Öncelikle kendinizden bahseder misiniz? Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olduğunuzu biliyoruz. Okuduğunuz bölümden tamamen farklı bir alana yönelmenizde etken olan şey neydi?
Kuralları belirlenmiş bir sektörde oyuncu olmak yerine oyunun kurallarını değiştirebileceğim hatta belirleyebileceğim bir sektörde olmayı tercih ettim. Dinamik yapıları seviyorum. Evet, dinamik sektörler gerek esnek çalışma saatleri, gerekse sürekli değişen senaryoların içerisinde olmak, çözüm üretmek gerekliliklerinden dolayı yorucu; ancak bir o kadar da yaratıcı olabilmenizi sağlayan zeminler oluşturuyor. Lojistik sektörü ise dinamik sektörlerin en başlarında geliyor.
İlk lojistik eğitiminizi Belçika’da almışsınız, Belçika’yı seçmenizde özel bir sebep var mıydı? Lojistik sektörüne başladığım firma o dönemde dünyanın en büyük global firmalarından birinin Türkiye partneri idi. Türkiye ise Belçika’daki bölgesel merkezin yönetimi altında idi. Bu nedenle eğitimimi Belçika’da aldım.
Yönetici ortak olarak görev yaptığınız Transorient maceranız nasıl başladı?
Üniversite eğitimimin hemen ardından Ford Motor Company Türkiye İrtibat bürosunda genel müdür asistanı olarak iş yaşamıma başladım. Sümerman International o dönemde Ford’da içerisinde olmak üzere birçok yapancı kuruluşa yerel sorunlarını çözmek üzere hizmet vermekteydi. Ford’un Türkiye irtibat bürosunu kapatması üzerine Sümerman’dan aldığım iş teklifi ile lojistik sektörüne geçtim. İki yıl sonra İstanbul’a taşındım ve Sumerman’ın İstanbul partneri olan Transorient’e katıldım.
Lojistik sektörü sanıldığı gibi ‘eril’ bir sektör mü? Uzun süredir lojistik sektörün içerisinde olan biri olarak bu düşünceye katılıyor musunuz?
Lojistik sektörü erkek egemen bir sektör. Bu durumun dezavantajını yaşadığımı söyleyemem. Ancak erkeklere uygun bir sektör mü? Kesinlikle böyle düşünmüyorum. Sadece fiziksel güç gerektiren sektörler için bu sıfat kullanılabilir.Lojistik iş disiplini, bilgi, yaratıcılık gerektiren, kadın yapısına gayet uygun bir sektördür.
Lojistik sektöründe yönetici bir kadın olarak kendi hayatınızdan tüyolar verir misiniz? Bu konuma nasıl geldiniz? Evli ve iki çocuk annesi bir kadın olarak ne gibi engellerle karşılaştınız?
Ben detaycı, mükemmeliyetçi ve çözüm odaklı bir yapıya sahibim. Çalışmayı ve üretmeyi – özellikle yenilikçi konularda üretmeyi severim. Lojistik benim bu yapıma son derece uygun olduğundan ilk günden beni içerisine çekti. Uzun yıllar şirketin farklı birimlerinde çalıştım. Sistematik çalışmanın gücüne inandım ve hatasız iş/servis üretebilmek üzerine çalışmalar yaptım. Çocuklarım olana kadar ev ve işi bir arada yönetmek kolaydı, ancak sonrasında ev-iş-çocuklar üçgeni oldukça zorlayıcı oldu. Bir röportajda ‘bunu yönetmek için insan üstü bir güç gerek – biyonik olmalısınız’ dediğimi hatırlıyorum.
Karşılaştığınız bu engelleri aşarken mottonuz ne idi?
Ben pozitif enerji ile kurguluyorum ve çevreme değer yaratıyorum.
Son zamanlarda kadın çalışan istihdam etme konusunda yapılan çalışmalar her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu bağlamda Transorient olarak %45 oranında kadın çalışanınız olduğunu biliyoruz. Bu oran şirket başarısını nasıl etkilemektedir?
Son derece olumlu olarak! Kadınlar çok yönlü ve detaylı düşünebiliyorlar. Paralel görevler yürütebiliyorlar. Sorunların çözümünü bulmak konusunda azimliler. Pozitif ve üretkenler.
Sektörün başarılı yöneticilerinden birisiniz. Tecrübelerinize dayanarak sektörün geleceği olan bizlere tavsiyeleriniz nelerdir? Sektörün kalifiye eleman da aradığı olmazsa olmaz özellikler nelerdir?
Hizmet sektörünün temel başarı kriteri müşteri memnuniyetidir. Lojistik gibi rekabetin yüksek olduğu iş dallarında temel belirleyici olan bu kriteri hiçbir zaman göz ardı etmemenizi öneriyorum. Bizler müşteri memnuniyetini ön planda tutan bireyleri geleceğin yöneticileri olarak belirliyoruz. Sektörün gençlerine diğer bir önerim ise yaptıkları işte kendilerine verilen kuralları uygularken öte yandan da proseslere yaratıcı bir göz ile bakarak daha iyi bir sonuç için öneriler ile gelmeleridir. Bizler şirketimizde sürekli verimlilik ve iyileştirme çalışmaları yapmaktayız. Yıllarca aynı işleri yapan kişilerde meslek körlüğü gelişirken sektöre yeni giren taze beyinlerde dışarıdan bakabilmek, süreçleri iyileştirecek önerileri getirebilmek daha kolay ve bu gelişim sürecinde yer almak sanırım ki hem siz genç lojistikçilerin mesleki tatminini hem de görev yaptığınız şirketlerin başarısını arttıracaktır.
Zeynep Muzır
İstanbul Üniversitesi Lojistik Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı