Lojistik ve Hava Kargo Taşımacılığı
Lojistiğin tanımını çok öz bir şekilde; “İnsan ihtiyaçlarının karşılanması için her türlü ürünün, hizmetin ve bilgi akışının çıkış noktasından varış noktasına kadar taşınmasının etkili ve verimli bir biçimde planlanması ve uygulanması” olarak ifade edebiliriz.
Bu tanım günümüzde sektör olarak lojistiği anlatsa da tarihe baktığımızda farklı dillerde de lojistik kelimesinin anlamlarını incelediğimizde, aslında günlük yaşantımızın ne kadar derinlerinde olduğunu ve lojistiğin tanımının aslında bu kadar kısa ve basit olmadığını görmemek mümkün değildir.
Lojistik kelimesi Yunanca “logisticos’’ kelimesinden türemiş olup, “hesap-kitap yapma bilimi” ya da ‘’hesapta beceri” anlamına gelmektedir. Fransızlar ise bu kelimeyi askeri anlamda “strateji” ve “savaş felsefesi” olarak kullanmışlardır.
Bu iki farklı kültürün lojistik kelimesinin tanımlarından çıkarabileceğimiz en önemli anlam, lojistiğin ciddi bir hesap-kitap yapma ve savaşırcasına stratejik planlama dememiz, sanırım hiç yanlış olmayacaktır. Planlama ve hesaplamaların yanlış yapıldığı en ufak bir ortamda bile sonuç hiç hoş olmayan sonuçlara varacaktır.
Lojistiğin önemi ve hayatımıza etkisi günümüzde o kadar artmıştır ki, zamanla yarış son derece önemli olduğundan havayolu taşımacılığı lojistik hizmetler sektöründe en son gelişen ve kullanılmaya başlanan yöntem olmasına rağmen en başta gelen ve en çok tercih edilen taşımacılık şekli olmuştur.
Havaalanlarının sayısının artması ve uçak seyahatlerine olan ilginin çoğalmasıyla birlikte dünya genelinde havayolu taşımacılığı tercih edilmeye başlamıştır. Havayolu taşımacılığı tarihçesi, dünyanın teknoloji bakımından geldiği yeri açıklamak için oldukça önemlidir. Modern zamanların en önemli özelliğinden biri olan havayolu taşımacılığında gelişmeler yaşanmaya devam etmektedir.
Havayolu taşımacılığı uçak, helikopter, balon ve son yıllarda drone gibi hava taşıtları ile yapılan lojistik hizmetlerini içerir. Kara ve deniz araçlarına göre oldukça hızlı olan hava taşıtları özellikle uluslararası taşımacılıkta kullanılır. Hava kargo hizmetleri oldukça geniş bir hizmet ağına sahiptir. Havayolu lojistiğini kullanarak farklı boyutlardaki pek çok ürünü iç ve dış hatlarda taşıyabilirsiniz.
En popüler ulaşım seçeneklerinden biri olan hava taşımacılığı, tüm dünyada çok güvenilen bir hizmet haline gelmiş bulunmaktadır. Deniz taşımacılığının aksine, geçmişi çok daha kısa, henüz çok yeni bir taşıma şeklidir. Malların deniz yoluyla taşınması binlerce yıl öncesine kadar izlenebilirken, kargo uçağı fikrinin nasıl uçuşa geçtiğini görmek için sadece geçen yüzyıla bakmamız yeterlidir. Ana hatlarından bahsetmeden önce hava kargo taşımacılığının tarihinin çok kısa olarak başlangıcına bakalım.
1910 – İlk hava sevkiyatı
Sadece kargo uçağıyla yapılan ilk hava taşımacılığı, bir asırdan uzun bir süre önce 1910’da, bir ABD mağazasının Dayton şehrinden Columbus şehrine 65 mil boyunca yaklaşık 100 kg ağırlığında ipek kumaşını uçakla göndermeye karar vermesiyle ortaya çıktı. Wright Kardeşler tarafından icat edilen Model B uçağı, hangi yöntemin ipeği en hızlı şekilde teslim edebileceğini görmek için bir ekspres trene karşı yarıştı. Bir saatten daha kısa sürede sorunsuz bir uçuşla, uçak kazandı ve dünyaya hava taşımacılığının o güne kadar en çok kullanılan deniz taşımacılığının yanında yeni bir nakliye seçeneği olabileceğini açıkça gösterdi.
Sadece 57 dakika içinde tamamlanan yolculuk süresiyle, yalnızca kargo içeren ilk hava taşımacılığı sevkiyatı, o sırada dünya hız rekorunu kırarak, hava taşımacılığını A noktasından B noktasına mal almanın en hızlı (açık ara!) yolu olarak sağlamlaştırdı.
1911 – Havayolu Postası
Havayolu posta taşımacılığı 1911’de hem Hindistan’da hem de Birleşik Krallık’ta kullanıldı. Birleşik Krallık’ta, King George V için taç giyme töreni kutlamalarının bir parçası olarak, kralın tacı Londra’dan Windsor’a 21 millik bir mesafeye taşınarak başladı ve posta taşıması şeklinde yaklaşık 1 ay devam etti. Bu hava postası deneyi, sürekli ve ciddi kötü hava gecikmeleri nedeniyle sadece 16 uçuştan sonra sonlandırıldı. Bu ilk uçaklar, nispeten ılıman olan Eylül ayı boyunca bile, İngiltere’nin değişken hava koşullarına dayanacak şekilde inşa edilmediklerinden dolayı sona ermek zorunda kaldı.
1920 sonrasında uçakların ve havacılık sektörünün gelişmesiyle yolcu uçaklarında posta ve kargo taşınmaya başlandı böylece hava taşıması kısa mesafelerde değil, denizaşırı mesafelere de yapılmaya başlandı. Hem en hızlı, hem de güvenli olması sebebiyle öyle hızlı ilerledi ki 2. Dünya Savaşının ardından savaşta çok stratejik olarak kullanılan kargo uçaklarının verdiği ilhamla, kargo uçakları gelişti ve 1945 yılında Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği- IATA (International Air Transport Association) kuruldu.
1969 yılında Boeing 747 kargo uçağının inşası sektörün adeta devrimi olup, ağır ve hacimli yüklerin havadan çok uzak noktalara taşınmasını sağlamasıyla yeni ufuklar açtı.
1990’lı yıllarda hızlı kargo ve posta taşımacılığı, bu hizmeti veren belli başlı şirketlerin dünya çapında ağlarını genişletip verdikleri hizmetleri yaymaları ve birbirleri ile rekabet halinde olmaları sayesinde günümüzün vazgeçilmez taşıma şekli haline geldi. Bugün bulunduğunuz yerden size en uzak olan noktaya bir gönderinin en fazla iki veya üç gün içerisinde ulaşması mümkündür.
2 yıl kadar önce tüm dünyayı hızlı bir şekilde etkisi altına alan Corona Virus (Covid-19) salgın hastalığının etkilerini en aza indirmek ve insanları hastalıktan korumak amacıyla dünyanın dört bir tarafında üretilen maske ve tıbbi malzemelerin uluslararası sevkiyatlarında kargo uçaklarının yetmemesi sebebiyle yolcu uçakları ile koltukların üzerleri dahil yüklenerek taşınmış olması, hava taşımacılığının ne derece önemli olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır.
Havayolu Lojistiğinin Geleceği
Teknolojik Lojistik
Hava lojistiği, dünya genelinde işletmeleri ve tüketicileri birbirine bağlayan küresel ticaretin önemli bir bileşenidir. Yıllar geçtikçe, hava lojistiği endüstrisi, teknolojideki ilerlemeler ve müşteri davranışlarındaki değişiklikler sayesinde önemli ölçüde gelişti. İnternet ve dijital teknolojilerin gelişimi, hem uluslararası ticareti hızlandırmış, hem de bireylerin dünyanın farklı noktalarından alışveriş yapmalarına imkân sağlar hale gelmiştir. Dünyada sayıları hiç azımsanmayacak sayıda olan Amazon, Aliexpress ve ülkemizde kurulup dünyanın birçok ülkesinde ve şehrinde şubeleri olan Trendyol gibi şirketler, yepyeni sistemler kurarak ilk üreticiden son kullanıcıya sorunsuz ve en kısa sürede binlerce çeşit ürünün ulaştırılmasını şaşırtıcı bir şekilde çok kısa sürelerde yine havayolu taşıma şekli ile ulaştırmayı başarmaktadırlar.
Hava lojistiğinin geleceğini şekillendiren en önemli trendlerden biri, artan otomasyon ve dijitalleşmedir. Robotik, yapay zeka ve gelişmiş izleme sistemlerinin kullanılması, lojistik sağlayıcılar için verimliliği artıracak ve maliyetleri azaltacaktır. Örneğin, otomatik depolar ve teslimat araçları, malları işlemek ve taşımak için gereken zamanı ve işçiliği önemli ölçüde azaltabilir.
Büyüyen e-ticaret pazarının gelecekte hava lojistiğindeki değişiklikleri de yönlendirmesi bekleniyor. Daha fazla tüketici çevrimiçi alışverişe yöneldikçe, lojistik sağlayıcıların bu malları verimli bir şekilde ele almanın ve taşımanın yollarını bulması gerekecek. Bu, aynı gün veya ertesi gün teslimat gibi daha hızlı ve daha güvenilir teslimat seçeneklerine yatırım yapmayı içerebilir.
Teknolojiyi geliştiren insanoğlu ihtiyaçlarını en kısa sürede elde etmek, en güzele en kısa zamanda en uygun fiyatla ulaşmaya çalışıp konforlu yaşam sürdürmeye çalıştığı sürece lojistik sektörü de adeta bir gölge gibi onunla beraber ilerleyerek gelişmeye devam edecek ve sınırlarımızı sürekli zorlayarak bizim için zaman kaybını en aza indirmeye devam edecek.
Lojistik hakkında şu ana kadar bahsettiğimiz kısımlar çok basit ve kısa görünse de dünya nüfusu arttıkça ve insanoğlu da kendine dünya üzerinde yeni yaşam alanları oluşturmaya hızla devam etmektedir. Bu gerçek de lojistiğin tıpkı uzay boşluğu gibi sonu olmayan, ışığı henüz dünyaya ulaşmayan yıldızlar gibi, bilinmez noktalar kadar gerçek ve keşfedilmemiş nice hizmetler sunmaya devam edecektir.
Gelecekte hava lojistiğini etkileyecek bir başka trend de sürdürülebilirliktir. İklim değişikliğinin giderek daha acil bir sorun haline gelmesiyle birlikte, endüstri çevresel etkilerinin azaltılmasına daha fazla odaklanabilir. Bu, yakıtı daha verimli kullanan uçaklar üretme, alternatif yakıtlar kullanma ve karbon emisyonlarını en aza indirmek için lojistik planlama gibi çabalar içerebilir. Sürdürülebilirliğe öncelik veren havayolları ve lojistik sağlayıcıları, muhtemelen pazarda daha fazla rekabet avantajına sahip olacaktır.
Türkiye ve Lojistik
Ülkemizin coğrafi konumunun tartışılmaz gerçeğinin yanında her türlü sanayicimizin ve en küçüğünden en büyüğüne esnaf ve iş insanlarımızın girişimciliği ve azimleri hiç tartışılmaz gurur kaynağımızdır. Türkiye, kalitesi ile tüm dünyada tercih edilen mallar üretmekte iddialıdır. Bu gerçeği kabullenerek dünya pazarlarında layık olduğumuz yerleri almak adına sektörde eğitim almakta olan ve halihazırda çalışmakta olan gençlerimize önemli rol düşmektedir. Sınırsız uzay boşluğu örneğinde verdiğimiz gibi, hizmetlerimizin kalitesini arttırmak ve dünyada ulaşılamayan nokta bırakmamak parolası ile yeni personellerimizi yetiştirmek ülkemizin gelişimine sağlanabilecek en güzel katkılardan biridir. Ülkemizin dünyanın vazgeçilmezi olduğu bilinci ile yetişen gençlerimiz lojistik sektörüne sağlayacakları katkılar ile hem kendi geleceklerini çok sağlamlaştıracak hem de baştan beri bahsettiğimiz, hızlı ve sonsuz şekilde gelişmeye açık sektörümüz sayesinde bayrak yarışında dünyada ilk sırayı alacak kapasitededir. Böyle hayal edelim ki böyle olsun.
Amerikalı bir oyuncu şöyle demiş: Hayal gücü, insanı çok yükseklere uçuracak tek şeydir; hatta uçakla bile, o kadar yüksekte uçamazsınız.