Y Kuşağı 1970’lerin sonları ve 1990’ların ortaları arasında doğan kuşağa denir. Ayşe de bu kuşağın bir parçası. Ayrıca o da Y kuşağının büyük bir bölümünü oluşturan Yuppies’ in bir parçası. Y kuşağının bir bölümü olan yuppies için bir terimim var. Onları Gen Y Protagonists & Special Yuppies yada GYPSY olarak adlandırıyorum. Gypsyyuppie için benzersiz bir marka, birileri onların çok özel bir hikayenin ana karakteri olduğunu düşünüyor.
Bazı kaynaklarda 1980-2000 arası olarak geçer.
- Yuppies: Young Urban professionals:Genç şehirli profesyoneller
- Protoganist:Kahraman
- Special: Özel
Ve işte bu yüzden Ayşe Gypsy hayatından ve Ayşe olmaktan çok memnun. Yalnız Ayşe’yi mutsuz eden bir konu var. Bir sebep sonuç ilişkisi kurabilmek için öncelikle insanları mutlu yada mutsuz eden sebepleri tanımlamalıyız. Bunun çok basit bir formülü var aslında;
Mutluluk-Gerçeklik-Beklentiler
Oldukça basit bir formül: Ne zaman bir insanın gerçek hayatında karşısına çıkan beklentilerinden iyi ise o kişi mutlu olur ve ne zaman gerçek hayatı beklentilerinden kötüyse mutsuz olur. Bir örnek oluşturmak için, Ayşe ve ailesini hikaye içine alarak tartışalım.
Ayşe’nin ebeveynleri 1950’li yıllarda dünyaya gelmiş. Onlar Baby Boomer dönemi kuşağı. Ayşe’nin babası ve annesi onun büyükannesi ve büyükbabası tarafından yetiştirilmiş ve büyükannesi ve büyükbabası ise mükemmel nesilde (Greatest Generation) dahil. Onlar büyük buhran ve 2. Dünya savaşı ile büyüdüler ve kesinlikle Gypsy değiller.
Ayşe’nin sorunu ise Mehmet dedesinin ekonomik güvence saplantılı olması ve onun ebeveynlerini bu doğrultuda yetiştirmesi. Onlar istiyorlar ki; Ayşe’nin anne ve babasının kariyeri de tıpkı kendilerininki gibi yeşil çimenlerle kaplı olsun. Ve Ayşe’nin ebeveynleri de refah seviyesini göz önünde bulundurarak gayet stabil bir kariyer yolu çizmişlerdir kendilerine. Tıpkı bunun gibi:
Yeşil çimenlerle kaplı bir kariyere ulaşmak için onları hiçbir şeyin durduramayacağı öğretildi, fakat bunun için uzun yıllar zor şartlarda çok çalışmaları gerekti.
Baby boomer nesli kariyer yolu beklentisi
Hard work over many years: Uzun yıllar boyunca çok çalışma Çekilmez hippiliklerini bıraktıktan sonra, Ayşe’nin ebeveynleri kariyer yapmaya girişti, 70’ler 80’ler ve 90’lar boyunca dünyaya eşi görülmemiş ekonomik bir refah hakimdi. Ayşe’nin ebeveynleri beklenenden çok daha fazlasını gerçekleştirdi. Ve bu duyguda onları tatmin etmeye yetti.
Baby boomernesli kariyer yolu
- Success: Başarı
- Years: Yıllar
- Expectations: Beklentiler
- Reality: Gerçeklik
- Positive net happiness, satisfaction: Pozitif net mutluluk ve tatmin duygusu
Kendi ebeveynlerine göre engebesiz bir kariyere ve daha fazla pozitif hayat enerjisine sahip olan Ayşe’nin ebeveynleri, Ayşe’yi çok iyimser ve serbest yetiştirdi. Ve yalnız değildiler. Bütün Dünya’daki Baby Boomer kuşağı, çocukları olan Y kuşağına her ne isterlerse gerçekleştirebileceklerini, özel kahraman kimliklerinin olduğunu ruhlarının derinliklerine aşıladılar.
Bu sebepten dolayı Gypsy’ler kariyer hedefleri hakkında müthiş umutlular ve aslına bakarsanız ailelerinin yeşil çimenlerle kaplı ekonomik güvenliği olan kariyer hedefi onlar için pekte çekici değil. Onlar çiçekler ile kaplı bir çimenlik hedefliyor.
Aslında bu Gypsy’ler hakkındaki ilk gerçeği açıklıyor: GYPSY’LER ÇILGINCA HIRSLIDIR!
Sanırım ben başkan olabilirim… Ama politika gerçekten benim kalbimde dürüstlüğü çağrıştırıyor mu? Hayır hayır bu bir hesaplaşma olmalı.
Gypsy’lerin kariyer hedeflerinde yeşil çimenlerle kaplı refah ve sosyal güvenceden daha fazlasına ihtiyacı var. Aslında Gypsy için yeşil çimenler oldukça mükemmel yada yeterince benzersiz değil. Baby Boomer nesli Amerikan rüyasını yaşamak isterken Gypsy’ler kendi rüyalarını yaşamak istiyorlar.
Cal Newport “tutkunuzun peşinden gidin” adlı sloganıyla son 20 yıl içerisinde Google’ın grafik eklentisine göre belirgin biçimde bir ifadenin İngilizcede belli bir zaman diliminde nasıl ortaya çıktığını gösteren bir araca dikkat çekti. Aynı grafik eklentisi “güvenli kariyer” ifadesinin nasıl modası geçmiş olduğunu ve aynı zamanda “tatmin edici kariyer” ifadesinin de popülerleştiğini gösterdi.
Açıkçası Gypsy’ler tıpkı ebeveynleri gibi ekonomik refah isterler. Onlar bir de ebeveynlerinin o kadar da önemsemedikleri bir şekilde daha tatmin edici bir kariyer yapmak isterler.
Y kuşağının kariyer amaçları bütün olarak daha fazla özel ve hırslı hale gelirken, Ayşe çocukluğundan ikinci bir mesaj daha veriyordu: Sen Özelsin
Bu, Gypsy’ler ile ilgili ikinci durumu açıklamak için iyi bir zaman olmalı: GYPSY’LER HAYALCİDİR!
“Elbette, herkes gidip kendine bir kariyer yapacak ama ben olağan dışı bir şekilde harikayım! Benim kariyer ve hayat yolum kalabalıkların içinde fark edilecek.” Ayşe’ye bunlar öğretildi. Böylece bu neslin bütün olarak, çiçekli çimler gibi göze çarpan hedefleri var. Her Gypsy bireyi daha iyi bir şeylere mukadder olduklarını düşünürler.
Peki, bu düşünceler neden hayalcidir? Çünkü bu düşünce özel kelimesinin anlamını açıklayan, bütün Gypsy’lerin düşüncesidir: Özel kelimesi daha iyi ya da alışılmıştan farklı anlamına gelir. Bu tanıma göre çoğu insan özel değildir, aksi halde “özel” bir anlam ifade etmeyecektir.
Şimdi bile, bunu okuyan Gypsy’ler, “İyi fikir ama ben az miktarda özel olanlardan biriyim” şeklinde düşünmektedirler. İşte problem de bu.
Ayşe’nin ebeveynlerinin beklentisi uzun yıllarca çok çalışmanın sonucu olarak sonunda iyi bir kariyere ulaşılabileceği yönündeyken, Ayşe iyi bir kariyerin onun gibi ender ve özel birine verilmesi gerektiğini ve bunun sadece bir miktar zamana ve hangi yoldan gittiğine bağlı olduğunu düşünüyordu.
Because just wait till the World sees how amazing I am: Çünkü yalnızca küçük bir beklemenin ardından dünya ne kadar harika olduğumu görecek
Ne yazık ki, dünya ile ilgili komik olan şey şu ki, kariyer aslında düşündükleri gibi kolay bir şey değil, oldukça zordur. Mükemmel kariyerler dişini tırnağına takıp uzun yıllar çalışma sonucu inşa edilir; üzerinde çiçekler ve tek boynuzlu atlar olmasa bile. Ve en başarılı insanlar bile nadiren 20’lerinin başlarında ya da ortalarında harika bir şey yapmışlardır.
Ama Gypsy’ler bunu kabul etmez!
New Hampshire Üniversitesi profesörü ve Gypsy uzmanı Paul Harvey, Y kuşağının; “gerçekçi olmayan beklentiler ve olumsuz geribildirimi kabul etmeye karşı güçlü bir dirence sahip olduklarını ve kendini çok abartma eğiliminde olduklarını” araştırmaları sonucu bulmuştur. Ve bunu söylemiştir: “İnsanların hayal kırıklıklarının en büyük kaynağı elde ettiklerinin beklentilerini karşılamamasıdır. Onlar sıklıkla gerçek yetenekleriyle ve sarf ettikleri emekle aynı çizgide olmayan ödül ve saygı beklentisi içerisine girerler, böylelikle bekledikleri düzeyde saygı ve ödül elde edemezler.”
İşe alınmış Y kuşağı nesli için, Harvey mülakat soruları sormayı öneriyor; “genellikle çalışanlarınızdan /sınıf arkadaşlarınızdan/… Vb. kendinizi üstün mü hissediyorsunuz? Öyleyse neden?” Harvey şunu söylüyor: “Eğer aday ilk bölüme evet şeklinde cevap verir ise ve ‘neden’ kısmında zorlanırsa, bu kendini haklı görmeyle ilgili olabilir.”
Bunun temel sebebi sıklıkla kendine dair henüz keşfedilmemiş üstünlüklerinin olduğunu ve hiçbir şeyin ona layık olmadığını hissetmesidir. Muhtemelen buna inanmasının sebebi çok istekli olması nedeniyle, onun bir şekilde özel olduğuna dair gerçeklikten uzak bir yargıyla gençliğinde inşa ettiği aşırı özgüvendir.
Ve kolejden ayrıldıktan birkaç yıl sonra gerçek dünyada sektöre atılma cesareti gösterdiğinde ise Ayşe kendini burada bulur:
Frustration, disappointment: Hüsran ve hayal kırıklığı.
Ayşe’nin aşırı hırsı ve kibri, kendine verdiği değer hakkında kendini kandırmasıyla ortaya çıktı ve onu koleji ilk bitirdiği yıllar için bile çok büyük beklentiler içerisinde bıraktı. Ve onun gerçek hayatı bu beklentilerle kıyaslandığında, ‘gerçeklik-beklentiler” mutluluk skoru negatif çıktı.
Ve bu daha da kötüye gitti. Bütün bunların üzerine, Gypsy’lerin bütün neslinin ortak bir problemi daha var: GYPSY’LER ALAYCIDIR!
Elbette Ayşe’nin ebeveynleri liseyi ve üniversiteyi bitirdiklerinde onlardan daha başarılı insanlar da vardı. Ve onlar bazılarını zaman zaman dedikodulardan duymuş olabilir, ama büyük bir kısmının kariyerinde gerçekten ne olup bittiği hakkında bilgileri yoktu.
İşte benim Ayşe’ye tavsiyem:
Hırslı olmaya devam et! Dünya hırslı insanlar için tatmin edici başarılara imza atabileceği fırsatlarla dolu bir yer. Bu yönlendirme anlaşılır olmayabilir fakat işe yaracak. Sadece bir yerden başla.
Özel olduğunu düşünmekten vazgeç! Gerçek şu ki, sen özel değilsin. Sen tamamen tecrübesiz, henüz niteliği olmayan genç insanlardan birisin. Uzun bir süre boyunca çok çalışarak özel biri olabilirsin.
Başkalarını boş ver! Diğer insanların çimleri olağanüstü bir çayır gibi görünebilir. Gerçek olan şu ki herkes tıpkı senin gibi kararsız, kendinden şüphe eden ve hayal kırıklığına uğramış durumda. Eğer sen sadece kendi işini yaparsan, başkalarına gıpta etmek için hiçbir sebebin kalmayacak.
Çeviren
Mesut Baykan