılmıyor mu? Yapılıyor ama biz artık istiyoruz ki bu işin kitabını okuyanlar bu işi yapsınlar. İşte bu yıl böyle bir şey yapacağız.
Lojistik lisesini kurarken amacınız neydi, yani yüksekokul var bir de lise olacak aradaki fark ne olacak?
Ara eleman olarak çalışacak, mesela herkes üniversite mezunu olursa ara işleri kim yapacak. Bu liseden mezun olanlar ek puanlarıyla lojistik yüksekokuluna geçebilecekleri gibi, geçemeyenler de ara eleman olarak çalışacak. Tabii bununla şirkete girerken öncelikleri olacak. Kendi lise bilgisi ve görgüsü ile gelecek daha farklı bir seviyede çalışacak. Bir insan vardır bilgisayarı iyi kullanarak iyi çalışır ama bir çuvalın üstüne bir etiket yapıştırmakta bir iştir, yani o iş de yapılmazsa ortada kalır. Bir şirketin ayakta durması için her türlü elemana şoförden, forkliftçiye kadar ihtiyaç var.
Bu okulun temelleri ne zaman atılacak?
Okulun temeli Haziran başında atılacak. Avcılar da olacak yeri. Yeri Milli Eğitim Bakanlığı ve valilikle yapılan protokolde belirlendi, tahsis edildi. Biz şimdi proje hazırlıkları içindeyiz. 2006/2007 yılında eğitim öğretime başlayacak.
Fatih Bahat,Ahmet Erdoğan,Aynur Acer,Serkan Özdemir,Yasemin Taluy