Ulaşım ve taşımacılığın bütün türlerinde taşıyan araçla, taşınan nesnenin bir araya geldiği, buluştuğu ya da indirme ve boşaltma işlemiyle birbirlerinden ayrıldığı alanlardır: limanlar ya da garlar Tekerlekli ulaşım araçları için genellikle gar kelimesini kullanırken uçan ve yüzen araçlar için liman kelimesini tercih etmekteyiz. Terminaller ise liman ve garların temel işlem birimi yani en önemli yapısıdır. İnsanlık tarihini dikkate aldığımızda, terminaller ve havalimanları çok da uzun geçmişi olan konular dahildir.
Uygarlığın doğuşundan, 1903 yılında, Wnght kardeşlerin uçuşuna kadar uçma eyleminin büyüsü, cazibesi, gizemliliği insanoğlunu derinden etkilemiştir. Eğer uçabilirse dünyanın dert ve kaygılarından kaçabileceğini, bir kuş kadar özgür olabileceğini, taptığı tanrılara güneşe ve ay’a daha yakın olabileceğini düşünmüştür. 1500 yılında Leonardo da Vinci’nin havacılık araçları üzerine 500 taslak ve 35.000 kelime üretmesi, tarihimizde Hazerfen Ahmet Çelebi, Lagari Hasan Çelebi’den başka dünyanın çeşitli yerlerinde uçabilme çabaları görülmektedir. 1783 yılında Paris’te Montgelfier kardeşlerin balonla uçuşları, 1903 yılında Wright kardeşlerin kontrol edilebilir ve motorlu uçuşları havacılık tarihinin önemli dönüm noktalarıdır.
İlk tarifeli havayolu uçuşunun 1914 yılında The St. Petersburg/Tamba Airboat Line şirketiyle başladığını bilmemize rağmen henüz hava araçları yolcu taşımacılığında yoğun olarak kullanılmaz. Havacılık 1.Dünya Savaşının başlamasıyla gösteri ve yarış etkinliği olmaktan çıkmış askeri hareketlerin vazgeçilmez aracı haline gelmiştir. Hava araçlarının teknolojik olarak en hızlı geliştiği dönem iki dünya savaşı dönemi olmuştur.
Ticari havacılıkta düzenli tarifeli hava taşımacılığı, Zeppelin’in hava gemisi ile başlamış olmakla birlikte asıl etkinlik 1919’dan sonra başlar ki dünya savaşı arasında Avrupa düzenli bir hava ağıyla örülmüştür. Bugün hala büyük havayolu şirketi olarak faaliyet gösteren KLM. BEA, Lufthansa. Air France. Swıssaır. THY gibi şirketler bu dönemde kurulmuştu. II. Dünya Savaşından sonra Ticari Hava taşımacılığı yeniden canlanarak hızla gelişmiş. İlk jet motorlu uçuş 1939 da yapılmasına rağmen 1949 yılından sonra pervaneli uçaklar hızla yerlerini jet motorlulara bırakmıştır. Hukuksal alanda havacılık bir ülkenin sınırlarını aşan bir faaliyet olması nedeniyle, 1919 yılında Paris’te hava ulaşım düzenine ilişkin sözleşme imzalanmıştır. 1944 yılında Şikago’da imzalanan uluslararası Sivil Havacılık Sözleşmesi Dünya havacılığının dönüm noktasıdır. Bu anlaşma sivil havacılığın her alanında uluslararası düzenleme getirmiş olmakla birlikte hava kuruluşlarının geçerli kurallarını da etkileyen temel bir metindir. Bu sözleşmenin eklerinde hava araçlarından, havalimanlarına kadar tüm standart ve tavsiyeler yer almakla ve sürekli güncellenmektedir.
Belli bir amaca hizmet gayesiyle, Dünya’ da ilk havaalanının Paris’te 12 mil mesafede 23 Mayıs 1909’da yapıldığını biliyoruz. 4 km çapında eliptik bir şekildeki hava meydanının yapılış amacı da havacılık gösterilen ve seyri, diğer bir ifadeyle havacılığın topluma sevdirilmesi. Daha sonra Paris, şehrin güneyinde, 1 Mart 1921 de bugünkü Orly Hava Meydanı, İngiltere de ise 31 Mart 1921 tarihinde Londra güneyinde Croydon Airport açılmıştır. Bu hava meydanları basit askeri barakalar şeklinde binalar ile uzun ayaklar üzerinde duran bir gözetleme kulesinden ibaretti. Daha sonra 2 Mayıs 1928’de Croydon’a yapılan Gümrüklü Terminal binası literatüre ilk olarak geçmiştir.
Ülkemizde sivil havacılık 1 Ağustos 1926 tarihinde Cumhuriyet Hükümetinin imtiyaz verdiği bir İtalyan kuruluşu olan Aero Espresso şirketinin İstanbul (Büyükdere koyunda denize inen Seaplane uçaklarıyla)-Atina-Rodos arasında deniz uçaklarıyla yolcu taşımayla başlar. 1933 yılına kadar imtiyaz verilen iki yabancı şirket vardır. Bunlar Aero Espresso ve Franca-Roumaine (CIDNA-Air France) dir. 1933 yılında Devlet Hava Yolları İşletmesi (Bugün DHMİ ve THY olarak iki kuruma ayrılmıştır.) idaresi kuruluncaya kadar hava taşımacılığı yabancılar tarafından yapılmış, 1936 yılında bu şirketlere alt hangarlar ve tesisler Türk hükümeti tarafından satın alınmıştır. 1934 yılında Devlet Hava Yollarının taşıdığı yolcu 158 olup, 1935 yılında 273 yolcu ve 1208 kg yük, 1936 yılında ise 1124 yolcu 6.813 kg yük taşınmıştır 1949 yılına geldiğimizde Gümrük idaresi bulunan dış hatlara açık 3 hava meydanımız, Adana Şakirpaşa, Ankara Güvercinlik, İstanbul Yeşilköy’dür.
Geçmişten bugüne havalimanı ve terminaller konusunda ülkemizdeki gelişmeleri en iyi şekilde Özetlemek için, Yeşilköy Tayyare Mektebinden başlayarak bugünkü Atatürk Havalimanına gelmek en doğru işlem olacaktır. Çok uzun yıllar gerek asken, gerekse sivil havacılığımız için bir okul, bir hava meydanı olarak havacılık adına her türlü faaliyetin yapıldığı Yeşilköy hava meydanının tarihçesini 4 ayrı dönemde ele almak gerekir.
1. Dönem: Açılışından itibaren sürekli gelişme göstermek kaydıyla 1952 yılı sonuna gelindiğinde 1400×40 metre boyutlarında Kuzeybatı /Güneydoğu. 102 x40 metre Batı/ Doğu, 1152×40 metre boyutlarında Kuzey/Güney 3 adet pist ile tek katlı basit 1000 m2’yi geçmeyen bir terminal binası ve hemen yanı başında iki katlı bina yüksekliğinde bir kontrol kulesi ile o dönemin uçaklarına uygun olarak bakım onarım hangarlarından ibarettir. 1952 yılı içinde Yeşilköy hava meydanına gelen giden uçak sayısı 14.035 gelen yolcu 76.408 giden yolcu 77.233 kişidir.
2. Dönem: 1944 yılında Şikago’da imzalanan Sivil Havacılık Anlaşmasına uygun olarak Yeşilköy’de beynelmilel uluslararası hava meydanı yapılmasına hükümetçe karar verilmiştir. 1947 yılında Westinghouse Electric lnter.Co. ve The J.G White Engineering Co. adlı Amerikan şirketleriyle yapılan anlaşmalarla yeni pist terminal binası hangarlar ve radyo seyrüsefer kolaylıklarının inşaatı için projeler hazırlanmıştır. 1949 yılı Mayıs başında Bayındırlık Bakanlığınca inşaatına başlanmış olduğundan tesisler bitirilerek 23 Mayıs 1953 Ulaştırma Vekaletine teslim edilmiştir. Yeni inşa edilen pist 60 metre genişliğinde ve 2300 metre uzunluğunda olup o dönemin en ağır ve en büyük uçaklarının iniş ve kalkışına müsaittir.
Ayrıca düşük görüş şartları için seyrüsefer kolaylıkları ve radyo haberleşme tesisleri de yer almaktadır. O dönemde kör iniş tesisleri olarak isimlendirilen Elektronik ILS (İnstrument Landing Systems-Aletli iniş Sistemleri) cihazları da bulunmaktadır.
Gelen ve giden yolcu katları ayrı olan 16m2 üzerinde modern yolcu salonlarına sahip terminalin üzerinde kontrol kulesi de bulunmaktadır. (Bu terminal binası çeşitli tadilatlarla 2000 yıllına kadar hizmet vermiştir. Proje kapsamında radyo muhabere, pist ve apron aydınlatma sistemleri, mazotlu kalorifer sistemleri, 400 tonluk su kulesi gibi o dönem için çok modern olan sistemler bulunmaktadır. 1 Ağustos 1953 tarihinde yapılan gösterişli bir törenle açılan tesislerin Yeşilköy “Beynelmilel Yeşilköy Hava Meydanı” olarak açılışı yapılır. Aynı Proje Ankara’da uygulanarak 1955 yılında Esenboğa hava meydanı olarak hizmete alınmıştır.
3. Dönem: 1953 yılında hizmete verilen tesisler özellikle 1957 yılından sonra jet yolcu uçaklarının sefere girmeleri nedeniyle yetersiz kalmış o dönemin havacılık tekniğinin gerisine düşmüştür. Uçak yaklaşma kategorisini CAT 2.seviyesine çıkarmak üzere, hava meydanı tüm fasiliteleriyle 1968 yılında ele alınarak Bayındırlık Bakanlığı Hava Meydanları ve Akaryakıt Tesisleri inşaatı Genel Müdürlüğünce proje çalışma sına başlanılmıştır. Bir master plan olarak yürütülen proje içerisinde;
Pistler: 18-36 pisti, 3000 metre boyunda 45 metre genişliğinde yaklaşma kategorisi II olarak kaplama yükleme sınıfı PCN=100 olarak planlanmıştır. 1953 yılında hizmete açılan 06-24 pisti; pistin yüzeyinde bozulmalar ve 63 olan PCN değerinin yükseltilmesi için kaplaması proje kapsamında yenilenmiştir.
Taksi yolları: Yeni yapılan piste hizmet etmek üzere paralel ve bağlantı taksi yolu olarak yaklaşık 7000 mt taksi yolu yapımı yer almıştır
Apronlar: Anılan proje içinde 865.000 m2’1ik bir alan üzerinde 64 adet uçak park yeri planlanmıştır.
Terminal Kompleksi: 4 Üniteden oluşan kompleksin her bir ünitesi 5 milyon yolcu/yıl kapasiteli olup 70.000 m2 inşaat alanına sahip olup dönemi için çok modem sistem ve kolaylıklara sahiptir.
Elektrik: Kuvvetli ve zayıf akım tesisleri, yedek güç kaynakları, pist apron, taksi yolu aydınlatma ve kumanda sistemleri, haberleşme sistemleri, ILS sistemleri tesis edilmiştir.
Söz konusu projede yeni bir teknik blok ve kontrol kulesinin yapılması, akaryakıt tesisleri ve hidrant sistemi, kargo tesisleri, catering ve ikram tesisleri, çevre ulaşım yolları, merkezi ısıtma ve soğutma sistemi, temiz su şebekesi, pis su şebekesi, merkezi çöp imha tesisleri yer almıştır.
Yukarıda belirtilen sistemler 1969 yılından başlayarak değişik yıllar içinde hizmete açılmıştır. Ana tesis olarak 18/36 pistinin bitiş yılı 1973 terminalin hizmete giriş yılı 1983 tür.
4. Dönem: 1985 Yılından sonra adı Atatürk Havalimanı olarak değişen Yeşilköy Hava Meydanı havacılık sektöründeki gelişmeler karşısında 1990’lı yılların hemen başında özellikle terminal olarak yine yetersiz kalmıştır. Daha önceki master planının uygulamasından vazgeçilmiştir. Devletin bu tur yatırımlara kaynak ayırmadaki güçlüğü dikkate alınarak özel sektörün bilgi birikimi ile finansman hızlı karar alma becerisinden de faydalanmak üzere yeni terminalin yap-işlet-devret modeliyle yapılması 1987 yılından itibaren tartışılmıştır. Ancak yapılan proje ve ihale girişimlerinden sonuç alınamamıştır. Bu arada, artan yolcu trafiği nedeniyle Kargo terminali 1993 yılından itibaren üç yıl süreyle yolcu terminali olarak kullanılmıştır. 1995 yılı sonunda yeni inşa edilen Charter Terminali ise 2000 yılına kadar ara çözüm olmuştur.
1997 yılında Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünce mevcut yapı da dikkate alınarak bir proje yarışması açılmış. Yarışmayla belirlenen proje yap-işlet-devret modeliyle uygulamaya geçilmiştir. İhaleyi kazanan TAV A.Ş’i 30 ay olarak öngörülen inşaat süresini 22 ayda tamamlamıştır. Devlet hiçbir harcama yapmadan bazı gelir imtiyazlarını 3 yıl 8 ay 20 özel sektöre devrederek 14 yolcu/yıl kapasiteli çok modern bir dış hat yolcu terminali ile 7076 katlı bir otoparkında sahip olmuş ve terminal 10 Ocak 2000 tarihinde hizmete açılmıştır. Daha sonra %30 iş artışı verilerek terminal kapasitesi 20 milyon yolcu/yıla terminal yüzey alanı 264.500 m2 ye çıkarılmıştır. 85 odalı modern bir otelin de içinde bulunduğu terminali tüm tesisat, sistem ve kolaylıklarıyla ülkemizin bu alanda önemli bir başarısıdır. Havalimanı terminali, hava taşımacılık sisteminin merkezi yapısıdır.