İstanbul Üniversitesi Lojistik Kulübü ailesi olarak bir dönemin daha sonuna geldik. 14 yıllık geçmişi ile ilk lojistik kulübü olma özeliğini taşıyan kulübümüz bu sene de okulumuza yakışır şekilde aktif ve etkinliklerle dolu bir yıl geçirmeyi başardı. Kulüp, bizler için okulda öğrendiğimiz teorik bilgiyi uygulamaya dökebildiğimiz ufak bir işletme gibi görev gördü. Sektör ile konuşmayı, ekip olmayı, çalışmayı ve mezun olmadan önce kendimizi mezuniyet sonrasına hazırlamayı öğrendik. Bu süreçte arkadaşlarım ve ben birçok fedakârlıkta bulunduk. Bununla birlikte yaşanan süreçlerin bizlere birçok şey kattığına da şahit olduk. Bizler için dolu ve yorucu ama bir o kadar da eğlenceli bir dönem oldu.
Başkanlığımın ikinci dönemi olması dolaysıyla bu dönem daha tecrübeliydim. Bir şeye çok emek verdiğimizde, o şeyin çok güzel olmasını hepimiz isteriz. Kulüp konusunda da her zaman çok hassas oldum. İşlere hep öncelik verdim. İnsan, emek verdiği bir kurumdan ayrılırken arkasında bıraktığı kuruma çok iyi bakılmasını ister. O kadar güzel ve deneyimli bir ekip oluştu ki, sanırım içimi rahatlatan şey de bu: kulüpten ayrıldıktan sonra her şeyin yolunda gideceğine emin olmak… Benden öncekiler bana bayrağı devrederken ne yaşadılarsa şimdi ben de bunu yaşıyorum. Umarım benden sonrakiler de bunu yaşamaya devam ederler.
Okul hayatımın ve emektarı olduğum kulüp ile geçireceğim son yılım olması beni üzen bir durumdu. Beni bu konuda teselli eden tek şey, her zaman yanımda olan arkadaşlarımın çok iyi tecrübeler edinmiş olmalarıydı. Yaşamım boyunca hep pişman olmayacağım şeyleri yapmaya çalıştım ve yaptım da. Sadece yapmak da yetmiyor zamanlama da çok önemli. Bir şeyi geç olmadan yapmak, yapabilmek. Galiba bu işi yapmaktan ve o kararları uygulayabilmekten daha zor. İşte yeni başlangıçlara yer açabilmek, yeni yolculuklara çıkabilmek, yeni yerler yeni yolcular tanımak sadece kendimize değil, başkalarına da bu imkânı verebilmek için veda zamanını hüzünle de aynı zamanda sevinçle de yaşayabilme cesaretini göstermeliyiz. Şimdi de benim için veda zamanı…
Bütün bir seneyi düşündüğümde bu süreçte yanımda olan ve desteklerini bizlerden esirgemeyen başta Dekanımız Prof. Dr. Abdullah Okumuş olmak üzere okul idaremize, hocalarımıza, eski kulüp üyelerimize, mezunlarımıza, destek olan öğrenci arkadaşlarımıza ve kulübümüzün değerli üyelerine teşekkürü borç bilirim. Ayrıca bütün yıl yanımda olup elini taşın altına koyan ve bana bir nevi eş başkanlık yapan ikiz kardeşim Emre Yavuz Karaismail’e ve her zaman yanımda olup doğru kararlar almamı sağlayan Büşra Yılmaz’a vefa borcumu belirtmeden geçemeyeceğim.
Dergimizin devamında yıl boyu yaptığımız etkinlikleri detaylı şekilde inceleyebilirsiniz.
Kulüp faaliyetlerinde bizden sonra görev alacak tüm arkadaşlarıma yollarının açık olması temennisi ile devrettiğim bu bayrağı daha ileriye taşımaları umuduyla; sevgi ve saygılarımla