1. Merhaba bize kendinizden ve çalıştığınız şirketten bahseder misiniz?
Merhabalar.
Öncelikle nazik röportaj talebiniz için çok teşekkür ederim. 1983 Giresun doğumluyum. 17 yıldır denizcilik sektöründe çalışıyorum. Sırasıyla; Turkon line-Satış Pazarlama Uzmanı, TBS Petrol(Ow Bunker)- 2009-2014/Satış ve Operasyon Koordinatörü olarak çalıştım. 2014 yılından bu yana da çalışma hayatıma Origin Lojistik’te devam ediyorum.
Origin lojistik kariyerime Satış Pazarlama Uzmanı olarak başladım sonrasında Satış Pazarlama Müdürü ve İzmir Şube müdürü olarak görev aldım. 2019 yılı itibariyle de Ege Bölge Müdürü görevini üstlenmekteyim.
Origin Lojistik kurulduğu 2013 yılından beri Freight Forwarder olarak hizmet vermektedir. Şu an için Türkiye’de 7 (İstanbul, İzmir, Mersin, Ankara, Bursa, Konya ve Gaziantep) ofisimiz bulunmaktadır. Ana iş kolumuz Denizyolu Full Konteyner taşımacılığı olup aynı zamanda Proje taşımacılığı, Parsiyel (LCL), Hava ve Reefer gibi ürünlerde de o ürün gamı özelinde ekiplerimizle müşterilerimizin her türlü lojistik ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz.
Geçen zamanda TOBB’un düzenlediği ‘Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen İlk 100 Şirketi’ ödülünü üst üste 3 kez almanın yanı sıra Atlas Lojistik ödüllerinde de 3 kez ‘En iyi Denizyolu Forwarder’ seçildik.
Ödüllerden ziyade asıl gurur kaynağımız ise tüm bu başarıları çok genç bir ekip ile gerçekleştirmek oldu. İnandığımız doğruların başında ‘Gücümüz Ekibimiz’ demeyi eksik etmedik ve çoğunluğu üniversitelerin denizcilik ve lojistik bölümlerinden yeni mezun ve armatör tecrübesine sahip arkadaşlarımızın katkılarıyla yolumuza devam ediyoruz.
2. Gelecekte lojistik operasyonlarında kullanılan araçlarda nasıl değişiklikler olabilir?
Pandemi ile birlikte hayatımızın her alanında köklü değişiklikler oldu. Dijitalleşme artık bir tercih değil zaruri ihtiyaç konumunda. Hem lojistik hem de birçok diğer sektörde dijital yatırımlarını yapan, geliştiren ve uygulamaya geçiren şirketler uzun vadede varlıklarına devam edecektir.
Özellikle teknolojik, dijital gelişmeler ve çevresel kaygılar (küresel ısınma, karbon salınımı, yeşil lojistik) nedeni ile uzun vade de lojistik operasyonlarda kullanılan araçların önemli ölçüde değişimi beklenmektedir. Mesela yenilenebilir enerjiye yönelimin artması , fosil ve petrol türevi yakıtlara olan bağımlılık azaldıkça elektrikli ve otonom araçların lojistik operasyonlarda daha da yaygınlaşması beklenebilir. Hatta insan sürücülere olan ihtiyacı ortadan kaldırarak karbon salınımı azaltılma yoluna gidilebileceği gibi otomasyon ile verimlilik artacaktır.
Son dönemlerde dronlar ve teslimat robotların daha aktif kullanıldığını görüyoruz. Denizyolu taşımacılığında da bu sürecin mürettebatsız düzenli rotada devam eden gemiler ve tamamen otomasyon kullanılan limanlarla çeşitlenebilir.
Ayrıca konteyner taşımacılığı piyasasında şu an birçok global armatör yaptığı dijital yatırımlarla bilginin ulaşılabilirlik süresini çok kısalttı. Hem ticari hem de operasyonel konularda tamamen kendi sistemleri üzerinden ihtiyaç duyulan tüm işlemleri gerçekleştirilebiliyorlar. Sistem geliştikçe ihtiyaç duyulan insan sayısında da azalma olacaktır.
3. Gelişen teknolojinin gelecekte lojistik operasyonlarının süresine nasıl bir etkisi olacağını düşünüyorsunuz?
Bu soruya 2 konu üzerinden cevap verebilirim.
1) Kesinlikle süre çok kısalacak ve verimlilik artacak. Otomasyon, AI (Artificial Intelligence), GPS (Global Positioning System), IOT (Internet of Things) sayesinde süreçlerin analitik incelemesi daha kolay yapılmakta ve talebi öngörerek en verimli yol ve rotaların (üretime de uyarlanabilir ki üretim artarsa lojistik de artar) çizilmesine operasyonların optimize edilmesine destek olmaktadır.
2) Teknolojinin getirdiği olumsuz durum. Müşteri memnuniyeti tarafında sıkıntılı süreçler doğacaktır. Özellikle satış sonrası verilen hizmet kıymetli bir hal alacaktır. Geçişin kontrollü ve müşteri beklentilerini anlamaya yönelik olması önemli.
4. Gelecekte lojistik operasyonlarında var olmayacağını düşündüğünüz bir işlem var mi?
Bunu kestirmek biraz güç ancak manuel veri girişi gibi tekrarlayan bazı süreçlerin ve insan ihtiyacının yavaşça kaybolacağı aşikar.
Konteyner sektöründe şu an navlunun sistemden sadece iki üç data girerek çekilmesi buna örnek. Harici uygulamalardan spot bookingler de aynı şekilde. Her şeyi sistematize etmek mümkün.
Şirketimizle ilgili bu konuya bir örnek verecek olursak, yaklaşık 6 yıldır biz operasyonel süreçlerde dosyalama için kâğıt kullanmıyoruz. Tüm işlemlerimizi ve arşivimizi sistemimizde tutuyoruz. Keza hali hazırda müşterilerimize firmaya özel dahsboardlarımız sayesinde anlık yük takibi kolaylığının yanında evraklarını (Konşimento, Fatura vs.) kendilerinin indirebileceği şekilde hizmet veriyoruz.
Gelecekte lojistik operasyonlarda insan sayısı olarak azalmaların olacağını, birçok ülkenin mevcut kullanılan sistemlerini geliştirerek özellikle evraksal tarafta ihtiyaçların azalacağını, QR code sistemiyle üreticiden son kullanıcıya kadar ürünlerin tesliminin prosedürlere takılmadan ilerleyeceğini haliyle şu an günümüzde ihtiyaç duyulan birçok belgenin de dijital ortamda yaratılacağından ihtiyaç duyulmadığını düşünüyorum.
5. Gümrük bekleme sürelerinin kısaltılması için gelecekte nasıl bir yol izlenebilir?
Yine bu konuda da dijital yatırımlar ve uluslararası kurallar önemli rol oynayacaktır. AI, IOT gibi ileri teknolojilerin kullanılması gümrük otomasyonunun sağlanması gelişmesi süreçlerin otomatik hale gelmesi ve bekleme sürelerinin kısaltılmasını sağlanabilir.
Ürünler çıkış yapacağı ülkeden çıkmadan önce varış yapacağı ülkede ilave bir belgeye ya da onaya ihtiyaç duymadan hazırlıklarını tamamlayabilir. (Özellikle İngiltere’de sıkça kullanılan pre-clearance uygulaması yaygınlaşabilir.)
Fiziki evrak yerine güvenli bir veri tabanı ile dijital ortamda, onaylar alındıktan sonra istisnai durumlar hariç alıcıya yükün teslimatı ekstra prosedürler eklenmeden sağlanabilir.
Bunun yanı sıra elektronik dokümantasyon ya da automated manifest systems süreci hızlandırabilir.
Konteyner taşımacılığı sektöründen bir örnek verecek olursak bazı global armatörlerin kullandığı E-BL ile kargo derdi olmadan orijinal konşimento özelliği taşıyan ancak fiziki olarak basılmayan evraksal sürece geçiş yapılabilir.Bu sayede hem evrak kaybolma riskini minimize edilir hemde hem süreci hızlandırır.
6. Türkiye’deki lojistik merkezlerin artması gelecekte lojistik operasyonlarına nasıl bir katkı sağlar?
Coğrafi konumumuz gereği dünya üzerinde her zaman kritik ve kilit bir rolümüz mevcut. Günümüz dünyasında Asya ile Avrupa’yı sadece fiziki değil her türlü konuda bağlayan aracı bir konumdayız. Enerji ve gıda gibi sürekli bir sirkülasyon içinde olan ürünlerle ilgili lojistiğin kesintisiz ve zamanında yapılması çok kıymetli. Lojistik merkezleri de tam bu noktada devreye girmektedir. Ağın kusursuz işlemesi, herhangi bir problem aşamasında alternatif merkezlerin ya da çözümlerin devreye girmesi gerekiyor. Benzer kabiliyette, reaksiyon hızı yüksek ve çözüm odaklı lojistik merkezlerinin kurulması uzun vadede ülkemizin stratejik önemini daha da arttırmasına vesile olacaktır.
Ayrıca bu sayede istihdam fırsatı yaratılacağından ekonomik büyüme de sağlanacaktır. Ekonomik büyüme ile birlikte yeni yatırımlarla lojistik altyapı iyileştirmeleri yapılabilir.
7. Bir lojistik operasyon uzmanında ne gibi özellikler aranır? Aranan özelliklerde gelecekte nasıl bir değişim olacağını düşünüyorsunuz?
Açıkçası bu sorunun cevabı da bakış açısına ya da şirket kültüre göre değişiklik gösteriyor.
Rutinde olmazsa olmazlardan ilki analitik zeka. Verileri analiz edebilme ve buna bağlı karar alma. Diğer bir önemli kriter ise dikkat ve takip .Tekrara sahip bir iş yapıyorsanız dolayısı ile bunun olumsuz yanı robotlaşma ihtimali. Genel gözlemim ne zaman dikkatimizi ve sorgulayıcı bakış açımızı kaybedersek hataya düşüyoruz. Doğru ve etkili iletişim ise hayatımızın her anında önemli olduğu gibi operasyon sürecinde de çok kıymetli. Çözüm odaklı bir düşünce yapısına sahip olmanın yanında zamanın doğru yönetilmesi diğer bir özellik. Birçok lojistik sektörü çalışanının yaptığınız mesleği 2 kelime ile anlatın diye sorduklarında Problem Solver (sorun çözücü) dediğini duyar gibiyim. Aranan özelliklerden bir diğeri ve en önemlisi merak ve araştırmacı kişilik. Buna bağlı olarak gelişen teknolojik altyapı ve yazılımların efektif kullanılması, sistem ve teknolojik yeterlilik, yabancı dil becerisi ve sürekli öğrenme isteği diyebiliriz.
Yukarıda belirttiğim özellikler rutinde arananlar. Rutin dışı ve açıkçası benim icin en kıymetli olan ise ‘Halden Anlama’. En az IQ kadar kıymetli olan EQ (Emotional Intelligence). Geliştirilebilen duygusal zeka sayesinde her türlü sorunun çözümünde hem hızlı hem daha etkili sonuçlar alınmaktadır.
8. Gelecekte depolardaki elleçleme sürelerinin kısaltılması için sizce neler yapılabilir?
Şu an teknolojinin en üst seviyede kullanıldığı depolar mevcut. İnsan gücünün az kullanıldığı tamamen program ve otomasyona dayalı depolar üreticiden son kullanıcıya ulaşma da süreyi kısaltacaktır. Bunun içinde sadece depo içerisindeki hareketten ziyade öncesi ve sonrası lojistik operasyonlarınında sistematik olarak işlemesi önemli. Yani gün sonunda hep dijitalleşme kavramında mutabık kalıyoruz
Otomasyon, tahmine dayalı analitik, geliştirilmiş yerleşim düzeni, çalışan eğitimi, dış kaynak kullanımı bu konuyla ilgili önemli başlıklar diyebiliriz.
Gelecekte, lojistik operasyon uzmanlarının nitelikleri, otomasyon ve ileri teknolojilerin artan kullanımını yansıtacak şekilde değişebilir. Uzmanların bu teknolojileri kullanma ve sürdürme konusunda yetkin olmalarının yanı sıra verimliliği artırmak ve işlem sürelerini azaltmak için nasıl kullanabileceklerini anlamaları gerekecektir. Ayrıca, talebi öngörmek ve envanter seviyelerini optimize etmek için veri analizi ve tahmine dayalı modelleme becerilerine sahip olmaları gerekir.
Atiye Aslıcan PEHLİVAN