Gökbora’nın İnsan Kaynakları Müdürü Ercan Avcı eleman seçiminde bölümlerden gelen talepler doğrultusunda , gazetelere veya internete ilanlar verdiklerini, gelen adaylar arasından da bu kriterlere uygun kaç kişi varsa seçtiklerini söylüyor. İşte Avcı’nın sorularımıza yanıtları.
Şirketinizde uygulanmakta olan insan kaynakları yönetimi politikasından söz edebilir misiniz?
Eğer kendi bünyemizde çok aciliyetimiz yok ise, yetiştirilmek üzere gazete ilanıyla, internet vasıtasıyla başvuruları değerlendiriyoruz. Yada tanıdık vasıtasıyla Çünkü Türkiye gibi bir ülkede yaşıyoruz bu yadsınamayacak bir gerçek. Gazete ve internetin yanında insanlar tanıdıkları insanlarla da çalışmak istiyorlar, tabi çok yakın akraba olmamak kaydıyla bilinen insanlarla çalışmak istiyoruz. Bölümlerden gelen talepler doğrultusunda , belli olan görev tanımları ve prosedürlere göre gazete ilanını veya İnternet ilanını veriyoruz, gelen adaylar arasından da bu kriterlere uygun kaç kişi varsa seçiyoruz. Daha sonra bunları görüşmeye çağırıyoruz.
Şimdi görüşmeler genelde hızlandırılmış görüşmeler oluyor. Yani iki görüşme sonunda işe alınıp alınmayacağı hemen hemen belli oluyor.
Adayla ilk önce ben görüşüyorum , daha sonra bölüm yöneticisi ve yönetim temsilcimizle görüştürüyorum. Bazen her iki görüşmede toplu görüşme olabiliyor. Öncelikle ilk görüşmede gelen adayların hangileri bu işe uygun onu seçmeye çalışıyoruz. Diyelim ki 10 kişi başvurdu 4 tanesi uygun. İkinci görüşmeye bu 4 kişiyi çağırıyoruz , bu görüşmede çağırdığımız 4 kişi ile tekrar mülakat yapıyoruz . O birime kaç kişi alınacaksa son kararımızı verip kişiyi seçiyoruz. Seçmeden sonra sosyal haklarımızı bildiriyoruz. Ücret paketi ve imkanları bildiriyoruz, şirketin tanıtımını yapıyoruz. İş yeri evraklarını hazırladıktan sonra, hemen o gün sigorta girişini yaparak oryantasyon görmek üzere yada çalışacağı bölümle ilgili olan diğer bölümlere de yönlendiriyoruz. Oryantasyonu bir hafta kadar sürüyor, sonunda da kendi görev yerinde işe başlıyor. Neden yetiştirmek üzere alıyoruz? Çünkü Gökbora 1983’ten beri var olan bir şirket. Sektörde belli bir kültürü oluşturmuş , misyonu olan bir şirket. Dolayısıyla amacı; buraya yeni başlayan , yada yeni mezun işe yeni başlayan arkadaşları da kendi kültürüne göre yetiştirmek .
Bir insan kaynakları yöneticisi olarak insanın şirket içindeki değerini artırmak konusunda ne gibi plan ve önerileriniz var? Bunların ne kadarını uygulama olanağı buldunuz, ne kadarını gelecekte hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
Bunu ben ikiye ayırmak istiyorum. Bir sosyal anlamda ikincisi ise kariyer anlamında.
Birincisi biz mümkün olduğunca, buradaki arkadaşlarımıza iyi bir çalışma ortamı sunmaya çalışıyoruz . Çünkü iyi bir çalışma ortamı motivasyonu geliştirir, daha üretken ve daha verimli olur. Problemi dinliyoruz çünkü problemi çözemezsek yol alamayız . Zaten bunları yaptıktan sonra verdiğiniz değer anlaşılıyor. Kişi , değer verildiğini anlamazsa, o insanı tutamazsınız . Çok büyük paralar verseniz de tutamazsınız . Çünkü insana önemli olduğunu ve değerli olduğunu hissettirmeniz gerekir. İkinci anlamda da eğer gerçekten başarılı bir personelse biz onu destekliyoruz. Eğer personel buna değecekse , biz şirket içerisinde gelişimini sağlaması için eğitimlerle bunu sağlıyoruz . İleriki yıllarda da zaten üst pozisyonlarda görmek için hazırlıyoruz.
Bugüne kadar planladıklarımızı oluşturduk . Değer verme konusunda, geliştirme konusunda. Bundan sonrada yapacağımız muhakkak ki önemli şeyler var. Biz öncelikle insanları kaynaştırmayı planlıyoruz. Çünkü iş hayatında şöyle bir şey vardır. Kişi ben 8 saat 9 saat aynı kişilerle görüşüyorum , bütün sosyal hayatımı bunlarla mı harcayacağım diye düşünüyor. Bu da bir görüştür buna da saygı göstermek lazım ama mademki vaktimizin çoğunu hep beraber geçiriyoruz onun için bu zaman içinde bazı sosyal aktiviteleri bir arada paylaşmamız lazım . Dolayısıyla biz bunları yapıyoruz . Mesela yakın zamanda yapacağımız daha önceden iki defa yaptığımız bir bowling turnuvamız var. Bu kaynaşmak için gayet güzel bir aktivite. Ayrıca şirket içi eğitimlerimiz oluyor. Mesleki olsun, kişisel gelişim olsun bunlarla ilgili de geçmiş yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da hatta bu yılda bazı gelişimler kaydedilecek.
Eleman sirkülasyon oranını en aza indirmek ve motivasyonu yüksek tutmak için İK departmanı olarak neler yapıyorsunuz?
Eğitim sirkülasyonunu en aza indirmek biraz önce saydığım verimle, motivasyonla, insana değer vermekle oluyor. Bazı anlar oluyor ki siz bunları verdiğiniz halde çok iyi bir maaşa başka bir yere tercihini kullanabiliyor. Ama şu da bir gerçek.
Artık maalesef çok iyi maaş veren yerlere kanmamak lazım . Bugün 10 lira alan bir personel, 15 liraya başka bir şirkete geçebiliyor. Ama belki 10 liraya çalıştığı şirket düzgün çalıştığı taktirde onun emekli olabileceği bir şirket. %50, %60 yada%100 fazla maaş teklif eden başka bir şirkete geçtiği zaman 3-5 ay veya 1 yıl bu maaşı alabilecek ondan sonra tekrar işsiz kalacak. İş bulabilmek maalesef çok kolay değil. Ve o boş geçirdiği sürede aldığı maaş farklarını harcayacak iyi bir işten de olmuş olacak. Bunu anlatmak zor. Gökbora’da ön görülen rakam yılda %3 tür. Yılda %3 turn over oranıdır. Bizim 2.20, 2.50, 2.80 ayrılma oranımız vardır. Ve buda gayet normaldir.
Eğitimli ve deneyimli işgücünü firmanıza çekebilmek adına yürüttüğünüz projeleriniz var mı?
Örnek vereyim, 1-2 yıl önce katıldığımız bir eğitimde, o eğitime katılan bizim şirketimize uygun bir iki arkadaşı istihdam etmiştik . Bunun için fuarlara katılıyor, bu fuarlarda hem hizmet eğitimi , hem şirketle ilgili bilgiler veriyoruz. Üniversitelerle birlikte hareket ederek şirketin tanıtımını , sektördeki yerini anlatan bazı konferanslar vermeyi planlıyoruz. Böylece bu işi yapacak gerçekten değerli insanları , başka firmalardan önce kendimize çekmiş olacağız. Şu anda üzerinde çalışıyoruz. Yani nasıl yapabiliriz, nerden başlarız diye. Çünkü daha önce yapılmamış bir program. Amacımız onu gerçekleştirmek .
Lojistik sektöründeki İK yapısını dikkate alarak, yabancı ülkelerle bir kıyaslama yapabilir misiniz? Sektör bazında, ülkemizdeki en temel İK sorununu ne olarak görüyorsunuz? Çözüm için neler yapılabilir?
Bir kere İK Türkiye’ye yeni giren bir yönetim. Eskiden personeldi, hem muhasebesini yapardı hem maaşını öderdi, giriş çıkışını yapardı. İK artık tam oturdu diye düşünüyorum. Aşağı yukarı 15 yıllık bir geçmişi var Türkiye’ de. İyi yapabilen firmalar var.
Ama insan kaynakları adı altında bölüm oluşturup da içi boş bir takım olgularda meydana getiren firmalar yok değil. Benim lafım bu işi gerçekten iyi yapan firmalara, hakkını vererek yapan firmalara. İşte biraz önce saydıklarımız bu konuyu da içine alıyor. İK kapsadığı alan çok farklı. Dolayısıyla dış ülkelere yetiştik hatta onlardan daha iyiyiz bazı konularda diyebiliriz. Nedeni de şu : Çünkü Türk iş hayatında , duygu denen bir şey var, yurt dışında öyle bir şey yok. Ama biz duygusal bir ülke olduğumuz için bunu göz önüne alıyoruz .
Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu öğrencilerine iş alım süreci ile ilgili olarak tavsiyeleriniz nelerdir?
İlk başta bir kere bu mesleği seçen arkadaşlarımız için en önemli konu yabancı dil. Yani her gireceğiniz firmada, her işte yanınızda , cebinizde bulunması gereken bir olgudur. Hatta şu anda bir tane bile yetmiyor ve bir zamanlar kimsenin yüzüne bakmadığı o alternatif diller Rusça, İspanyolca , Çince önem kazanmaya başladı. Çünkü artık Globalleşme var, Türkiye’de insanlar kendi kabuklarından sıyrıldılar, dışarıya yönelmeye başladılar. Bugün Güney Amerika’ya bile gitseniz bir Türk ile karşılaşabilirsiniz. Bu biraz da bizim insanımızın at gözlüklerini atmasından kaynaklandı.
Daha ileriyi görebiliyor, yatırım yapabiliyor. Dolayısıyla yabancı ülkede bulunmak ve iş yapmanın en önemli göstergesi de iyi bir İngilizceye sahip olmak. Çünkü dille karşınızdakiyle anlaşırsınız. Eğer diliniz olmazsa anlatmak istediğiniz derdinizi anlatamadığınız gibi, karşınızdakinin anlattığını da anlayamazsınız. Bir de istek olacak mesleği seveceksiniz, hangi meslekte olursanız olun sevmediğiniz mesleği yapamazsınız , bıkarsınız.
Ama şu bir gerçek, ben mezun oldum beni havada kapacaklar hiç aklınıza böyle bir şey getirmeyin. İyi olan işe alınacaktır. Tabi en önemli konu yeni giren arkadaşlar için maaş çok az vesaire vesaire …
Eğer siz özveri gösterir, bilgileri geliştirirseniz ve bir katkıda bulunursanız firma sizin maaşınızı arttırır. Ve kesinlikle emeklemeden koşulmaz . Önce sürüneceksiniz, yoksa daha sonra yönetici olduğunuzda altınızdakilerin işi yapıp yapmadığını anlayamazsınız .