Merhabalar,
1999 yılında İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi’ne giriş yaptım. Okulumuz ilk açıldığında Hava ve Kara Ulaştırma olarak 2 ayrı bölüm altında öğrenci alımı yapmaktaydı. Ben hava ulaştırma bölümünü kazanarak giriş yapmıştım. İlk başladığımız yıllarda bölüm olarak işletme fakültesi binasında eğitim alıyorduk çünkü o yıllarda okulumuzun henüz kendine ait bir binası bulunmamaktaydı. Biz mezun olduktan 1 sene sonra fakülte binası hizmete girmiş olmalı.
Biz ilk mezunlar, açıkçası bölüm hakkında çok da fazla bilgimiz olmadan tercih yapmıştık. Sırf akademik alanda değil, o yıllarda sektörde bile “Lojistik” çok yeni ve pek de kullanılmayan bir terimdi. Bu alanda faaliyet gösteren firmalar kendilerini hizmet verdikleri alana göre isimlendiriyordu: Gümrükleme firması, nakliye firması vb gibi. Tabi lojistiğin şu an geldiği noktaya bakıldığında bunlar çok eski zamanlarmış gibi gelebilir ama 15 yıllık bir süreden bahsediyoruz ve geçen bu süre içinde sektör çok hızlı bir şekilde gelişip büyüdü.
O zamanlar bizler, bu sektörde yüksek öğretim alan ilk öğrenciler olacağımızdan kendimizi çok şanslı hissediyorduk. Tabi bu konuda hocalarımız da bizim ufkumuzu açıyordu. İlk yıllarımızda daha çok derslere odaklanmışken devam eden yıllarda derslerimize ek olarak okul dışı, sektörel faaliyetlerde bulunmaya başladık.
Bunun için öncelikle bazı hedefler belirledik. Sektörün önde gelen dernekleri ile iletişime geçecektik, böylelikle hem sektör hakkında daha fazla bilgi ve deneyim elde edecek hem de kendimizi tanıtacaktık. Sonrasında ise okul içi ve dışı sektörle ilgili aktiviteler organize edecek ve yaz staj programlarının organizasyonunu yapacaktık. İlerleyen süreçte ise bir ‘Lojistik Kulübü’ kurmayı planladık. Lojistik Kulübü olarak da sektörel bir zirve organize etmeyi ve bir dergi çıkarmayı düşündük. Sonuç olarak yapmayı planladığımız her etkinlik hem bizim açımızdan deneyim ve tecrübe sahibi olmamızda çok önemli olacaktı hem de arkamızdan gelen arkadaşlarımız için bir bayrak niteliğindeydi. Emindik ki bizden sonra gelecek arkadaşlar çıtayı daha üst seviyelere taşıyacaktı.
Yukarıda belirtmiş olduğum hedeflere yaklaşık 2 senede ulaştık. Bu süreç boyunca ben de okulumuzun kurucu yönetim kurulunda yer aldım, okul başkanlığı yaptım. Diğer yandan kariyer planlama, ilk Lojistik Zirvesi ve Logistical dergimizin ilk ve ikinci sayısında aktif rol aldım; ayrıca kulübün kurulması için sektörün önde gelen firmalarından çeşitli bağışlar toplanmasında da çalışmış oldum.
Hatta dergimizle ilgili kısa bir anımızı da paylaşmak isterim: Rahmetli Serdar Aydıntuğ hocamıza (Okulumuzun bugüne gelmesine büyük katkısı olan ve bizim üzerimizde çok büyük emeği olan değerli hocamızdır kendileri) bir gün okul koridorunda dergi çıkarma projemizi anlattık. Dergimizin isminin ne olması gerektiğini sorduğumuzda elindeki siyah ve kırmızı kalemler ile LogISTical yazıp bana kağıdı verdiği günü dün gibi hatırlıyorum, Şu anda bende Logistical dergisinin 15. sayısına bir yazı yazmaktan ne kadar mutlu ve gururlu olduğumu da belirtmek isterim.
Sonuç olarak yaklaşık 14 seneyi geride bıraktım. Kariyerim boyunca genel olarak lojistik hizmet veren Türkiye’nin önde gelen lojistik firmalarında görev aldım ve almaktayım. İlk mezunlardan biri olarak profesyonel iş hayatına 3PL hizmet veren bir firmada yönetici adayı olarak adım attım. Bu sayede gümrükten uluslararası nakliyeye, depolamadan kara nakliyeye kadar lojistik sektörünün çeşitli dallarında bilfiil çalışarak deneyim kazandım. Sonraki iş deneyimim ise uluslararası bir lojistik firmasında satış üzerine oldu. Bu sayede sahada deneyimlemiş olduğum lojistik operasyonların masa başındaki analizini ve satış sırasında dikkat edilmesi gereken bütün detayları, yeni müşteriler bulmayı ve pazarlama aşamalarını bire bir çalışarak satış deneyimi elde etmiş oldum. Daha sonra iş hayatına bir süre ara vererek Amerika’da hem yabanci dil eğitimi aldım hem de MBA yaptım. Amerika’da yaptığım MBA sırasında ise çalışmaya kaldığım yerden devam ederek Freight Forwarding alanında faaliyet gösteren bir firmada görev aldım. Bu sayede uluslararası deniz ve hava kargo ile gümrükleme konularında ciddi deneyim elde ettim. Şu anda ise Türkiye’nin önde gelen 3PL firmalarından birinin Los Angeles ofisinin yöneticiliğini yapmaktayım.
Yaklaşık 15 seneden beri içinde olduğum bu sektörde edindiğim bilgi ve tecrübelere istinaden yeni mezun olacak arkadaşlara naçizane birkaç tavsiyem olacak. Öncelikle bilginin ve bilgi sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu anlamaları ve benimsemeleri gerekiyor. Çok kullanılan bir terim olan “bilgi cağı” deyiminin ne demek olduğunu iyi anlamalılar. Bilgi sahibi olabilmek için de çok çalışmak ve araştırmak gerektiğini bilmeliler. Maalesef birkaç makale okumak ya da söyleşilere katılmak yeterli olmuyor çünkü kimse tüm bilgisini her ortamda paylaşmamaktadır. Bunun için deneyimleyerek öğrenmenin bu sektörün ana gereklerinden biri olduğunu anlamaları gerekiyor. Yeterli bilgi ve deneyim sahibi olana kadar da sabırlı olmalarını tavsiye ediyorum. Tabi bu durumda ilk soru, yeterli bilgi ve deneyime sahip olunduğunu nasıl anlayacağız olacaktır. Lojistik sektörü bu konuda insana en hızlı cevabı veren sektörlerden biridir çünkü her hangi bir sorunla karşılaşıldığında en hızlı ve en doğru kararı alabiliyorsanız bu iş tamam demektir. Ayrıca lojistiğin bir takım işi olduğunu da anlamak gerekir. Bu sektörde yalnız başınıza yıldız olamazsınız. Ancak ekip halinde başarılı olabilir ya da kaybedersiniz. Yani lojistik sektörü yalnız kovboyların alanı değildir. Bunların yanı sıra bu sektörde başarılı olabilmek için çok kuvvetli iletişim becerileriniz olmalıdır. Yani ne kadar iyi hesap yaparsanız yapın, ne kadar tecrübeli olursanız olun doğru şekilde iletişim kuramazsanız yine kaybedersiniz çünkü sektör yalnızca kendi çalıştığımız şirket ya da ekibimizden ibaret değildir. Dış müşteriler, tedarikçiler, diğer servis sağlayıcılar ve hatta çeşitli kamu kuruluşları da bu sektöre de dahildir ve her biriyle doğru ve dürüst ilişkiler kurulabilmelidir. Bu son söylediğim genelde insanların en çok zorlandığı alandır çünkü doğru iletişim kurabilmek için öncelikle karşınızdakini anlayabilmek gerekir ve maalesef hem eğitim sistemimiz hem de toplumdaki genel bakış açısı insanı bir robot ya da makine gibi görüp sadece bilgi yüklemeye öncelik vermektedir. Halbu ki insanlarla kolaylıkla iletişim kurmak, onları anlayabilmek ve ihtiyaçlarını kolayca belirleyebilmek sadece bu sektörde değil her yerde çok önemlidir.
Logistical’ın 15. sayısına özel sizlerle paylaşacaklarım bu kadar. Eminim ki girdikleri bu yolda her arkadaş kendi beklenti ve isteklerine uygun bir kariyere sahip olacak ve devamlı ilerleyecektir. Son olarak herkese hayatta mutlu olabilmeyi bilmenin en önemli şey olduğunu söylemek istiyorum. Kariyer mutlu olabilmek için önemli adımlardan biridir ve dolayısıyla herkes seçimlerini ne şekilde mutlu olacağına karar vererek atmalıdır.
Teşekkürler
Serkan Özdemir