Daimler AG Mercedes- Benz Türk Lojistik’te Takım Müdürü olarak görev alan Ferit Tam’a göre Lojistik, önümüzdeki 20 yılın en önemli olgusu. Güzel bir sohbet yaptığımız Ferit Tam, sorularımıza içtenlikle cevap verdi.
Neden lojistik alanında çalışmayı tercih ettiniz? Çünkü CV’nize baktığımızda finans ve bankacılık sektöründe çalışmış olduğunuz, eğitiminizin de mühendislik ağırlıklı olduğu görülüyor. Lojistiğin sizin için önemi nedir?
Bu biraz da kariyer adımlarımda uzun zaman içinde yaptığım değişikliklerden de kaynaklanıyor. Daha sonradan, uzun vadede lojistik sektöründe profesyonelleşme kararı aldım . Lojistik bence önümüzdeki 20 senenin, hatta daha uzun vadenin en önemli olgusu. Neden? Çünkü bir şey yapabilmek için, ürün ortaya koyabilmek için, öncelikle onu oluşturan şeyi tedarik etmeniz gerekiyor. Ve lojistik olmadığı zaman hiçbir şey olmuyor. Lojistik, bir emeğin her aşamasında vardır. Ve ben de lojistiğin bu özelliğini seviyorum. Bu yüzden işimi çok isteyerek ve severek yapıyorum .
Organizasyon şemanız nasıl? Otobüs ve kamyon için ayrı ayrı, aynı departmanlarınız var mı?
Biz operasyonel olarak otobüslerle ilgileniyoruz. Bir anlaşma yaparken, ya da bir proje oluştururken zaten otobüsle kamyonu beraber düşünmek zorundasınız . Otobüs üretim direktörlüğünün altında otobüs lojistik ve kamyon üretim direktörlüğünün altında da kamyon lojistik vardır. Bu departmanlar özerk çalışmaktadır. Yani otobüs direktörlüğü kendisiyle ilgileniyor. Kamyon direktörlüğü de kendisiyle ilgileniyor. Ama dediğim gibi bir proje yaparken, veya bir firmayla ilgili stratejik kararlar alırken eğer o firma, o proje, o konu bir tarafı da ilgilendiriyorsa beraber çalışırsınız . Ama organizasyonel olarak, ayrı direktörler altındalar.
Daimler Chrysler ve Mercedes-Benz Türk Ş- iki farklı firmanın birleşmesinde zorluklar yaşanmıştır mutlaka. Lojistiksel olarak, yönetimsel olarak, personelin uyum sağlayabilmesi açısından. İki şirketin birbirine uyum sağlayabilmesinde ne gibi güçlükler yaşadınız anlatabilir misiniz?
Şimdi orada tabi sadece otobüs ve kamyon olarak düşünmeyelim. Daimler Chrysler ile birleşmeden önce de, sadece Daimler olan şirkette de lojistik için ayrı yazılımlar vardı . Chrysler için de ayrı yazılımlar vardı. Burada önemli olan, mümkün olduğunca global sistemler yaratabilmek. Daimler ve Chrysler birleştiği zaman da tabi ki de o araçların kendilerine has parçalarından dolayı daha fazla tedarikçi girdi araya, daha fazla sistemde büyümek zorunda kaldık. Tabi ki de o sayı artışı bir mücadeleyi beraberinde getirdi ama zaman içinde her şey yerli yerine oturdu.
Peki ne kadar zamanda sistem oturdu?
Bu çok değişken bir proje. Hala yaşayan bir proje. Sürekli yeni yeni teknolojiler geliştikçe üzerine bir şeyler eklenmektedir. Lojistik öncelikle genel bakış açısına sahip olmayı gerektirir. Lojistikte çalışan bir insanın neyin, neden olduğunu anlaması lojistikte başarılı olmasında çok önemli bir rol oynar. Çünkü o proseste gördüğünüz en son otobüsleri teslim etmenizde engel olan bir konu, prosesin en başında zaten o problemin adımları atılmış olabilir. Lojistikte neyin neden olduğunu bilmek, sadece o getirdiğiniz parçayı değil, o parçanın hangi araçta kullanıldığını, o araçta neden kullanıldığını, ve neyin ne zaman lazım olduğunu ve dolayısıyla o 60 tedarikçinizi bilmeniz gerekir.
Çok fazla tedarikçiniz ve çok fazla faktör var bunlarla nasıl başa çıkıyorsunuz ?
Sizin sabırlı, sakin olabilmeniz ve kalabilmeniz ve soğukkanlı bir yaklaşım içinde olmanız önemli. Çünkü problemler oluyor ama önemli olan o probleme kızmak değil , kısa vadede nasıl çözebileceğinizi düşünmek, alternatifler yaratmak ve bir daha olmaması için nasıl düzeltebilirsin ve bunun için gerekli olan bakış açısını yakalamak gerekiyor. Bu da lojistik proses optimizasyonlarına girer. Bir daha olmaması için nasıl lojistik proses önlemleri alabilirsiniz bunları saptamak gerekiyor. Proses yaklaşımını kriz altında soğukkanlı bir şekilde çözebilen arkadaşlar, Daimler Chrysler çatısı altında başarılı olabilirler.
Daimler Chrysler’de çalışmak için Almanca bilmek şart mıdır?
Bizim şirket olarak resmi dilimiz İngilizcedir. Ama yan sanayimizin çoğu ve kardeş kuruluşlarımız Almanya’ dadır. Dolayısıyla Almanya ile çok yoğun bir komünikasyonumuz var. Dolayısıyla Almanca’nın Almanya’yla olan iletişimimizde önemli olduğuna inanıyorum .
Biraz da olay sizde bitiyor. Kişi, öyle bir proses bakış açısına sahiptir, öyle soğukkanlıdır ki Almanca bilmesi şart olmaz. Ayrıca bu işte, farklı karakterlerde birçok insanla görüşmeniz gerektiği için insan ilişkilerinizin de çok iyi olması gerekiyor. Öyle bir yapınız vardır ki zaman içinde kendinizi geliştirirsiniz ve istenilen noktaya gelirsiniz ve işte o biraz da size bağlı.
Master yapmak isteyen öğrencilere tavsiyeniz nedir?
Üniversite bittikten sonra hemen master yapmamalarını tavsiye ediyorum. Çünkü master üniversiteden gerçekten çok farklı. Anlatılanları gerçekten anlatılan şeyler olarak değil , beyninizde yaşayarak öğrenmek için bir müddet çalışmanız gerekir. Hatta benim size tavsiyem, çalışırken master yapmanızdır.