Öncelikle Swot analizinin nereden geldiğine bakarsak,1960 yılında Albert S Humphrey tarafından geliştirilmiş ve günümüzde daha kullanışlı ve faydalı hale gelmiştir. Şirketlerin maliyet ve rekabet konusunda karışıklık yaşadığı anlara kalmadan yapılması gereken önemli bir adım diyebiliriz.Strengths , Weaknesses, Opportunities, Threats kelimelerinin baş harflerinde oluşan bu analiz güçlü ve zayıf yönlerin anlaşılmasına,fırsatların farkına varılmasına ve karşılaşılabilecek tehditleri görmeye yardımcı olacak faydalı bir tekniktir.Bu teknik,şirketlerin stratejik durumuna hızlı bir bakış yaparak daha kolay davranmayı veya önlem almayı sağlar.Bu da güçlü ve zayıf yönlerin kontrol edilerek,uyumlu hale getirip firmanın imkanlarını maksimum düzeye getirirken,zayıf kısımlarını olabilecek en aza indirger.Bu analiz, sırf şirketin kendi içindeki yapısını değil ayrıca rakiplerin stratejilerini de algılamamızı sağlar ve böylece pazarda daha başarılı şekilde rekabet edilebilir.Bu analizin detayına inersek,şu şekilde açıklayabiliriz:
İlk önce şirketlerin içinde bulundukları durumu analiz ederek, kendilerini çevreye uygun hale getirip, mevcut duruma gelmesine katkı sağlayan durumlar belirlenir. Güçlü yönleri, genelde rakiplerden daha iyi yapılan işler olarak da düşünebiliriz. Belirlenecek güçlü yönler,kuruluşun, gelecekte yöneleceği hedeflerde yol gösterici olacaktır. Başarılı olduğumuz alanlar neler, rakiplerden daha iyi neleri yapıyoruz, bizim şirketimizi farklı kılan ne tür özelliklere sahibiz? Gibi sorular da bu kısımda değerlendirilebilir. Zayıf yönler belirlenirken, şirketin daha başarılı olmasını engelleyen faktörlerinin neler olduğu tespit edilir. Şirketin hassas noktaları ve yapılan hatalar saptanır. Bu da şirketin alacağı önlemlere karşı ışık tutar.
Neleri iyileştirmeliyiz, rakiplerimiz hangi alanlarda bizden daha iyi, başarısız olduğumuz konular neler? Gibi sorularla da hangi konularda yetersiz olunduğu saptanabilir. Bu iki başlık, şirketin içinin analiziyle alakalıdır. Diğer geleceğimiz kısım ise şirketin dış analizinde yer alan fırsatlar ve tehditlerdir. Fırsatlar, şirketin gözünün önünde olması gereken, kaçırmaması gereken noktalardır ve kritiktir. Eğer bu konu ihmal edilirse ve şirketin önündeki fırsatı, başka bir rakibi hayata geçirirse fırsat tehdide dönüşebilir ve bu durum şirketi kötü duruma düşürür.
Sektörde olan fırsatlar neler, hangi alanlarda gelişmeler görülebilir? Gibi sorularla fırsatları ne kadar değerlendirip değerlendiremeyeceği gözlenebilir. Tehditlerin belirlenmesi, şirketlerin önlem alabilmesi için hayati bir öneme sahiptir. Bazen tehditler, sadece diğerlerinden kaynaklanmaz. Bazen rakibiniz olmayan bir şirket, daha sonra karşınıza çıkabilir. Tehditler kısmı özel olarak çalışılması gereken bir kısımdır çünkü doğru yapılmadığı takdirde sorunların büyük oranda gerçekleştiği kısım burasıdır.
Sektörümüzde hangi sorunlar karşımıza çıkar, bize zarar verebileceğini düşündüğümüz rakipler kimler, hangi konularda hata yapabilir? Gibi soruları da kendimize sorduğumuzda, bu tehditleri belirleyip ve korumaya geçip olayları daha hızlı şekilde çözmemize yardımcı olur. Tabi ki bu analizi yaparken objektif olmak en önemli koşuldur. Bu objektifliği, verilerle desteklemek gerekir. Aksi takdirde çok önem gösterilmeden yapılan swot analizi, bu aşamaların baştan yapılmasına neden olur. Ayrıca bir kere yapılan analiz, her zaman aynı olmaz çünkü şirket değişken bir yapıdadır ve bahsettiğimiz bu yönler de değişim içindedir. Bundan dolayı şirketler, bu analizi belirli aralıklarda yaparlarsa daha sağlıklı şekilde ilerleyebilirler. Ek olarak şirket genelinde ilgili kişilere aktarılmazsa, swot analizinin bir anlamı kalmaz. O yüzden yapılan teknik lafta kalmamalı, aynı zamanda şirketin içine işlemelidir. Her şey doğru ilerlediğinde rekabet çok daha kolay ve sorunsuz geçecektir. Bu durum da şirketi fazla maliyetten kurtarır ve büyük oranda kazanç sağlanabilir.
ZELİHA ZEYNEP YEŞİLBAŞ
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ LOJİSTİK KULÜBÜ BAŞKAN YARDIMCISI