“AKIL” LANAN NESNELER
Gelişen ve dijitalleşen dünyamızda birçok alanda “akıllı” kavramını duyuyoruz ve kullanıyoruz. Akıllı telefon, akıllı araba, akıllı saat, akıllı bina akıllı ev gibi.. Artık “Akıllı Havalimanı” ikilisini de sıklıkla duymaya başladık. Günümüz koşullarında, bu teknolojik ifadeler lüks olmaktan çıkmış ve ihtiyaçların sonucu haline gelmiş durumda. Nesneler arası iletişim arttıkça -ki buna Nesnelerin İnterneti (Internet Of Things) diyoruz- hayatımızda birçok işlem kolaylaşır hale geliyor ve bu nesneler isimlerinin başlarına “akıllı” kelimesini almayı hak ediyor. Akıllı cep telefonlarımızdan maillerimizi görebilmemiz ya da akıllı araçlarımızda navigasyon cihazını kullanabilmemiz örnek olarak verilebilir.
NEDEN AKILLI HAVALİMANI?
Akıllı bir havalimanında müşterinin ihtiyaçları ve istekleri tüm işleyişin özünü oluşturuyor. Örneğin yaşadığımız dönemin insanları olarak bizler teknoloji düşkünüyüz ve her şeyin pratik yolunu bulmaya ya da istediklerimize kısa sürede ulaşmaya alıştık ve bunu seviyoruz. Havalimanı hizmetleri açısından düşünürsek de aynı şekilde sorunlarımızın hızlıca çözüm bulmasını istiyoruz ya da bu hizmetin üzerimizde bırakacağı etkisinin unutulmaz olmasını bekliyoruz. Bu etkinin de teknoloji kullanımıyla gerçekleşmesini arzuluyoruz. Örneğin; teknoloji birçok şeyi hızlandırıp kolaylaştırıyorken havalimanında yaşanan yoğunluğun artarak devam etmesi ve işlemlerin uzun vakitler almasına katlanamaz hale geldik. Günlük hayatımızda bile “teknoloji bu kadar gelişmişken hemen her şey akıllı hale gelmişken ‘buna’ neden çözüm bulunamıyor” demişizdir.
Hepimiz biliyoruz ki günümüzde sektörlerde bulunan firmalar tür olarak tek değiller ve verdikleri hizmetler hemen hemen aynı statüde yer alıyor. Bir hizmeti veya ürünü üretmek sorun halinden çıkmış durumda. Bu sebeple hizmet sektörleri; örneğin havalimanları, hizmetlerine yenilikler getirerek müşterilerine sunmak için çabalıyorlar. Artık rekabet tamamı ile teknoloji üzerine kurulu diyebiliriz. Ayrıca 2030 yılı için dünya üzerinde yıllık yolcu kapasitesinin ve uçak sayısının iki, üç katına kadar çıkması bekleniyor. Bu artan talebi karşılamak için daha iyi şartlara sahip ve daha iyi yönetilen havalimanlarına ihtiyaç olduğundan havalimanlarının, son teknolojiyle hizmet veren bir yapıda olmaları ve teknolojinin sağladığı imkanları ( IOT, yapay zeka..) havalimanı işlemlerinde kullanarak fayda sağlamalarının önemi büyüktür.
Havalimanlarında firmaların verdikleri hizmetler belirlidir. Bu firmalar; hizmette farkı yaratmak, gelişmek, varlığını sürdürebilmek, çağa ayak uydurmak ve müşterileri tarafından tercih edilebilir konuma gelebilmek için yatırımlarını dijitalleşme ve kolaylık sağlama üzerine yöneltmeye çoktan başladı bile. Dünya üzerinde birçok havalimanı müşteri ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilmek ve teknolojinin yeniliklerini en iyi şekilde değerlendirerek sunmak amacıyla teknolojik yatırımlara, teknolojik çözümlere odaklanıyor. Örneğin dünya genelindeki havalimanları kendi mobil uygulamalarını müşterilerinin kullanımına sunarak işlemlerini akıllı telefonlar üzerinden tamamlamalarını sağlıyorlar.
Akıllı bir havalimanının amacı, sistemleri ve süreçleri dijital olarak birbirine bağlı ve zekayla harmanlanmış olarak yolcuların kolay erişimine sunmaktır. Ülkemiz açısından baktığımızda İstanbul’ a yapılan 3. Havalimanı projesini akıllı havalimanı olma yolunda ilerleyen bir proje olarak örnek gösterebiliriz.
İSTANBUL YENİ HAVALİMANI
İnşası devam eden İstanbul Yeni Havalimanı projesinin yapımında teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanılıyor ve teknolojik imkanlar ile donatılmış akıllı bir tesis oluşturuluyor. 3. havalimanındaki asıl amaç; yolcuların tüm işlemlerini kolayca tamamlamalarını sağlayarak, kendilerine verilen hizmetten ve yaşadıkları uçuş deneyiminden memnun kalmalarını sağlamak olacak.
Akıllı havalimanı projelerinin yapımında da Nesnelerin İnterneti, Beacon teknolojisi, yapay zeka gibi teknolojik alanlardan yararlanılıyor. İstanbul Yeni Havalimanı yetkilileri özellikle IOT konusunda kendilerine yol haritası çıkardıklarını ve akıllı kavramlar üzerinde çalıştıklarını belirtti. Kapalı alanlarda etkileşim kurmayı sağlayan Beacon teknolojisi sayesinde yolcunun, daha girişteyken kim olduğu öğrenilecek ve yolcular sms ile karşılanacak. Ayrıca çalışanlar giyilebilir teknoloji ürünlerinden faydalanacak. Görüldüğü üzere teknoloji ve dijitalleşme her şeyi olduğu gibi havacılığı da derinden etkiliyor.
İstanbul Yeni Havalimanı a’ dan z’ ye akıllı bir havalimanı olarak hizmet verecek. Bu dijital ortamda kullanılacak sistemler için teknolojinin dev iki ismi olan Samsung ve Microsoft güçlerini birleştirdi. Bir Microsoft servisi olan Azur Iot Hub ile havaalanı çalışanlarının uçuş sırasında alınacak verileri bir akıllı telefon veya giyilebilir cihaz yardımıyla alabilmesi amaçlanıyor. IOT’ un katkısı ciddi manada büyük olacak.
Toplamda 76.5 milyon metrekarelik devasa bir alana yapılacak olan havalimanı 4 aşamada tamamlanacak. Havalimanının ilk aşamasının tamamlanıp hizmete başlayacağı tarih 29 Ekim 2018 olarak belirlendi. Ve o aşamada havalimanında, yılda yaklaşık 90 milyon yolcu konuk edilecek. Tüm aşamalar bittiğinde ise bu yolcu oranının 200 milyona kadar çıkacağı tahmin ediliyor.
İstanbul Yeni Havalimanı Dünyanın Önemli Ticaret Merkezlerinden Biri Haline Gelecek
İstanbul Yeni Havalimanı, eşsiz bir yolcu deneyimi sağlama amacının dışında uluslararası kargo taşımacılığında da merkez haline gelmeyi ve bir “Kargo Şehri” kurmayı hedefliyor.
Hava kargo hizmetinde dünyanın önemli ticaret merkezlerinden biri haline gelmesi beklenen bu kargo şehri; toplamda 1.4 milyon metrekareye inşa edilecek. Bu alanın ise 200 futbol sahası büyüklüğüne eşdeğer olacağı belirtildi. Pistlerde 35 adet geniş gövdeli kargo uçağı aynı anda operasyon yapabilecek. Havalimanı; ilk aşaması tamamlanıp hizmete açıldığında yılda 2.5 milyon ton, tüm aşamaları tamamlandığında ise yılda yaklaşık 5.5 milyon ton kargo kapasitesine sahip olacak.
Bu devasa alanda verilen yolcu ve kargo hizmetlerini kusursuz bir şekilde yönetmek şüphesiz ki teknolojinin imkanlarından faydalanmadan pek mümkün olmazdı. Sağladığı hizmetlerle, yolcularına eşsiz bir deneyim yaşatmayı hedef edinen İstanbul Yeni Havalimanı, konuklarına her an yardımcı olup onları ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirebilmek için bir mobil uygulama geliştiriyor. Check-in işleminden tutunda menü tercihine kadar her şey cep telefonu üzerinden gerçekleşecek. Örneğin bu uygulama; yolcular havalimanına erken vardığında uçuş kapısına olan yürüme süresini ölçecek ve onları; cinsiyetlerine, zevklerine göre uygun alanlara yönlendirip uçuş saatine kadar keyifli vakit geçirmelerine yardımcı olacak. Başka bir örnek verecek olursak; şehir trafiğinden alınan verilerle yolculara bilgi verilecek ve yolcuların, havalimanına en uygun yoldan ulaşması sağlanacak. Bu uygulamanın yanı sıra havalimanı içerisinde yolculara rehberlik, tercümanlık ve güvenlik hizmeti sağlayacak İGABOT adında robotlar da bulunacak. Dokunmatik ekranlara sahip olacak olan İGABOT isimli robotlar sesli cevaplar verebilecek. Ayrıca yüz tanıma sistemi sayesinde yolcuları tanıyacak ve sakıncalı kişileri tespit edecek. Bir başka yenilik ise “akıllı otopark” olacak. 18 bin araç kapasitesine sahip olacak olan akıllı otopark özel tasarlanan bir sistem ile yönetilecek. Yolcular bu teknoloji ile donatılmış otoparkta boş olan alanları mobil uygulama sayesinde görebilecek ve otoparkta bulunan araçlar 7/24 izlenerek araç etrafında çarpma, hırsızlık gibi sakıncalı bir durum olduğunda bunu algılayacak ve kayıt almaya başlayacak.
3.HAVALİMANINDAKİ İŞLEMLERDE KOLAYLIK SAĞLAYACAK “AKILLI UYGULAMALAR”
- Havalimanına gelen yolcular GSM altyapısı ve Beacon teknolojisi sayesinde SMS ile karşılanacak. Yorgunluk durumlarına göre dinlenebilecekleri yerler önerilecek.
- Havalimanına araçlarıyla gelen yolcular, cep telefonlarına indirdikleri İstanbul Yeni Havalimanı mobil uygulaması ile otoparkta hangi alanın boş olduğunu yine SMS’ ler ile öğrenecek ve uygulamanın yönlendirmesiyle uygun alana geçiş yapacak. Daha sonra araç plakası sisteme kaydedilecek ve yolcu aracına ulaşmak istediğinde mobil uygulama gerekli yönlendirmeyi yaparak araç sahibini aracına ulaştıracak.
- Yolcular havalimanına geldiğinde check-in işlemini henüz yapmamışsa, akıllı telefonlardaki mobil uygulama sayesinde yolcuya bildirim gelecek ve bu işlem için en uygun yerleri gösterecek.
- Vakit alan Check-in işlemleri, Self Check-in sayesinde kısalacak. Yolcular Check-in işlemlerini kendileri tamamlama imkanına sahip olacaklar ve uzun kuyruklarda vakit harcamayacaklar.
- Check-in işlemini bitiren ve Biyometrik Çipli pasaporta sahip olan yolcular otomatik e-pasaport kapılarını kullanarak pasaport kontrolünü kısa sürede tamamlayacaklar.
- Yolcular, Self Bag Drop kioskları sayesinde bagajlarını kendileri tartıp içeriye teslim edebilecekler.
- Uçuş saatine kadar vakti olan insanlar bu vakti en iyi şekilde değerlendirebilmek için yönlendirmeye ihtiyaç duyduğunda, mobil uygulamanın yanı sıra İgabot isimli robotlar yardımıyla da sorularına yanıt alabilecek.
- IOT kolaylığını ve faydasını bir örnek ile açıklayacak olursak; uçağın iniş yapacağı kapının kötü hava şartları nedeniyle ani bir şekilde değiştiğini düşünelim. O kapıda bulunan çalışanların belirlenen yeni kapıya hızlı bir şekilde ulaşması gerekir. Buna ek olarak uçakta tekerlekli sandalye kullanan bir yolcumuz olduğunu da düşünürsek, acele edilmesi gerektiğinden durum karmaşık bir hal alabilir. Fakat akıllı havalimanlarında Nesnelerin İnterneti (IOT) kullanımı sayesinde kapının değiştiğini öğrendiğiniz an diğer kapıya ulaşabilecek en yakın çalışanları ve hassas davranmanız gereken durumları öğrenebilir ve elinizdeki tablet vs ile bu durumu birkaç dakikada halledebilirsiniz.
İstanbul Yeni Havalimanı tüm bu işlemler ve daha fazlası ile yolcuların stresini azaltarak işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirmeleri için kolaylıklar sunan bir yaşam alanı olmayı hedefliyor.
GÜNÜMÜZÜN TEKNOLOJİK İPEK YOLU MU TASARLANIYOR?
- İstanbul Yeni Havalimanı tamamlandığında yıllık günde 3500 sefer yapacak ve yılda 200 milyon yolcu ağırlayacak.
- Dünya üzerinde toplam 350 noktaya sefer düzenleyecek.
- Ayrıca yaklaşık 100 havayolu şirketini ağırlayacak.
Bu işlemler ile dünyanın önemli uğrak noktası olması beklenen İstanbul Yeni Havalimanı günümüzün teknolojik ipek yolu olma yolunda.
PEKİ,YA GÜVENLİK?
Akıllı havalimanı dedik, teknolojinin tüm nimetleri kullanılıyor dedik, peki; akıllı bir havalimanında yalnızca fiziki güvenlik önlemleri yeterli olur mu? Havalimanında çalışacak personellerin merkeze girişlerinde ve kritik bölgelere yapacakları geçişlerde parmak izi ve avuç içi damar biyometrisi, kimlik tanıma için alınarak güvenlik bir üst seviyeye çıkacak. Fakat böylesine büyük bir alanda havalimanı işlemlerinin neredeyse tamamının teknoloji ile yönetileceğini düşünürsek, güvenliğini yalnızca fiziki olarak sağlamak asla yeterli olmayacaktır. İstanbul Yeni Havaalanında fiziki güvenlik önlemlerinin yanı sıra siber güvenlik önlemlerinden de fazlasıyla yararlanacak. Herhangi bir siber saldırı tüm sistemin işleyişini tehdit ettiğinden üzerinde sıkı çalışılan bir konu da siber güvenlik işlemleri oluyor.