Dekanımızdan

Kategori: Logistical, Sayı 13 | 0

Sevgili Öğrenciler,
Günümüzde, ekonomik faaliyetin küreselleşmesinin bir sonucu ve gereği olarak, işletmeler ve çalışanlar, global dünya pazarının aktörleri olarak işlerini yapmak zorundadır. Şirketlerin, sürdürülebilir bir ekonomik faaliyet içinde olmaları, global pazarda rekabet edebilme kabiliyetlerine bağlıdır. Globalleşme sürecinin etkisi altında olan uluslararası ticaretin idamesi için gereklilik arz eden en önemli güç, etkin ve hızlı kararlar alabilen bir lojistik sektörüne duyulan ihtiyaçtır.
Lojistik faaliyet; hammaddenin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar, ürünlerin, hizmetlerin ve bilgi akışının, en etkin ve verimli bir şekilde her iki yöne doğru hareketinin ve depolanmasının, planlandığı, uygulandığı ve kontrol edildiği tedarik zinciri süreci aşaması olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla günümüzde lojistik denilince, her bir noktaya ve o noktadaki politik, ekonomik, coğrafi, çevresel koşullar ile gerek özel gerekse kamusal idari şartlara göre değişen, ulaştırma ve lojistik endüstrisi ile ilgili doğrudan ve dolaylı ilişkileri, oluşumları ve süreçleri inceleyen çok disiplinli bir bilim dalı akla gelmektedir.

Prof. Dr. Abdullah Okumuş
Prof. Dr. Abdullah Okumuş | Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı

Lojistik sektör olarak, Türkiye gibi özellikle jeopolitik konumu kıtalar arasında doğal bir geçiş noktası olan ülke için son derece önemlidir. Ülkemizde lojistik sektörü son yıllarda gelişme gösteren genç bir sektördür. Ülke olarak 1980’lerin ilk yarısında başlayan dünyaya açılma çabamız, bugün ekonomik gelişme yarışında başarılı olmak ve dünya ekonomisi ile bütünleşmek ölçeğinde ülkemizin 2023 vizyonuna uygun yolda ilerlemektedir. Türkiye ekonomisinin can damarı olarak nitelendirilebilecek lojistik sektörünün ülke Gayri Safi Milli Hasılası içerisindeki yeri yaklaşık %8 oranındadır.
Gelişmekte olan ülkeler arasında en canlı ekonomilerden biri olan Türkiye, Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayarak doğu ve batı arasında doğal bir köprü işlevi görmektedir. Lojistik, son 5 yılda Türkiye Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan tüm ulusal ve bölgesel kalkınma planlarında, bölgesel gelişmeye katkı verecek en önemli iş kolundan birisi olarak tanımlanmaktadır. Bu durum ise bir hizmet sektörü olan lojistik sektörünün hızlı büyümesini ve gelişmesini zorunlu kılmaktadır. Türk ekonomisinin büyümesini ve gelişmesini sağlayan en önemli sektörlerin başında gelen lojistik sektöründe karşımıza çıkan en önemli sorun ise, yetişmiş ve eğitimli işgücü açığıdır. 1999 yılında, ulaştırma ve lojistik sektöründeki sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle ülkemizde lojistik eğitimi veren ilk kurum olarak kurulan İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Yüksekokulu bu sorunu ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuştur. Yüksekokulumuz 5 Haziran 2015 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile yine Türkiye’nin ilk lojistik fakültesi olan Ulaştırma ve Lojistik Fakültesine dönüşmüştür. Fakültemiz, kuruluşundan itibaren lojistik eğitiminin lokomotifi olmuş, kendisinden sonra Türkiye’de kurulan 180’in üzerinde ön lisans, lisans ve lisansüstü programa model oluşturmuş köklü bir eğitim yuvasıdır. Teknolojik ve profesyonel yetkinliğe sahip, zengin ve güncel akademik bilgilerle donatılmış öğrenciler yetiştirmek ve uluslararası işletme kültürünü teşvik ederek coğrafi konumu gereği bir merkez olma özelliği gösteren ülkemize ve tüm dünyaya sürdürülebilir, yenilikçi, sorumlu ve faydacı çözümler sunmak yoluyla toplumsal gelişime öncülük etmek misyonu ile fakültemiz gelişmeye devam etmektedir. Bu gelişim ve dönüşüm sürecinde de asıl değerleri olan topluma saygı, dinamizm, girişimcilik, dürüstlük, verimlilik, insana, emeğe, bilgiye ve çevreye saygı, bilimsel etik kurallara mutlak uyum, alanında uzmanlık ve öncülük, tarafsızlık, ulaşılabilirlik, yasa ve yönetmeliklere bağlılık unsurlarını korumayı ilke edinmiştir.
Fakültemiz, Birleşmiş Milletler menşeli IRU (International Road Transport Union – Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği) akreditasyon sürecini tamamlayarak 16 Haziran 2014 tarihinde uluslararası akreditasyon almıştır. Böylece Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Türkiye’de lisans ve lisansüstü seviyede IRU tarafından akredite edilen ilk okul olma özelliğinin yanında, İstanbul Üniversitesi bünyesinde uluslararası akreditasyona sahip iki okuldan biri olma özelliğine sahip olmuştur. İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi öğrencilerine kendi diplomalarının yanında verilecek olan IRU Academy CPC Diploması, onlara uluslararası geçerliliği olan bir Mesleki Yeterlilik Diploması kazandıracak, aralarında AB ülkeleri, ABD, Kanada ve Çin’in de bulunduğu IRU üyesi 75 ülkede akredite olarak çalışmalarına imkân sağlayacaktır.
Bu bölümde eğitim gören öğrencilerden, mezun olduklarında, çalışacakları işletmelerin başarısında önemli rol oynayacak en ucuz maliyetle mal ve hizmetin tedarik edilmesi ile ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırılmasına ilişkin temel lojistik kuramlarını ve lojistik yönetim tekniklerini uygulamaları beklenmektedir. Bu açıdan bakıldığında, mezunlarımız, ulusal ya da uluslararası kargo, taşımacılık ve lojistik işletmelerinde, bunlara yan hizmetler sunan liman, havalimanı, istasyon, terminal vb. işletmelerde, diğer işletmelerin lojistik ve dağıtım bölümlerinde, sigorta, gümrükleme ve depolama hizmeti veren işletmelerde çalışabildikleri gibi, kendi işletmelerini de kurabilecek biçimde yetiştirilmektedir.
Türkiye’nin ilk ve tek lojistik fakültesine, lojistik eğitiminin geleceğini şekillendiren İstanbul Üniversitesi Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi ailesine katılan tüm öğrencilerimizi tebrik ediyor, güzel ve verimli bir eğitim-öğretim dönemi geçirmelerini diliyorum. Fakültemize hoş geldiniz.