19. yy başlarından itibaren dünyada kömür, petrol, doğalgaz hatlarına sahip olmak üretimini ve dağıtımını denetim altında bulundurmak büyük devletlerin başlıca amaçları arasında yer almıştır. Petrol nispeten daha düşük maliyete deniz yolu ile taşınabilirken, doğalgazda ise boru hatları ile nakil tercih edilmektedir. Türkiye de jeopolitik konumu gereği uluslararası enerji koridorlarında geçiş bölgesi görevini üstlenmektedir. Özellikle gelecekte doğalgaz talebinin diğer yakıt türlerine göre fazla olacağı beklentisi ile beraber, enerji aktarımındaki mevcut projeler içinde yer alan Türkiye’nin stratejik önemi daha da artmaktadır.
Enerji ihtiyacı bakımından dışa bağımlı olarak görünen ülkemiz petrol tüketiminin % 93’ünü ithalat ile karşılamaktadır. 2006 yılında faaliyete geçen Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı (BTC) projesi ile Türkiye Ortadoğu petrolüne olan bağımlılığı azaltmayı hedeflemiştir. Bu strateji ve alacağı pay da düşünüldüğünde ülkemiz birçok enerji hattı projelerinde yer almıştır. Bu projelerin en önemlisi olan, Ortadoğu ve Hazar halkasındaki rezervlerinin Türkiye üzerinden boru hattı ile AB ülkelerine taşınmasını hedefleyen NABUCCO Projesi 2009 yılında imzalanan hükümetler arası anlaşma ile başlamıştır. Avrupa’nın en büyük gaz tedarik- çisi olan Rusya’nın payını kırmak ve alternatif olması açısından, AB ülkeleri tarafından da proje ciddi oranda desteklenmektedir.
Azeri doğalgazını Türkiye üzerinden Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Avusturya’dan geçerek Avrupa’ya ulaştırmayı hedefleyen NABUCCO projesi Trans Adriyatik Projesi (TAP) kararı ile yine Türkiye üzerinden bu kez Trans Anadolu Hattı ile Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya’ya ulaştıracak şekilde değiştirilmiştir. Bu değişiklik ile NABUCCO ile Avrupa’ya satılacak gazdan pay alacak olan Türkiye’nin payı kaybolsa da alternatif projeler ile devamlılığın sağlanması beklenmektedir.
2011 yılında Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan zapt ile BOTAŞ doğalgaz iletim sistemi kullanılarak Şah Deniz Konsorsiyumu’nun üreteceği gazı Yunanistan ve Bulgaristan sınırından Avrupa tüketim sahalarına ulaştırmayı hedefleyen TANAP projesi,- Türkiye ve Yunanistan’ın mevcut altyapısını kullanmayı öngören, Arnavutluk ve Adriyatik Denizini geçerek Avrupa’ya ulaştırılacak olan TAP projesi, Rusya-Türkiye Doğalgaz boru hattı Mavi Akım Projesi, Türkiye-Yunanistan-İtalya Doğalgaz boru hattı (ITGI) Projesi, NABUCCO’nun İran’ı devre dışı bırakmasına paralel olarak doğan ve İran doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıması planlanan İran-Türkiye Almanya boru hattı projesi de faaliyette bulunan boru hattı projelerinin yetersiz kalacağı düşünülerek planlanan diğer stratejik projelerdir.
Yunanistan ve İtalya’da yaşanan siyasi ve ekonomik istikrarsızlık doğalgaz hattı projelerinde ana aktör olarak bulunan devletleri endişelendiriyor olsa da AB ülkelerinin verdiği destek projeleri ayakta tutmaya devam ediyor. Rusya ve Ukrayna’nın tutumu ve AB ülkelerinin bağlılığı kırmak istemesi enerji ve boru hatlarının dünya gündemindeki sıcaklığını koruyacaktır. Geçiş güzergahları üzerinde yer alan Türkiye de bu pastadan pay almaya devam edecek ve stratejik ve jeopolitik konumunu kullanmaya devam edecektir.