Günümüzde bir milyardan fazla insan sosyal medya kullanıyor. Sosyal Medya, hem “sosyal” hem de “iş dünyası”nda yeni bir çağ başlatırken beraberinde birçok fırsat, yenilik ve karmaşa getirmiştir. Özellikle işletmeler açısından müşterileriyle karşılık etkileşimi arttırma da kilit rol oynayan sosyal medya, müşteri ve işletmeyi bir araya getirmede önemli bir görev üstlenmiş konumda bulunmakta. Her gün çok sayıda insan internet üzerinden kendi iş girişimlerini gerçekleştirmekte ve birçok firma pazarlama faaliyetlerini başarılı bir şekilde sürdürmekte. Her hareket yüksek oranda virale dönüşme potansiyelinde ve kontrol dışı olarak büyüyerek kullanıcılara ulaşmakta. Bu faaliyetler ya firmaların pazarlama bölümlerince ya da pr firmalarının desteğiyle veya bireysel olarak gerçekleşmekte ve sosyal medyada da sosyal hayatta da büyük etki yaratmaktadır. Ancak bu hareketlilik her zaman olumlu olarak değil, olumsuz da bir boyut oluşturmaktadır.
Birçok firma ve kişi, sosyal medya desteğiyle önemli takipçi sayısına ulaşıyor ve bir derece kendi markasını yaratmakta veya olan markasını daha iyi bir konuma getirmede sosyal medyanın faydalarından yararlanıyor. Etkin kullanan firmalar müşterileriyle birebir iletişim sağlayarak, hem marka tanınırlığını arttırmakta hem de bununla beraber gelirlerinde sosyal medya sayesinde önemli artışlar sağlamaktadır. Dünyada sosyal medyayı etkin kullanan firmalar arasında Coca-Cola, McDonalds, Red Bull (ki tam bir pazarlama harikasıdır.), GoPro, Samsung, Apple ve son günlerde adını sıkça duymaya başladığımız Oreo. Türkiye’de ise son yıllardaki uluslararası atılımlarıyla Turkish Airlines en yüksek takipçi ürünler sokmasıyla, gerek çeşitli reklam ve pazarlama kampanyalarıyla sosyal medyada adından söz ettirmekte.
Lojistik sektörü üç bin yıllık bir geçmişe sahip olsa da yeni çağa ayak uydurmada biraz yavaş kalmakta. Özellikle ülkemizde ki firmalar sosyal medyadan sağlayabilecekleri faydayı önemli görmemekte ve karşılığında kazanacakları getiriyi görmezlikten gelmektedir. Zaten karmaşık ve zor olan lojistik sistemlerine, yeni bir alan eklemek maliyetli ve uğraştırıcı onlar için görünüyor. Firmalar bu nedenle işlemekte olan iş akışlarına sosyal medyayı eklemekten çekiniyor. Aslına bakılırsa lojistik sosyal medya sayesinde son yıllarda adından biraz daha söz ettirmeye başladığı kaçınılmaz bir gerçek. E-Ticaret’te (Gittigidiyor, E-Bay, Trendyol, Alibaba, Amazon vb.) son yıllarda yaşanan yükselişle birlikle, insanlar internetten alınan ürünleri, evlerine getiren birilerinden (PTT dışında) haberdar oldular. Bu tarz siteler sayesinde, insanlar lojistik firmalarının büyük yükler dışında, ufak paketlerle daha kişiye özel bir görünüm yarattığından bilinirliği arttı ve bu durum lojistik firmalarının bilinirliği ve iş hacmi açısından büyük faydalar sağladı. Son dönemlerde çok fazla lojistik firmasını sokaklarımızda caddelerimizde görür olduk. Aslında bu kadar iç içe yaşadığımız firmaları online mecrada aktif görememek üzücü bir tablo oluşturmakta.
Ülkemizde sosyal medyadaki E-Ticaret sayesinde çoğu lojistik firmaları iş hacimlerini büyütse de (Kargo firmalarının isimlerinin son zamanlarda “Lojistik”e evirilmesi), bu mecradan kazandıklarını, tekrar bu mecraya vermede pek fazla cömert davranmadı. Büyük iş hacimlerindeki lojistik firmaları (Şirket bazlı çalışanlar) genellikle göz önünde pek bulunmadıklarından sosyal medyayı görmezden geldiler. Ancak Maersk’ün Facebook, Twitter, Instagram, LinkedIn vb. istatistikleri bu durumun aksini kanıtlar nitelikte. Kargo taşımacılığı yapan firmalar ise pek fazla olumlu anılmadıklarından (geç ulaştırma, pakette problemler vb.) biraz daha duyarlı bir politika izleyerek, süreçleri belli bir derece geliştirmeyi gerekli gördüler.
Dünya’da yüksek sayıda insana ulaşan bu sektör, her gün gelişen pazarlama stratejilerine de açık durumda, sosyal medyayla entegre edilmesiyle birlikte daha iyi bir marka bilinilirliği ve marka değerine büyük katkı sağlayacağı görü- nen bir gerçek. Son dönemlerde artan sosyal medya danışmanlığı veren firmalarla çalışarak, dış kaynak (outsource) kullanarak çeşitli lojistik firmaları sosyal mecrada adından söz ettirmeye başladı. Ancak hala kendi içerisinde bu durumu çözmeye çalışan bir kaç istisna işletme dışında bayramlarımız kutlamaktan öteye geçemiyorlar.
Dünyada en çok beğeniye sahip lojistik firmaları ise UPS, Maersk, Fedex ve DHL bulunmakta. Dünya çapında 470,000 çalışan sahip ve 200’den fazla ülkede faaliyet gösteren Deutsche Post DHL bu alanda çok başarılı pazarlama örneklerine imza atmakta. Her gün milyonlarca paket taşıyan DHL, 25 resmi sosyal medya kanalından da 1 milyondan fazla insanla etkileşim sağlamakta. Ayrıca yürüttüğü viral reklam kampanyalarıyla sosyal medya’da büyük beğeni toplamaktadır. Geçen sene yayınladığı “Trojan Mailing” videosu Youtube’da 5 Milyon üzerinde izleyiciye ulaştı. Ana fikir bu kadar lojistik sektöründe bu kadar aktif şekilde rol oynayan DHL’in rakiplerinden nasıl bu kadar hızlı olduğunu esprili bir dille müşterilerine anlatmaktı. . Marka, rakibi UPS, TNT ve DPD markalarına büyük siyah kutular teslim ediyor ve yanında da bulunması çok zor olan adresler ekliyor. Fakat bu siyah büyük koliler aslında markanın hazırladığı ısıda renk değiştiren malzemelerden yapılmış, yani ısı sıfırın üzerine çıktığında kolinin üzerinde bir mesaj beliriyor. Mesaj diyor ki: DHL daha hızlı! (DHL IS FASTER). Bu başarılı reklamın oluşmasında, sosyal medyanın ne kadar büyük bir rol oynadığı göz ardı edilemez.
Bir diğer örnek ise Amazon’un dünyanın en büyük kargo’sunu (koli tasarımıyla paketlenmiş araba) müşterisine ulaştırması Reddit vb. sitelerde viral bir etki yarattı ve insanların markaya olan sempatileri bir seviye daha arttı. Bir diğer Amazon örneği ise uzay çağına yakışır bir şekilde “Amazon PrimeAir” paket taşımalığında devrim yaratacak bir atılım olarak görülmekte ve duyurulduğu zaman sosyal medyada büyük yankı uyandırmıştı.
Türkiye’de ise lojistik işletmelerinin sosyal medyada çok fazla konuşulmadığı ve yer almadığı gözlenmektedir. Aktif olarak kullanan firmalar arasında, müşterilerini evde bulamamasına rağmen onları sosyal medyada bulan Yurtiçi Kargo (Facebook’ta an itibariyle 125 bin civarı takipçi), ardından Aras Kargo, Ekol ve MNG Kargo bulunmakta. Sosyal Medya verilerinde ön planda olan bir diğer işletme ise Arkas Holding. Arkas’ın özellikle sanat ve spor alanında yaptığı yatırımların bu mecralarda yoğun olarak paylaşıldığı görülmekte. Ekşi sözlük gibi sitelere bakıldığında ise aslında müşterilerin kargo firmalarından pek te memnun olmadığı gözlenmekte. Bu durumu ise firmaların ne kadar göz önünde tuttuğu ve feedbackleri nasıl değerlendirdiği ise tartışılır. Fakat teknolojinin gelişmesiyle artan çevre duyarlılığı sayesinde firmalar “yeşil lojistik” etiketiyle isimlerinden söz ettirmede başarılılar.
Kargo firmalarından sonra, daha büyük çaplı taşımalar yapan firmalara göz atarsak bu alanda Maersk aktif sosyal medya kullanımıyla gönüllerin bir numarası olmuş durumda. Maersk bilindiği üzere dünyanın en büyük denizcilik firmalarından bir tanesi, sosyal medyanın neredeyse her alanında etkinlik gösteriyor. Dünya’daki ticaret hareketleriyle, hatta devasa boyuttaki gemilere ilginiz varsa instagram sayfasını takip etmekte yarar var. Sonuç olarak bugün küresel ekonomik ortamında iç içe geçmiş ana kritik yapılar ön plana çıkmaktadır. Bunlar; bilgi, teknoloji, bilişim, üretim, lojistik, pazarlama, ulaştırma, çevre, destek ve müşteridir. Bu kritik yapılar yeni nesil lojistik pazarlama kavramı ve uygulamalarına ticari açıdan çok geniş anlamlar yüklemektedirler. Bu kavram ve uygulamalar bünyesinde birçok fonksiyonu, süreci, yapıyı, uygulamayı ve aktörleri barındırmaktadır. Ayrıca, bir yandan müşteri ihtiyaçlarını ve talepleri tam olarak karşılamak, diğer yandan ise lojistik sistemin süreçleri, fonksiyonları ve uygulamaları üzerinde değişim yönetimini uygulamak ve hizmet standartlarını yükseltmek pazarlama ve özellikle sosyal medya pazarlamasının anlamını ve uygulama çapını daha da genişletmektedir. Ayrıca geliştirilmiş pazarlama stratejileri de bu lojistik pazarlama kavramı içerisinde kendine önemli bir yer bulmakta ve diğer firma stratejiler ile özdeşleşmektedir.