İnovasyon

Kategori: Logistical, Sayı 12 | 0

Murat EvciGünümüzde küreselleşme olgusunun daha çok hissedilmesiyle birlikte, çok daha zorlayıcı bir rekabet ortamı oluştuğu söylenebilir. Böylesi zorlu ve hızlı değişimin egemen olduğu bir ortamda, işletmelerin rekabet üstünlüğü elde edebilmelerinin ve bunun da ötesinde ayakta kalabilmelerinin önkoşulunun, çevre şartları doğrultusunda sürekli değişim ve yenilenme ekseninde konumlanmaları olduğu ileri sürülebilir. Ancak yenilikçilik olarak ifadesini bulacak olan strateji, her şart altında işletmeler açısından önemli bir kaldıraç görevi görebilecektir. Peki, bu yenilikçilik hareketi nedir?

İnovasyonun (İng:innovation) tanımı konusunda uluslararası düzeyde kabul gören kaynakların başında OECD ile Eurostat’ın birlikte yayınladığı Oslo Manuel Kılavuzu’nda (2005) inovasyon; ‘’Yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş ürünün (mal veya hizmet) veya sürecin, yeni pazarlama yönteminin veya yeni örgütsel yöntemin işletme içi uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde uygulanması’’ şeklinde açıklanmıştır. Genel geçer bir ifade halini almış bu tanıma bakıldığında inovasyon kavramının; ürün veya süreç ile yeni pazarlama yöntemi veya örgütsel değişime bağlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla yaygın kanının aksine inovasyon, sadece teknoloji veya buna dayalı ürünlerle, süreçlerle alakalı olarak görülemez. İşletmeler içinde inovasyon çok önemlidir. Hatta İşletmelerde uygulanan çeşitli inovasyonlar (ürün, süreç, pazarlama, organizasyonel) performans göstergeleriyle ölçülebilecek işletmenin performansına direkt etki ederler ve işletme performansını birkaç açıdan geliştirebilirler. İnovasyonların işletme performanslarına etkisi satışlardan, pazar payı ve üretimin karlılığına ve verimliliğe kadar geniş bir alanda olabilir. Organizasyonların rekabet, fiyat serbestisi, eş yapılılık, kaynak azlığı ve müşteri talepleri veya farklı yetkinlikler kazanma gibi nedenlerle inovasyon yaptıklarını ve dolayısıyla inovasyonların çevreye uyum sağlayabilme, performanslarını sürdürebilme ve arttırma amaçlı yapıldığını öğrenmekteyiz. Bu açıdan inovasyonların, işletmelerin yalnızca finansal göstergelerini değil de finansal getirilerini de etkileyen yenilikçilik, pazarlama ve üretim yetkinliklerini de etkilediği söylenebilir.

Lojistik ve İnovasyon

Lojistik, arz ve talep noktalarındaki farklılığın dengelenmesi için hayata geçirilen sistematik ve dinamik bir süreçtir. Rekabet ve ticaretin favori oyuncusu lojistiğin fonksiyonlarının iyileştirilmesi, hızlandırılması ve maliyetlerinin azaltılabilmesi için inovasyon kaçınılmazdır. Lojistikte inovasyon neden bu kadar önemlidir? Süreçlerin etkin, doğru ve hızlı yönetilerek uygulanması lojistiğin akışkanlığı için büyük önem taşımaktadır. Tüm süreçlerin yönetilmesinin yanında mutlaka iyileştirilmesi için de yapılacak bir şeylerin her zaman var olduğu da bir gerçektir. İnovasyon sadece ARGE olarak algılanmamalı, organizasyonun tüm noktalarına yayılabilmelidir. Düşük maliyetle, en hızlı ve kaliteli hizmet sunabilmek için en son lojistik teknolojilerinden haberdar olmak ve hızlıca mevcut sisteme uyarlayabilmek inovasyon için atılabilecek ilk adımlar olarak kabul edilebilir.

Lojistiğin en önemli faaliyetlerinden olan ve benim de yakından takip etmeye çalıştığım taşımacılık sektörü, inovasyon konusunda özellikle taşımacılık maliyetlerinin düşürülmesinde süreçlerin iyileştirilmesine yönelik çalışmalara maalesef gereken önemi vermemektedir. Bunun gerekçesi olarak genelde yasalar, kotalar, vize problemleri gibi bürokratik sebepler gösterilmektedir. Oysa başta işin yasal uygulayıcısı ve denetimcisi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı olmak üzere sektördeki sivil toplum örgütleri, bazı lojistik firmaları bu konuda büyük çaba sarf etmektedir.
Avrupa Komisyonu tarafından sağlanan ve desteklenen fonlardan olan çerçeve programlardan şu an yürürlükte olan 7. Çerçeve Programının yüzey ulaştırmalarıyla ilgili araştırmaları yakından takip edilmeli, fark yaratmak değer üretmek ve sektör adına yapılabilirliği ve uygulanabilirliği olan tüm projeler, bu ve buna benzer ortamlarda mutlaka paylaşılmalı, sosyal ağlarda takip edilmelidir. Bu yüzey ulaştırmalarının genel amaçları; mod değişiminin teşviki, taşımacılık koridorlarında sıkışıklığın giderilmesi, kent içi ulaşımın sağlanması ve rekabetçiliğin güçlendirilmesidir.
Şirket sahibi ve yöneticileri başta olmak üzere tüm çalışanlar tarafından inovasyon kavramının doğru anlaşılarak, sektöre getireceği faydalar, özellikle rekabet koşullarında sağlayacağı üstünlüklerin kavranabilmesi için yapılacak eğitim ve bilgilendirme etkinliklerine kesinlikle önem verilmeli, bu etkinliklere katılmalı ve şirketin geleceği için inovasyon çalışmaları mutlaka yapılmalıdır.

Enerji ve İnovasyon

Son yıllarda yenilenebilir enerji sektörü hızla büyümektedir. Bu büyümeye özellikle enerji teknolojileri alanındaki yenilikler ve ar-ge çalışmaları damgasını vurmakta. Sadece yenilenebilir enerji alanında ABD’de alınan patent sayısı 2009 yılında 1000’den fazlaya ulaşmıştır. Bu da bize inovasyon çalışmalarının önemini bir kez daha vurguluyor. Şimdi dünya üzerinde enerji konusunda yapılan inovasyon çalışmalarını inceleyelim.

Avustralya’da dalgalardan elektrik ve temiz su üreten sistem geliştirildi Avusturalya deniz kuvvetleri dalgalardan temiz enerji ve su elde etmenin çalışmalarını yapıyor. Dünyada bir ilk olarak lanse edilen teknoloji sıfır karbon emisyonu ile yenilikçi bir enerji üretim sistemi barındırıyor. Böylece sürekli olarak enerji ve temiz su kaynağı elde ediliyor.

Carnegie Wave Energy Limited tarafından sağlanan jeneratörler bir ağ ile birbirlerine bağlanıyor. Mevcut dalga jeneratörlerinin aksine bu jeneratörler deniz yüzeyinin biraz daha altında tutuluyor. Bu sayede yüzeydeki dalgalardan korunuyor ve yüzey altından gelen akımlar ile elektrik üretiyor. Hali hazırda 3 adet 240kW’lık CETO 5 adlı jeneratörler proje kapsamında kullanılıyor. Proje kendisini ispat ederse 2016 yılında 1MW gücünde CETO 6 adındaki daha büyük jeneratörler kurulacak ve çok daha fazla enerji üretiminin önü açılacak. Dünyanın ilk güneş enerjisi üreten bisiklet yolu Hollanda’da açıldı Hollanda hükümeti “Solaroad” adını verdiği proje kapsamında ülkedeki bisiklet yollarını güneş paneli ile döşeyerek elektrik üretmeyi hedefliyor. Projenin 100 metrelik ilk aşaması Amsterdam’ın kuzeybatısında açıldı. Proje tamamlandığında elde edilen elektrik, sokak aydınlatması, trafik sistemi, elektrikli arabalar ve evlerin enerji ihtiyacı için kullanılacak. Yola döşenen 2.5 metreye 3.5 metre ölçüsündeki her bir beton modülün üst tarafında kırılmaz cam, bu camın altında da güneş paneli yer alıyor. Ancak bu modüller, konumları ve camın kalınlığından dolayı diğer güneş panellerine göre daha az enerji üretiyor.

Güneş enerjisini sırtımıza alan Kalipak enerji seti üretildi Kalipak isimli enerji seti, güneş enerjisini sırtlayıp her yere taşımamıza olanak veriyor. Kalipak Kickstarter’da rekora koşuyor. Kicstarter’da 169 bin dolar destek alan Kalipak bir sırt çantasından daha büyük değil ve son derece kolay kurulumuyla tatilde ya da acil durumlarda, hatta isterseniz evinizde rahatlıkla güneş enerjisinden faydalanmanızı sağlıyor.

Güneş enerjisi panelleriyle kendini hızla şarj edebilen Kalipak’ı güneşli bir kış gününde bile yüzde 90 şarj etmek mümkün olabiliyor. Arama kurtarma çalışmalarında, kamplarda, açık alan çalışmalarında rahatlıkla kurulup kullanılabilen Kalipak’ın şarj özellikleri de rakip tanımıyor. Tamamen dolu bir Kalipak cihazıyla bir iPhone’u 96, Samsung Galaxy S5’i 62, Apple MacBook Air’i 17 kere tam şarj edebiliyorsunuz.
Son derece hafif kullanımı kolay olan Kalipak su geçirmeyen çantasıyla açık havada da kullanım kolaylığı sağlıyor. Kalipak’ın kontrol ünitesinin üzerinde 4 adet USB girişi bulunuyor. Bunun yanı sıra elektrik enerjisi bağlantı noktaları da var. Güneşli havalarda Kalipak, pek çok cihazı çalıştırırken eş zamanlı olarak güneş enerjisinden de faydalanarak kendini sağlıklı tutabiliyor.