Müşterimizin ihtiyaç duyabileceği her türlü lojistik olayını çözüme kavuşturmak bizim en büyük katma değerlerimizden biridir.
Firmanızı tanımak isteyen arkadaşlarımıza, Martaş hakkında kısa bir şirket tanımı alabilir miyiz?
Martaş, 1984 yılında kurulmuş Mersin orijinli bir şirkettir. Kurulduğunda Martaş Uluslararası Taşımacılık olarak, uluslararası taşımacılık yapmak amacıyla kurulmuştur. O yıllarda daha çok Mersin’den Irak ve diğer Orta Doğu Ülkeleri’ne transit taşımacılık ağırlıklı çalışmaktaydı. Ayrıca Güney Bölgesi ‘nin ihracat yüklerinin Orta Doğu ya yönelik taşımalarını yapmaktaydı. Ne var ki ilerleyen yıllarda Orta Doğu’daki Körfez krizlerinden dolayı, Orta Doğu taşımalarıyla birlikte Avrupa taşımalarına da ağırlık vermeye başladık.
1988 – 1989 yıllarından itibaren İtalya’yı kendimize hedef ülke olarak seçtik ve İtalya taşımalarına başladık Bu zamana kadar da ağırlıklı İtalya olmak üzere Avrupa ülkeleriyle çalışmaktayız. İtalya’nın haricinde Orta Doğu, Fransa, Bulgaristan, Romanya, Suriye gibi ülkelere de taşıma yapmaktayız.
Bu süreç içerisinde Mersin’in yanında İstanbul, Gaziantep, Ankara gibi illerde de organizelerimizi yaptık. Mersin’den ağırlıklı olarak transit taşımalar yapılıyor. Yani Mersin limanına gelen transit taşımalar diğer Orta Doğu ülkelerine taşınıyor. Ayrıca Mersin’de, Gaziantep ve Adana endüstri bölgesinin ihracat transit taşımalarını da yapmaktayız.
Bahsettiklerim Martaş’ın taşımacılık faaliyetiyle alakalı idi, Martaş’ın bir de lojistik faaliyeti var. Bu faaliyetler içerisinde de Mersin, Gaziantep ve İstanbul da antrepolarımız yer alır. Mersin’deki antrepomuz 10.000 metrekare kapalı, 10.000 metrekare açık alan olmak üzere toplam 20.000 metrekare gümrüklü alandan oluşur. Bununla birlikte geçen sene devreye soktuğumuz bir lojistik firmamız var.
Bu firma Mersin’de yurt içi konteyner taşımacılığı hizmeti veriyor. Ağırlıklı olarak Mersin limanından ithalat, ihracat ve transit giden konteynerlerin yurt içi taşımalarını yapıyor. Aynı zamanda İstanbul içerisinde dağıtım lojistiği yapan küçük araçlarımızla müşterilerimize dağıtım hizmeti de veriyoruz.
Şu anda grup bünyesinde lojistikle alakalı olarak hizmet veren dört tane firmamızın yanında bir de forwarderlik hizmeti veren bir firmaya sahibiz. Bu firma daha çok Fransa’ya forwarderlik hizmeti vermektedir. Lojistik faaliyetlerimiz içinde sadece kara yolu değil onun yanında deniz yolu ve hava yolu faaliyetlerimiz de vardır. Hava yolunda IATA, deniz yolunda ise FIATA acentesiyiz.
Lojistik günbegün değişen ve gelişen bir sektördür. Taşımacılık lojistiğin sadece bir parçasıdır. Taşımanın yanında bütün bilgilerin depolanması, bilginin sağlanması, bilgi akışı da lojistiğin hizmetlerinde olması gereken etmenlerdir. Kaldı ki günümüzde bütün dünyada çok önemli lojistik şirketleri ülkemizde yatırımlar yapmaktadırlar. Bizim onlarla rekabet içerisine girebilmemiz için en azından bu hizmetleri kusursuz yapmamız gerekmektedir.
Martaş olarak bu akışı doğru bir şekilde sağladığımızı düşünüyorum. Bununla birlikte yine 4-5 sene önce Bulgaristan’da bir taşımacılık şirketini satın aldık.
Orada da çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bulgaristan’ın yeni bir AB ülkesi olmasından ve stratejik öneminden dolayı o bölgede konuşlanmamız gerektiğine karar verdik ve bu şirketimizi de büyütme eğilimindeyiz.
Martaş Group’un faaliyetleri nelerdir?
Martaş Group bünyesinde sadece lojistik faaliyetleri barındırmıyor. Martaş Group içerisindeki diğer faaliyet dalları inşaat, petrol-akaryakıt bayi iği, lastik bayiliği, sigortacılık ve de dış ticaret hizmetleri de vermektedir. Bütün bunlar grubun diğer faaliyetleri olmakla birlikte, asıl lokomotif lojistiktir.
Firmanızın daha çok İtalya ya yoğunlaştığını biliyoruz .. Taşıdığınız yükler ve çalıştığınız bölgeler arasındaki bağlantıdan bahseder misiniz?
Ağırlıklı olarak İtalya ‘ya taşımalarımız olmasına rağmen önceki yıldan itibaren Bulgaristan, Romanya, Fransa ve de Orta doğuda da Suriye ağırlıklı çalışıyoruz. Bu ülkelere hem komple hem de parsiyel taşımalar yapmaktayız. Sebze ve meyve gibi soğutuculu ürünler hariç çok çeşitli yükler taşımaktayız. Kısacası Türkiye’nin ithalat ve ihracat yaptığı tüm yükleri taşımaktayız. Bunların arasında tekstil ve şişe cam ürünleri önemli yer tutmaktadır. Martaş’ın bünyesinde özel 16 tane jumbo cam taşıyıcı araçları vardır.
Gelecekte yapmayı hedeflediğiniz ya da şu an planlanmakta olan projelerinizden kısaca bahseder misiniz?
Gelecekte ağırlıklı olarak çalıştığımız bölgelerdeki hedefimiz Batılı anlamdaki rakiplerimiz gibi dünya ölçeğinde bir lojistik kurumu olmaktır. Bütün taşıma modları ile birlikte iç ve dış dağıtım, gümrükleme, depolama, elleçleme, bilgi akışı ve her türlü bileşeniyle tam bir lojistik firması olmaktır. Ve bu yönde çalışmalarımız devam etmektedir. Bunun için kendimize Türkiye merkezli olmak üzere Bulgaristan, Orta Doğu ‘da Suriye ve Türkiye merkez orijinli; Avrupa’ya yönelik İtalya, Fransa, İspanya, diğer Avrupa ülkeleri; Irak, İran ve diğer Türk Cumhuriyetleri’nin böyle bir arenada bu üç ülke merkezli yapılanması içerisindeyiz.
Bunların yanında bu sene yatırımı söz konusu olan Hadımköy’de inşa edilecek bir antrepomuz var. 1500 metrekare gümrüklü, 1500 metrekare gümrüksüz olmak üzere toplam 3000 metrekare olan bu antrepomuzun inşası söz konusudur. Yine Hadımköy’de yapılmasını düşündüğümüz bir başka antrepo projemiz daha bulunmaktadır.
Pazarlama politikalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Ürün odaklı mı yoksa müşteri odaklı mı çalışıyorsunuz?
Ne sadece ürün odaklı, ne de sadece müşteri odaklı çalışma politikası benimseyen bir firmayız. Bizim temel satış sloganımız; ‘Müşterinin olduğu her yerde biz de varızdır. Kısacası Müşteri nerede Martaş orada”. Önemli olan müşterinin taleplerini zamanında ve etkin bir şekilde karşılamak, müşteriye çözüm sunmaktır. Bizim bakış açısı olarak müşteriyi müşteri olarak değil onlara çözüm / hizmet sunmak üzere bir ortak olarak görüyoruz. Hatta bunun daha ilerisine giderek, lojistiği esasında kendi başına bir sektör olarak da görmüyoruz. Lojistik bize göre diğer sektörlerin tamamlayıcısı ve ortağıdır. Çünkü bugün teknolojinin bu kadar hızla geliştiği bir dünyada insanlar oturdukları yerden alışveriş yapabilirler.
Bir düğmeye basarak istedikleri her şeyi Çin’den, Japonya’dan, Amerika’dan veya istedikleri herhangi bir yerden alabilirler ya da satabilirler. Ama bu sattıkları ürünleri fiziki olarak bir yerden bir diğerine aktarmak zorundadırlar. Yani bir lojistik desteğe ihtiyaçları vardır. Kısacası lojistik bize göre diğer sektörlerle bütünleşmiş halindedir. Olmazsa olmaz koşuldur. Yani ne ithalatçı tek başına ithalatçı, ne ihracatçı tek başına ihracatçı, ne de üretici tek başına üreticidir. Bu süreç mutlaka bir lojistik destek gerektirmektedir. Biz de kendimizi bu şekilde bütün müşterilerimizle; ürünleri üretenler, alanlar ve satanlarla ortak olduğumuzu düşünüyoruz.
Onlara bir çözüm ortağı olmak, onların sattıkları, aldıkları malların değerini artırmak, katma değeri artırmak, zamanında pazarda olmasını sağlamak üzere kurulmuş bir lojistik firması olduğumuzu düşünüyoruz.
Kendi alanınızdaki diğer firmalardan şu konuda ayrılıyoruz dediğiniz katma değer hizmetlerinizden bahseder misiniz?
Müşterimizin ihtiyaç duyabileceği her türlü lojistik olayını çözüme kavuşturmak bizim en büyük katma değerlerimizden biridir. Bugün bazı müşterilerimiz farklı yerlerdeki mallarını getirmek ya da götürmek istediklerinde onlara sadece karayı önermiyoruz. Onlara alternatifler üretiyoruz. Müşteriye en etkin olabilecek taşımayı seçiyoruz, uygun zamanda ve ekonomik şartlarda olabilecek en uygun alternatifleri ve çözümleri sunabilme imkânına sahibiz.
Lojistik sadece taşımacılık, dağıtım, depolama demek değildir, artık ambalajlama, paketleme de lojistiğin tanımı içerisine girmektedir. Ve bu doğrultuda hedeflediğimiz lojistik tamamlama işlemi içerisinde paketleme de yer almaktadır.
Şu anda kara taşımacılığına ağırlıklı olarak önem verdiğin i biliyoruz. Diğer taşıma şekillerinde (örn; deniz, demir) ön plana çıkmayı hedefliyor musunuz? Veya kara üzerine yoğunlaşıp kara taşımacılığınızı daha da geliştirmeyi mi düşünüyorsunuz?
Kara taşımacılığına önem vermemizin sebebi, Türkiye’nin ithalat ve ihracat taşımalarına hacim olarak değil mal değeri olarak, yapılan ithalat ve ihracata baktığımızda %60-%70’inin kara yolu ile gerçekleştiğini görmekteyiz. Bağlantılara orantısal olarak baktığımızda biz de Martaş olarak kara yoluna ağırlık vermeyi tercih ediyoruz. Çünkü Türkiye’nin ihracatının önemli bir kısmı Kıta Avrupası, Rusya ve Orta Doğu’yadır. Bunların çoğu değer olarak tekstil, elektronik ürünler, yedek parça ürünleri gibi daha çok pazara hızla girmesi gereken ürünler ve bedel olarak da yüksek bedelli ürünlerdir. Bu durumda tabi ki bu yüklerin kara yoluyla taşınması tercih edilir.
Deniz yolunda bu gibi durumlarda zaman kaybıyla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu konu Çin ile rekabetimizde önemli rol oynamaktadır. Hammadde ve işçilikte rekabet edemememize rağmen, pazara ulaştırma süresinde farklılığımızı ortaya koymaktayız. Uzak Doğu da üretilen bir ürünü pazara ulaştırma süresi yaklaşık 40 gündür. Bunun manası bugün ürettiğimiz bir ürünün 40 gün sonra pazara girmesi demektir. O süreçte zaten ürünün mevsimi geçecektir. Tekstilcimizin Uzak Doğu karşısında rekabetin öldürücü olduğu dönemde, Avrupa’da başarılı olmasının sebeplerinin başında kara taşımacılığı gelmektedir. Türkiye’nin bu konuda şansı Türk kara yolu taşıma sektörünün gerek filo açısından (filomuzun güçlü olması gerek), genç ve dinamik ve Avrupa’nın en büyük filosu olması; diğer taraftan da son zamanlarda hızlı gelişim gösteren uluslararası karayolu ulaştırma sektörünün insan kaynağıyla, teknolojik yatırımlarıyla ve diğer lojistik yapılarını tamamlamasıyla geçtiği süreç bizi onurlandırıyor. Bu evrede kamudan ve devletten de ciddi destekler bekliyoruz.
Martaş’ın deniz taşımacılığı hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Bizim lojistik içerisindeki taşıma modlarımızdan bir tanesi olan deniz yolunda ağırlıklı olarak; Uzak Doğu , Çin, Pakistan, Hindistan gibi ülkelerle konteyner taşımacılığı yapıyoruz. Bunun dışında deniz taşımacılığında İstanbul limanının yanında Mersin limanında daha yoğun çalışıyoruz. Transit taşımacılıkta ciddi bir deniz taşımacılığı ve transit taşımacılık kültürümüz vardır. Bu da deneyimlerimizle ve yapacak olduklarımızın potansiyeliyle doğru orantılıdır.
Bunun yanında, son birkaç yılda hızla geliştirdiğimiz hava yolu taşımalarımız vardır. Bize dünyadaki birçok firmayla çalışabilme esnekliği getiren IATA acentesiyiz. Ve gelişen havayolu kargo taşımacılığında da hızlı bir şekilde ilerlemekteyiz.
Martaş hakkında kısa bir araştırma yaptığımda, Martaş’ın kurumsal sosyal sorumluluk adına çalışmalarda bulunduğu ilgimi çekti. lrak’a gıda taşımasına katkılarınız olmuş, bu doğrultuda daha önce kurumsal sosyal sorumluluk adına yapmış olduğunuz ya da gelecekte yine planladığınız projeleriniz var mı?
Irak harbinin başladığı yıllarda biliyorsunuz ki lrak’ta ciddi bir ambargo vardı. İnsani yardım kapsamı altında lrak’a gıda gönderiliyordu. Bu süreç içerisinde Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Teşkilatı’nın, Mersin’den lrak’a insani yardım programı çerçevesinde gönderdiği 130.000 ton gıda eşyası firmamızca 4 ay gibi kısa bir sürede ve savaş ortamında taşındı. Çünkü biz inandık ki, orada yaşayan insanların bu gıdalara ihtiyaçları var. Her türlü riski alarak bu işi başarıyla tamamladık. Mutlaka bu organizasyonu bedeliyle yaptık; fakat ciddi anlamda da risk aldık. Kar amacı gütmedik, öncelikli hedefimiz bu hizmetin başarı ile gerçekleştirilmesi ve gıdaların orada yaşayan yoksul ve çaresiz insanlara ulaştırılması idi.
Bunun dışında yine sosyal sorumluluk çerçevesi içerisinde gerçekleştirdiğimiz projeler oldu. Mersin’de Orman Bölge Müdürlüğü ile birlikte bir parkın ağaçlandırılmasında koordineli çalıştık. İki sene önce yine sizin okulunuzun yapımına katkıda bulunduk ve bunu gururla belirtiyoruz; çünkü bizim için eğitim her şeyden önemlidir.
Bunların yanında da sosyal sorumluluk kapsamında daha birçok kuruma destekte bulunmaya çalıştık.