Death Stranding, hiç tartışmasız son yılların en çok konuşulan oyunlarından biri olmayı kısa sürede başardı. Hideo Kojima ve ekibinin el emeği göz nuru olan ve uzun bir süredir geliştirilme aşamasında olan oyun, kullanıcılara çok ama çok farklı bir deneyim sunuyor.
Oyunun hikâyesi, post-apokaliptik bir dünyada Big Bang veya dinozor neslinin sonunu getiren göktaşı olayıyla kıyaslayabileceğimiz büyük bir yıkımın sonrasında, hayatta kalmaya çalışan insanların başından geçenleri ele alıyor. Oyunun amacı bir nevi kötü bir dünyada asit yağmurlarından korunarak bütün Amerika’nın lojistik faaliyetlerini gerçekleştirmeye dayanıyor.
Oyunu oynarken kontrol ettiğimiz karakter Sam Bridges, başta insanlara karşı fazlasıyla önyargılı olsa da insanlarla iletişim kurdukça ve onlara hizmet ettikçe iletişim ağını geliştirerek insanlarla bağ kuruyor. Bunun sonucunda altyapısının da gelişmesiyle lojistik faaliyetlerini daha sağlıklı gerçekleştirebiliyor. Başta yaşanan olaylar sonucu hiçbir yere ulaşım sağlanamadığı için halkın ihtiyaçları karşılanamıyor fakat oyun ilerledikçe bu lojistik faaliyetleri sonucu halkın ihtiyaçları karşılandığı için doğru bir altyapının yanı sıra güven ortamı da oluşuyor. Yaşanan büyük yıkımdan sonra dağılmış olan Amerika, altyapı sistemlerinin de geliştirilmesiyle tekrar bir araya geliyor. Burada da ülkelerin ayakta durabilmeleri için lojistik faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğu açıkça anlatılıyor.
Oyunda altyapı hizmetlerini daha üst bir seviyeye çıkarmak için günümüzde kullanılan internetin daha gelişmiş bir versiyonu olan ‘’iletişim ağı’’ kullanılıyor. İletişim ağı altyapı için gerekli olan bütün materyalleri listeliyor. Bu şekilde altyapı çalışmaları için gerekli olan yapıları uygun malzemelerle tamamlanabiliyor. Bununla birlikte insanlar ve kiral varlıkların dışında bu dünyada robotlar da bulunuyor. Bu robotlar lojistik hizmetlerinde önemli bir rol oynuyor. Doğru bir altyapı kurulmadığında kargoya çok ciddi hasarlar verebiliyor ancak doğru kullanıldığında hem zamandan hem de insan gücünden tasarruf edilebiliyor ve insanların asit yağmurlarına maruz kaldığı yerlerde robotlar bu hizmeti kolayca gerçekleştirebiliyor.
Büyük yıkımdan sonra çok ciddi zararlar görmüş dünyada insanlar dışarı bile çıkamazken Sam Bridges büyük bir fedakârlık göstererek insanların ihtiyaçları için uğraşırken karşılaşacağı zorlukları ele alan lojistikle doğrudan bağlantılı olmak üzere aksiyon-macera oyunu bizlere ilginç deneyimler sunuyor.
İsmail Taha Korumak
İstanbul Üniversitesi Lojistik Kulübü Dergi Editörü