Turizm başta olmak üzere, sanayi, ticaret gibi ekonomik faaliyetlerdeki gelişimin bir sonucu olarak taşımacılık sektörü her geçen gün büyümekte, taşımacılık yöntemleri de buna paralel olarak gelişmektedir. Günümüzde hava, kara, deniz ve demir yollarındaki köklü şirketler, tek taşıma modu ağırlıklı temel yeteneklerini korumakla birlikte, sektördeki değişime ayak uydurmak ve sayıları gün geçtikçe artan rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlamak amacıyla taşımacılıkta yeni yaklaşım ara yönelmektedir.
Tek modlu taşımacılık faaliyetinde bulunan taşımacılık işletmeleri, yeni pazarlar yaratmak ya da rekabet sonucu düşen pazar paylarını arttırmak amacıyla yeni stratejiler geliştirmektedirler. Bu konuda havayolu şirketleri daha önce gidilmeyen noktaları şebekelerine dahil ederek pazarı genişletmeyi hedeflerken, karayolu taşımacılık işletmeleri ise özellikle havayollarının sağladığı (zaman) faydasına karşı çok sayıda noktaya sefer yapabilme özelliklerini kullanarak çözüm aramaktadırlar. Yolcu taşımacılık sektöründe birbirleriyle rakip olan havayolu ve karayolu işletmelerinin rekabet etmek yerine işbirliğine giderek karşılıklı üstünlüklerinden yararlanma arı, böylelikle ortaya çıkan hizmetin kalitesinin de yükseltilerek topluma daha kaliteli (nitel ve nicel olarak) bir taşımacılık hizmetinin verilmesi gündeme gelmiştir. Söz konusu yaklaşıma göre havayolu ve karayolu yolcu taşıma işletmelerinin birbirlerinin müşterisini hedef alan değil, birbirlerinin hizmetlerini tamamlayıcı faaliyetlere yönelmeleri öngörülmektedir.
Ülkemiz açısından, Avrupa Birliği’ne geçiş sürecinde, Avrupa Birliği’nin ulaştırma politikalarıyla eşgüdümlü bir biçimde kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığı arasında daha dengeli bir dağılım sağlanması hedeflenmektedir. Taşıma modları arasındaki entegrasyonun sağlanması da yine bu kapsamda öncelikli hedefler arasında yer maktadır.
Yolcuların, belirli merkezler (ana aktarma noktaları) arasında havayolu ile taşınıp, yerel varış noktalarına (turizm ve şehir merkezleri ile yakın iller) karayolu ile aştırılmaları, dönüş güzergahında da yine sistem aynı şekilde işletilerek yerel varış noktalarından karayolu ile ana aktarma noktalarına taşınıp, ana aktarma noktaları arasında havayolu ile taşınmaları ile gerçekleşecek havayolu – karayolu entegre taşımacılığı, taşıyıcı işletmelere sundukları hizmetlerin kalite, konfor ve bütünlüğünü arttırma imkanı tanımaktadır. Hava meydanlarının şehir merkezlerinden uzak olmalarının bir sonucu olarak hava meydanı – şehir merkezi arasında ulaşım faaliyetleri zorlukla yapılmaktadır. Bu zorluğun temel nedeni birbirleriyle entegre edilmemiş iki farklı taşıma madunun seferlerinin birbirine uydurulma çabasıdır. Yolcular kimi zaman varış limanından gidecekleri yörelere kadar olan taşımalarını organize etmek için tüm yolculuğu planlamaya ayırdıkları kadar zaman harcamaktadırlar.
Ayrıca, varış limanı ile ulaşılmak istenen merkez arasındaki yer bulunabilirliği ve varış noktası hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olunamaması ile birlikte fiyat değişkenliği de bu tür ulaşım faaliyetlerini zorlaştırmaktadır. Bazı bölgelerde yerel yönetimler dönemsel olarak düzenli seferlerle havalimanı – şehir merkezi arasında ulaşımı sağlamaya çalışsa da bu seferlerin havayolu kalkış ve varış tarifeleriyle birebir uyumlu olmamaları nedeniyle bu tür seferler de yolcular için zahmetli olmaktadır.
Bununla birlikte bazı havayolu şirketleri havalimanlarına yakın bölgelere seferler düzenlemektedirler.
Ancak, giderek gelişen yolcu taşımacılığı sektörünün; bu uygulamaların da ötesinde büyük ölçekli, daha çok sayıda merkeze ve her iki taşıma moduna ait işletmelerin yoğun katılımıyla oluşan bir entegrasyona gereksinimi bulunmaktadır. Şebeke ve tarife oluşturma aşamasından, rezervasyon sistemlerine, filo yönetiminden, ekip planlamaya özellikle operasyon günü uygulamalarında entegrasyona gidilmesi, bütün bu sistemlerin bilişim teknolojilerinden destek alınarak etkin ve verimli bir biçimde planlanıp, işletilip, kontrol edilmesi ile yolcuların rezervasyon ve transfer süresince karşılaşacakları hizmet kalitesi ve konfor artacak bu da işletmelerin karlılığına olumlu olarak yansıyacaktır.
Ülkemizde deniz ve demiryolu yolcu taşımacılığının arzu edilen gelişimi henüz sağlayamamış olması, ve özellikle bu taşıma modlarına ait terminallerin ülke sathına yayılmamış olması gibi nedenlerde yolcu taşımacılığında denizyolu ve demiryolu taşıma modlarının entegre bir taşıma sistemi içine alınması için öncelikle havayolu – karayolu entegrasyonu sağlanmalı, süreç içerisinde gelişen ve hızlanan denizyolu ve demiryolu yolcu taşımacılık operasyonları ile de bu taşıma modlarının da entegrasyona katılmaları hedeflenmelidir.
Orta ve uzun vadede deniz ve demiryolu yolcu taşımacılığındaki gelişmeye paralel olarak da bu taşıma modlarını da içeren entegrasyon modelleri gündeme gelecek, yolculara daha fazla seçenek, daha yüksek hizmet standardı ve konfor sunmak söz konusu olabilecektir.