HENKEL olarak “Sürdürülebilir Gelişme” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS)” konularındaki genel bakışınızı aktarır mısınız?
“Sürdürülebilir Gelişme” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk” HENKEL’in öteden beridir DNA’sının bir parçası olmuştur. Günümüzde sürdürülebilirlik önemli bir rekabet aracı haline geldi. Yükselen çevre bilinci, fiyatı tek rekabet unsuru olmaktan çıkardı. HENKEL’ de süreçler sürdürülebilirlik, çevre, sağlık ve iş güvenliği kelimelerinin İngilizce karşılıklarına ait baş harflerinden oluşan “SHE” standartlarına uygun yürütülür. Her HENKEL işletmesinin yıllık sürdürülebilirlik hedeflerinin ve ödül sistemlerinin olduğunu söyleyebiliriz. Sürdürülebilirlik konusunda HENKEL’in uluslararası standartları birçok ülkenin yasalarının gerektirdiğinden çok daha ileride. Ülke yasaları gerektirse de gerektirmese de, yine de biz HENKEL olarak bu standartları uyguluyoruz. Bizim için, kısa dönemli fırsatlar ne kadar iyi olursa olsun uzun dönemli hedeflerle çelişiyorsa; bunlardan yararlanmıyoruz. “Sürdürülebilirlik” HENKEL için bir makyaj değil. Bizler de “iyi insanlar” olduğumuz için sürdürülebilirlik konusuna önem veriyoruz. Bu bizim iş yapış biçimimiz.
HENKEL olarak “Sürdürülebilir Gelişme” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS)” konularındaki stratejilerinizden bahsedebilir misiniz? Odaklandığınız alanlarınızdan, amaçlarınızdan ve standartlarınızdan bahsedebilir misiniz?
Gelecek nesiller için yaşanılabilir, günümüz insanı için de yüksek marka ve teknolojilerde sürdürülebilir bir üretim ve tüketim stratejileri üzerinde yoğunlaşmaktayız ve aynı zamanda da ülkelerin sosyal ve ekonomik gelişimlerine katkı sağlayabileceğine inandığımız projelere ortak ve destek olmaktayız. Değer zincirimizi oluşturan faaliyetlerimizi sürdürülebilir gelişme ile destekliyoruz. Bu konuda odaklandığımız alanlar; “enerji ve iklim”, “su ve atık su”, “materyaller ve atıklar”, “güvenlik ve sağlık” ve “sosyal kalkınma” dır. Enerji kaynaklarının doğru ve verimli kullanımı, buna bağlı olarak iklimin korunması adına hem üretim hem de tüketim sırasında su kaynaklarının korunması ve azaltılması, hammadde tüketimini ve atık madde üretimini azaltmak için doğal kaynaklarım koruyan üretim modelinin oluşturulması, çalışanların, müşterilerin ve tüketicilerin sağlığına ve güvenliğine önem verilmesi, ürün üretiminde her ülkenin yerel gereksinimlerine ve gelirlerine uygun olarak hareket edilmesi HENKEL olarak odaklanılan önemli noktalardandır. Ayrıca tüm bunlarla birlikte 2007 yılına kıyasla üretilen ton başına enerji tüketimini 2012 yılına kadar % 15 azaltmak, üretilen ton başına su tüketimini 2012 yılına kadar % 10 azaltmak, üretilen ton başına atık madde üretimini 2012 yılına kadar % 10 azaltmak ve uzun vadeli hedef olarak da iş kazalarını sıfıra indirmek üzere çalışma ve faaliyetlerde bulunma amaçlarımız bulunmaktadır.
Taraf olduğunuz Küresel İlkeler Sözleşmesi’nden ve en son yayınlamış olduğunuz rapordan bahsedebilir misiniz?
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin “insan hakları”, “çalışma standartları”, “çevre” ve “yolsuzlukla mücadele” ana başlıklarında toplanan on temel ilkesi bulunmaktadır. Tüm bu prensipler evrensel uzlaşmaya dayalıdır. Bu konularda global şirketler de kendi etki alanlarında sorumluluk üstlenerek, sürdürülebilir çözümler için katkıda bulunmalıdır. HENKEL bu ilkelere verdiği önem doğrultusunda GLOBAL COMPACT’e imza atan ilk şirketlerden biridir ve sözleşmede belirtilen amaçları desteklemektedir.
“Sürdürülebilir Gelişme” taahhüdünüz ve bunun genel çalışma – uygulama esasları hakkında bilgi verir misiniz?
Sürdürülebilir stratejilerimiz ve gelişme taahhüdümüz ekonomi zincirinin tüm evrelerini kapsamaktadır. Bunlar ürünlerin İnovasyon sürecinden, ürünün ambalaj ve imha aşamasına kadar olan tüm çalışma aşamalarını kapsamaktadır. HENKEL değerler ile yönetilen bir şirkettir. Bu değerleri sağlıklı bir şekilde günlük iş yaşamımıza taşıyıp, buna uygun davranışlar için rehber olması amacı ile bir dizi kurallar belirledik. Bu kurallar “Etik Çalışma Kuralları”, “Kurumsal Sürdürülebilir Gelişme Kuralları”, “Takım Çalışması”, “Kurumsal Güvenlik Kuralları” ve “Liderlik Kuralları” dır. Kurumsal Sürdürülebilir Gelişme Kuralları, ürünlerimizin ve teknolojilerimizin topluma katkıda bulunması ve bunun yanında sürdürülebilir gelişmeyi sürekli olarak desteklemesi ve ilerletmesi adına hazırlanmış kurallardır. HENKEL’ de global anlamda bulunan bu kurallar “Kazanan Kültür” oluşumuna olumlu etki etmenin dışında, tüm HENKEL çalışanlarını global ekip anlayışı üzerinde yoğunlaştırmakta ve motive etmektedir.
Öne çıkan “Sürdürülebilir Ürün” örneklerinden ve kullanılan teknolojilerden bahsedebilir misiniz?
Tüm yeni ürünlerin sürdürülebilirlik konusunda odaklandığımız beş ana alandan en az bir tanesinde katkıda bulunmasını sağlıyoruz. Bu beş odak noktası; “enerji ve iklim”, “su ve atık su”, “hammaddeler ve atıklar”, “sağlık ve güvenlik” ve “sosyal ilerleme”dir. Üstün performanslı; ancak, insana ve çevreye karşı sorumlu inovatif ürünler geliştirmeye odaklanıyoruz. Ürünlerimizden örnek vermek gerekirse; Pritt Stick “solvent” maddesi içermemektedir. Formülü, ağırlığının % 90’ını oluşturan “yenilenebilir hammadde bazlı” olarak değiştirildi. Çamaşır ve ev bakımı ürünlerimizin evlerdeki kaynak kullanımım en aza düşürecek şekilde üretilmesi için çalışılmaktadır. En yaygın uçucu maddelerden olan “toluen” maddesi, Pattex kontakt yapıştırıcılarından çıkarıldı. Böylelikle HENKEL olarak, yapıştırıcı teknolojilerinde sağlıklı ve güvenli kullanım imkânı sunmanın ve yenilikçi bir uygulamanın öncülüğünü üstleniyoruz.
Yayınlamış olduğunuz raporlarda “ÜRETİM ve LOJİSTİK”in öneminin geniş ölçüde yer aldığını görmekteyiz. Bir üretici işletme olarak operasyon süreçlerinize değinebilir misiniz?
Yüksek kaliteli ve marka değeri yüksek olan ürünleri imal edebilmek için mutlaka modern üretim tesisleri ve teknikleri gerekmektedir. Üretim tesislerimiz arasında bilgi ve yeni teknoloji transferi yaparak güvenli ve kaynak tasarruflu üretim süreçlerini dünya genelinde uygulayabiliyoruz. Böylece iş sağlığı ve çevre koruma amaçlarımıza erişmekte önemli bir katkı sağlıyoruz. Enerji tüketiminden tasarruf yaparak ve bu sayede karbondioksit emisyonlarını azaltarak iklimin korunmasına katkıda bulunuyoruz. Süreçlerimizi ve yapılarımızı sürekli iyileştirmek, aynı zamanda da kaynak tüketimini ve çevre kirliliğini azaltmak taahhüt ettiğimiz kaliteyi sağlayabilmemizin önemli bir parçasıdır. Bu kaliteyi ve Çevre, Sağlık, Güvenlik ve Sosyal Standartlarımızın gereken şekilde uygulanmasını sağlamak için düzenli aralıklarla denetlemeler yapmaktayız. HENKEL bünyesindeki lojistik yapılarını sadeleştirmek, hem verimli hem de çevre dostu lojistik kavramları geliştirmek için çalışıyoruz. Ürünlerimizin taşınmasını ve depolanmasını sürekli inceleyerek faaliyetlerimizin yol açtığı karbondioksit emisyonlarını azaltmak için yollar arıyoruz. Özellikle de dağıtım ağımızın karmaşıklığını azaltmak ve başka nakliye alanında işbirliği yapmak için çalışıyoruz. Çoğu durumda lojistik hizmetlerini taşınacak nihai ürününün türüne göre belirliyoruz. Büyük ürünleri taşırken mesafeyi azaltmak ve buna bağlı olarak çevre üzerindeki etkileri azaltmak için “bölgesel fabrika ilkesini” uyguluyoruz. Bu ilke özellikle çamaşır deterjanları, ev temizlik ürünleri ve bazı kozmetikler ve yapıştırıcılar için uygulanmaktadır.
Küçük ürünlerin özgül ağırlığı daha az olduğu için taşınmaları daha kolaydır. Bu nedenle, söz konusu ürünler için mümkün olduğu kadarıyla “merkezi üretim ilkesini” uyguluyoruz. Örnek olarak, çabuk etkili yapıştırıcıları dünya genelinde çok az sayıda üretim tesisinde üretiyoruz. Lojistik partner seçerken uyguladığımız en temel kriterlerden biri, araç filolarının enerji verimidir. Ayrıca farklı taşıma yöntemlerinin birlikte uygulandığı taşıma güzergahları da kuruyoruz.
Atık Yönetimi kapsamında ve üretim sonrası oluşacak atıkların bertaraf edilmesi için çalışmalarınız var mı? AR – GE çalışmaları ve son teknolojilerle destekleniyor mu?
Ambalajlarımızı sürekli geliştirerek kullanılan malzeme miktarını azaltıyoruz. Böylece atık üretimini azaltmış oluyoruz. Ekolojik, ekonomik ve sosyal amaçlara uygun olan her yerde yenilenmesi mümkün hammaddeler kullanıyoruz. Ürün ve malzeme fazlasının, kazanılabilir malzeme döngüsüne katılması yoluyla atık oluşumunun önlenmesinde önemli bir katkı sağlamaktayız. Ayrıca, imha ve depolama konusunda kayda değer tasarruf sağlanıyor. Elde edilen gelir arta kalan stokların masraflarını ve üretimin bir bölümünü karşılıyor.
HENKEL olarak dünyadaki genel süreçlerin ve uygulanan emsal çalışmaların ne kadarı ülkemizde hayat bulabilmektedir?
HENKEL olarak global standartlarımız ve kurallarımız bulunmaktadır ve HENKEL’in faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde bunların uygulanabilirliği sağlanmaktadır. Bizler de bu konuyu yapılmakta olan çeşitli denetimlerle takip etmekteyiz.
Geçtiğimiz dönemde HENKEL’in “Sürdürülebilirlik” ve “Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS)” alanındaki performansı Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nü kazandı. HENKEL kısa bir süre önce de bu performansı ile “DOW JONES Sürdürülebilirlik Dünya Endeksi”ne dahil edildi. Ayrıca, ABD’nin perakende devi WALMART, HENKEL ‘i üst üste iki yıl “WALMART Sürdürülebilirlik Ödülü”ne layık gördü. Bu başarılar neyi simgelemektedir? Sürdürülebilir performansınızın iş performansınıza yansıdığını söyleyebilir miyiz?
Belirttiğiniz gibi uluslararası iş ortakları, HENKEL’ i “sürdürülebilirlik” konusunda yürüttükleri çalışmalara yaptığı katkılarından dolayı pek çok kez ödüllendirdiler. Bu ödüller, HENKEL’in sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarını endüstri ve perakende sektöründeki müşteriler tarafından kabulü anlamına geldiği için özel bir önem taşıyor. ABD’nin perakende devi WALMART, sürdürülebilirlik çalışmalarına en büyük küresel katkıyı yapan tedarikçisi olarak HENKEL’i ödüllendirdi. HENKEL’in bu ödülü almasında ağırlıklı olarak müşterisi WALMART ile “Sürdürülebilir Değer Ağları” konusunda yakın işbirliği yapmaya ilişkin gönüllü tavrı ve özellikle “içerik maddeleri” ile “ambalaj” cephelerindeki çalışmaları etkili oldu.
Bunları biliyor musunuz?
Su kaynaklarını artan kirlilik ve aşırı tüketim olduğunu bilen HENKEL, ürünlerinin üretimi ve kullanımı sırasında su tüketiminin azaltılmasını hedeflemektedir. 2012 yılına kadar enerji tüketimini % 15, su tüketimini %10, atıklarını % 10 azaltmayı ve iş kazalarını % 20 azaltmayı hedeflemektedir. 2010 yılı sonunda Henkel’in satışları % 11,2 artarak, 15,092 Milyar €’ya ulaştı. HENKEL’in organik büyümesi ise % 7 olarak gerçekleşti. HENKEL, tüm bu rakamları yükseltmeyi başarırken, HENKEL “sürdürülebilirlik” konusundaki beş temel noktasına odaklanarak, 2010 yılında sürdürülebilirlik ile ilgili performans kriterlerinin üzerinde bir başarı sergiledi. Buna göre; HENKEL 2010 yılı sonunda enerji tüketimini %21, su tüketimini % 26, atıklarını % 24, iş kazalarını ise % 29 azaltmayı başardı. HENKEL, Kurumsal Vatandaşlık programı “HENKEL SMILE” kapsamında “HENKEL’in Kızları İş Başında”, “Tursil’in Akıllı Çocukları,” “Palette ile Hayatına Renk Kat” gibi çeşitli sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdi ve bu şekilde sosyal ilerlemeye de katkıda bulundu. Tüm bu projelerin yanı sıra HENKEL’in, sosyal sorumluluk konusunda gönüllü çalışanları ile hayata geçirdiği onlarca proje var. Bu kapsamda gönüllü çalışanlarımız hastanelere kuvöz bağışı, meslek edindirme atölyelerinin açılmasına destek olma, okullara bilgisayar laboratuvarları kurulması, organik tarım eğitimine destek olma ve buna benzer pek çok projeyi hayata geçiriyorlar. İşin en güzel kısmı ise bu projelerin sunulmasından, hayata geçirilmesine kadar HENKEL çalışanlarının da çeşitli roller üstlenmiş olması. HENKEL sonuç olarak, kendini sürdürülebilirliğe ürünlerinin yanı sıra, hem kurumsal sosyal sorumluluk projeleri hem de gönüllü çalışanları ile adamış bulunuyor.