Akaryakıt Zamlarının Lojistik Sektörüne Etkileri

Kategori: Sayı 19 | 0

 

ALTUĞ PEYNİRCİ // Sarp Intermodal Operasyon Direktörlüğü

 

1) Bize biraz kendinizi ve kariyer sürecinizi anlatır mısınız?

1988 İstanbul doğumluyum. Üniversiteyi Kıbrıs’ta okuduktan sonra farklı sektörlerde iş deneyimi fırsatı buldum. Ancak lojistik sürekli gelişmekte olan , proaktif olmak zorunda olduğunuz ,hiç durmayan bir sektör. Bu canlılık çok cazip geldi ve lojistiği seçtim.

Bu alandaki kariyer sürecime Samskip Trenlerinin operasyonu / Intermodal operasyonların yönlendirilmesi ile başladım. Son olarak Sarp Intermodal’de Operasyon Müdürlüğü ardından Intermodal Operasyon Direktörlüğü görevini yürütmekteyim.

2) Türkiye’de Karayolu Taşımacılığında ne gibi değişimler var?

Türkiye’deki karayolu taşımacılığını değerlendirirken dünyadaki güncel gelişmeleri de göz önünde bulundurmamız gerekir. Özellikle pandemi süreciyle başlayan kısıtlamalar, dünyanın birçok ülkesinde karayolu taşımacılığını durma noktasına getirdi. Bunu takiben petrol fiyatlarında yaşanan artış da kara yolunda ve diğer taşıma modlarında navlun fiyatlarına doğrudan etki etti. Aynı zamanda Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi de bölgede yapılan kara yolu taşımalarını durma noktasına getirdi.

Tüm bu gelişmeler ışığında baktığımızda, ülkemiz de bu gelişmelerden olumsuz etkileniyor. Coğrafi konumumuz nedeniyle kara yolu ile birçok ülkeye ulaşabiliyoruz. Sınır kapılarında zaman kaybı yaşanmayan bir senaryoda, karayolu ile hızlı taşımalar yapabilecek konumdayız. İhracatımızın da büyük kısmı kara yolu ile yapılıyor. Pandemi süreciyle birlikte bu durum biraz daha diğer taşıma modlarına, yani intermodal, deniz yolu, demir yolu gibi alternatiflere kaysa da kara yolunun payı halen oldukça yüksek.

Bununla birlikte kara yolunda karbon emisyonları sebebiyle birçok şirket artık filolarını düşük emisyonlu araçlarla yeniliyor. İntermodal taşımalara diğer çevreci taşıma modlarına daha fazla ağırlık veriyorlar.

3) Küresel sorunlar karayolu taşımacılığına ne gibi zararlar vermiştir?

Kara yolu taşımacılığı sınır yoğunlukları, geçiş belgesi sorunlarıyla uzun zamandır uğraşıyordu ancak yukarıda da değindiğim gibi kara yolu taşımacılığına en büyük zararı pandemi süreci verdi. Avrupa’da birçok ülke sınırlarını kapattı ve tedarik zinciri büyük ölçüde durma noktasına geldi. Zamanla açılmalar başlasa da, sürücülere getirilen sağlık kontrolleri vb. işlemler süreçleri yavaşlatmaya devam etti. Pandeminin etkilerinden kurtulmaya başladığımızda ise petrol fiyatları gündeme gelmeye başladı.

Petrol fiyatlarındaki artış doğrudan navlunlara etki edince küresel lojistik piyasası da kendi içinde sürdürülebilirliği sağlamak adına hizmet fiyatlarında artışa gitmek zorunda kaldı. Bu zincirleme reaksiyonlar küresel tedarik zincirinin yavaşlamasına ve şu an tüm dünyada yaşanan enflasyon artışlarına sebep olmaya devam ediyor.

4) Küresel sorunlardan dolayı artış gösteren akaryakıt zamları lojistikte ne gibi sorunlara neden oldu? Akaryakıt fiyatları böyle artmaya devam ederse ne gibi sorunlara yol açabilir?

Akaryakıt zamları nedeniyle birçok lojistik firması hizmet fiyatlarında artışa gitmek zorunda kaldı. Ancak her ne kadar artış yapsalar da, akaryakıt fiyatlarının ani ve hızlı dalgalanması karşısında maliyet optimizasyonu yapmaları çok kolay ve sürdürülebilir görünmüyor. Bu nedenle artışlar devam ederse özellikle küçük-orta boyutlu lojistik işletmelerinde daralmalar görebiliriz.

Biz şirket olarak kara yolu taşımacılığını minimum seviyelerde kullanıyoruz. Bu nedenle bizim navlun fiyatlarımızda akaryakıt fiyatlarına bağlı olarak kara yolu taşımacılığına göre çok daha az değişiklikler yaşanıyor.

5) Son zamanlarda elektrikli araçların piyasaya sürülmesi artış gösterdi. Sizce akaryakıt fiyatlarının yükselmesiyle küçük çaplı lojistik faaliyetlerinde elektrikli araçlara geçiş olur mu?

Elektrikli araçlar hem dünyamızın geleceği hem de lojistik hizmetlerin kalitesi açısından oldukça önemli. Elektrikli araçların özellikle şehir içi lojistik dağıtımlarında kullanılması hem akaryakıt maliyetlerinden tasarruf edilmesini hem de karbon emisyonundaki artışı önemli oranda frenlenmesini sağlayacaktır.

Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bazı şirketler şimdiden bu modele geçmeye başladı. Elektrikli çekicilerin yaygınlaşması, üretiminin seri hale gelmesiyle birlikte ülkemizde de birçok şirketin bu modele geçmeye başlayacağını düşünüyoruz. Çevreye duyarlı bir lojistik servis sağlayıcısı olarak bizim de radarımızda olan çok önem verdiğimiz bir konu.

Bu durumun bir sonraki aşaması, kısa vadede olmasa da, kara yolu taşımalarının tamamının elektrikli araçlarla yapılması olacaktır. Bu durum lojistik sektörünün ve çevremizin geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir.

6) Akaryakıt fiyatlarının artışından dolayı küçük çaplı lojistik firmalar baya zararlara uğradıklarını dile getiriyorlar. Derneklerin veya devletin bu konuda yardımları var mı?

Bu durum büyük filoları olan büyük lojistik şirketlerini de olumsuz etkiliyor. Bu konuda çalışmaların yapılması gerektiği dernekler ve sektör temsilcileri tarafından dile getirilmeye başlandı. Henüz net bir adım göremesek de düzenlemenin sektörün tamamını içine alacak şekilde yapılması daha uygun olacaktır.

7) Akaryakıt zamları en çok hangi ülkelerde büyük sorunlara neden olmuştur? Neden?

Petrolün doğrudan üretilmediği, dolarla alındığı ülkelerde akaryakıt zamları doğal olarak daha fazla sorunlara neden oluyor. Bunun örneğini ülkemizde de görebiliyoruz.

8) Sizce bu durum için ne gibi yardımlar yapılmalı? Sizin önerileriniz nedir?

Vergi indirimleri, teşvikler vb. gibi çalışmalar yapılarak akaryakıttaki anlık dalgalanmalardan firmaları korumak gerekiyor. Çünkü lojistik şirketleri ülkeden yapılan ihracatı doğrudan taşıyan konumunda bulunuyor. Bu nedenle ihracatı gerçekleştiren üretici kadar kritik bir noktada bulunuyor.

9) Son olarak öğrencilere ne gibi tavsiyeleriniz var? Bu sektörü tercih eden kişiler için işe alımda firmalar için önemli olan kriterler nelerdir?

Lojistik sektöründe kariyer yapmak isteyen öğrenciler, öncelikle sektörle ilgili bilgi birikimini en azından teorik anlamda da olsa artırmalı. Bu alanda eğitim almamış olsa bile açık kaynaklardan edindiği bilgilerle, örneğin kara yolunda parsiyel ve komple taşımacılığın ne anlam ifade ettiğini öğrenebilir. Bu sayede staj yaparken aklında parçaları daha kolay birleştirebilir ve öğrenme yetisini hızlandırabilir.

Bununla birlikte lojistik sektörü yurt dışıyla doğrudan bağlantılı. Bu nedenle yabancı dil bilgisi kesinlikle gerekiyor. Hatta ikinci bir yabacı dil bilgisi, öğrencilerin kariyerini çok daha sağlam temeller üzerinde yapabilmesine olanak tanıyabilir.

KÜBRA GENÇ