Lojistik Köyleri: Lojistik Sektöründe Yeni Bir Paradigma
Günümüzde küreselleşme ve teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, lojistik sektörü önemli bir dönüşüm geçirmektedir. Bu dönüşümün merkezinde ise “Lojistik Köyleri” kavramı yer almaktadır.
Lojistik Köyleri, farklı lojistik hizmetlerin bir araya getirildiği ve entegre edildiği modern tesislerdir. Bu tesisler, Taşıma modları arasında geçiş, intermodal transfer sağlanır. Intermodal operasyonlar yapılır, depolama ve ambarlama hizmetleri, gümrük hizmetleri, park hizmetleri, yükleme-boşaltma, elleçleme ve tartı hizmetleri verilir. Bu hizmetlere ilave olarak; güvenlik, bakım-onarım tesisleri, müşteri ofis alanları, showroomlar, toplantı ve konferans odaları, yemek tesisleri, toplu taşıma imkanları, banka, posta, ekstra depo hizmetleri bulunabilir. Lojistik köylerde bir kümelenme biçimi söz konusudur.Bu köyler, genellikle stratejik olarak seçilmiş lokasyonlarda yer alır ve çevrelerindeki endüstriyel alanlara ve lojistik merkezlere entegre edilmiştir. Bu sayede, zaman ve maliyet tasarrufu öngörülmüştür.
Lojistik köylerin doğma nedenlerinden belki de en önemlisi artan ticaret hacminin ve beraberinde gelen lojistik hareketliliğin şehir içinde yaptığı baskılardır.Tüm dünyada artan küresel ticaret ülke ekonomilerine olumlu bir etki yapar, satışları artırır, iş dünyasını canlandırır ve dengeler. Ancak bu olumlu etki, ağır taşıtların daha fazla kullanılmasına, dolayısıyla hava kirliliğine sebep olur ve oluşturduğu şehiriçi trafik tıkanıklıklarıyla insanların yaşam kalitesini bozar.
Lojistik köy kavramı ilk olarak ABD’de endüstrinin gelişmesiyle doğdu. Bu sırada lojistik köy kavramı da şekillenerek kara yolu/demir yolu çok türlü taşımacılığını sağlar hale geldi. 1980 ve 1990’lı yıllarda ise lojistik köyler dünyada hızla arttı. Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika ve İngiltere’de ilerlemeler kaydetti. ABD’de doğan bu kavram Avrupa’da benimsendi. Lojistik köyler Avrupa çapında yaygınlaşırken hiçbir ülkede Almanya kadar fazla sayıda lojistik köy bulunmuyor. Almanya’da birçoğu 200 hektardan büyük olan 33 lojistik köy, bunlarda da toplam bin 200 işletme yer alıyor.
Türkiye, coğrafi konumu ve lojistik altyapısıyla önemli bir lojistik köprü konumundadır. Son yıllarda Türkiye, lojistik köyleri konusunda önemli adımlar atmış ve birçok lojistik köy projesini hayata geçirmiştir. İstanbul, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerimizde lojistik köyleri bulunmaktadır. Örneğin, İstanbul’da Halkalı, İzmir’de Torbalı gibi lojistik köyler, bölgenin lojistik altyapısını güçlendiren ve ulusal ticaretin merkezleri olarak hizmet veren tesislerdir. Bu lojistik köyleri, depolama, dağıtım, gümrükleme gibi lojistik hizmetleri entegre ederek, firmaların lojistik operasyonlarını daha verimli bir şekilde yürütmesine olanak tanımaktadır. Türkiye’nin lojistik köyleri, aynı zamanda uluslararası ticarette de önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Avrupa’ya ve Orta Doğu’ya olan yakınlığı sayesinde, Türkiye’nin lojistik köyleri, küresel tedarik zincirlerinde stratejik bir konuma sahiptir.
Pelin HAKYEMEZ