Dünya’da ve ülkemizde yeni yeni yaygınlaşan sporlardan bir tanesi olan sualtı hokeyi, 1954 yılında Alan Blake isimli bir dalgıç tarafından geliştirilmiştir. Oyunun keşfedilmesi ise ilginç, kış aylarında dalış yapamayan Blake, çalışmalarını havuzda gerçekleştirirken ortaya böyle bir sporu çıkarmıştır.
Daha sonraları uluslararası bir oyun olarak ilk defa Kanada, Güney Afrika, Avustralya, Hollanda ve Yeni Zelanda’da oynanmaya başlanan bu oyunun, bugün Dünya ve Avrupa Şampiyonası yapılmaktadır. Türkiye’de se Sualtı hokeyi Sualtı Sporları Federasyonuna bağlı olarak yapılmaktadır. A ve B olmak üzere 2 ligimiz, toplam 40′ a yakın bay ve bayan takımları tarafından oluşmaktadır. Bu sene A ligi turnuvaları Bursa’da B ligi turnuvaları ise Konya’da düzenlenmiştir. Yapılan bu turnuvalar sayesinde hem bu spor gelişmekte hem de Türkiye’nin her tarafından gelen sporcular birbirleriyle tanışmaktadırlar. Peki bu değişik oyun nasıl oynanıyor. Biraz da ondan bahsedelim. Sualtı hokeyi oyununda bir takım; 6 kişi suda, 4 kişi de suyun dışında kale arkasında olmak üzere toplam 10 kişiden oluşur. Oyun 25m’lik yarı olimpik yüzme havuzlarında, havuzun dibinde oynanır. Derinlik ise 2m’dir. Müsabakalar 15’er dakikalık 2 devre halinde oynanır. Oyun başlarken ve her golden sonra disk ortaya konur. Oyun başladığında her iki takım da havuzun ortasında bulunan diski almaya çalışır. Diski alan takım oyunu başlatmış olur.
Oyunda oyuncuların kullandığı malzemeler temel ABC ekipmanı olarak adlandırılan palet – maske – şnorkel, mayo, eldiven ve rakettir. Eldivenin özelliği; mücadele sırasında başka bir raket tarafından elimizin sakatlanma riskini azaltmasıdır. Üzeri silikon kaplı bir eldiven kullanılabilineceği gibi, standart dalış eldivenleri de kullanılabilir. Raket ise ucu dönük tahtadan yapılır ve belirli ölçülere sahiptir. Müsabaka esnasında bir takım beyaz renkte raket kullanırken diğer takım da siyah renkte raket kullanmak zorundadır.
Bu oyun, “takım” kavramının en çok geliştiği oyunlardan bir tanesidir. Çünkü hiç kimse suyun altında oyun bitene kadar kalamaz. Bu nedenle tüm oyucular diski aldıktan bir süre sonra pas atacak bir arkadaşını arar. Pas verecek kişiyi bulamayan oyuncu, nefesi bitince mecburen diski bırakır ve yukarı nefes almaya çıkar. Oyun sırasında pas atmak ise çok fazla antrenman yapmaya bağlıdır. Eğer düzgün vurabilirsek, diski 4-5 metreye kadar gönderebiliriz. İyi bir teknik geliştirildiğinde diski havalandırmak bile mümkündür! Disk suyun dibine inmesi için demirden yapılmış, yüzeyi ise plastik ile kaplanmıştır. Ağırlığı yaklaşık olarak 1,2 kg’dir. Oyuncuların diziliş yerlerine göre dört farklı tipte oyuncu vardır. Bunlar kişinin yeteneklerine göre ayrılır. Defans ağırlıklı, orta saha, kanat ve ileri oyuncuları.
Defans oyuncularının mücadeleci, diğer oyunculara göre biraz daha yapılı olması, orta saha oyuncularının iyi pas atabilmesi, kanat oyuncularının suyun altında çok hızlı olmaları, ileri oyuncuların ise teknik kapasitesinin yüksek olması öncelikli gereken özelliklerdir. Oyunun kuralları ise oldukça nettir. Çünkü suyun altında yapılan kontrolsüz bir hareket oyuncunun yaralanmasına neden olabilir . Rakibi çekmek, tutmak, nefes almasını engellemek, maskesini, mayosunu çıkarmak, diski elle tutmak, surat bölgesine diski fırlatmak yasaktır. Bu hareketleri yapan oyuncular 2 dakika oyundan çıkma cezası alır. Üç defa 2 dakika faulu yapan kişi ise oyundan çıkarılır. Bugüne kadar Türkiye’de yapılan turnuvalarda hiçbir yaralanma olmamıştır. Bu oyunun temel mantığı; ortaya çıkış sebebi suyun içinde spor yaparken eğlenceli vakit geçirmektir. Oyunu oynayabilmek için ekstra hiçbir şeye gerek yoktur. O yüzden bu sporu yapmaya yüzme bilen herkesi davet adıyoruz. Ülkemizde gün geçtikçe daha da gelişen, havuz sayısının artmasıyla orantılı olarak daha da gelişeceğine inandığımız bu sporu yapmak isteyenler, bu spora destek vererek onlara sponsor olmak isteyenler ve daha fazla bilgi almak isteyenler tüm soruları ve istekleri için sinanmk@yahoo.com adresine e-mail atabilirler.
Sinan KARA