Sertrans 500’e yakın çalışan, 200 araç, 30.000’i kapalı 200.000 m2 hacmi ile hizmet vermektedir.
Firmanızın kuruluşundan kısaca bahseder misiniz?
Sertrans, 1989 yılında Avrupa’da kimi yerlere yapılan taşımaların yetersizliğini fark ederek sektördeki bu boşluğu doldurmak amacı ile bir aile şirketi olarak kuruldu. Başta Fransa, sonrasında İspanya ve Portekiz taşımaları ile beraber Güney Avrupa’da grupaj taşımalarda uzmanlaşan Sertrans 500’e yakın çalışanı, iki yüzün üzerinde aracı, 30.000’i kapalı depo ve antrepo olmak üzere 200.000 m2 üzerine kurulu hacmi ile hizmet vermektedir.
Mango ile olan işbirliğinizin ana hatları nelerdir?
Mango’nun Türkiye’ye olan tüm lojistiğini on yılı aşkın bir süredir biz yapıyoruz. Bu kadar uzun süre iş birliğimizi devam ettirebiliyor olmamızın yegane sebebi, her yıl hizmetimizi geliştirmemiz, artan rekabet ve hızla gelişen-değişen ihtiyaçlar düzeninde müşterimizin beklentilerine anında cevap verebilmemiz, pek çok zaman, ihtiyaç oluşmadan yeni geliştirmeler ile kendilerine iyileştirme-geliştirme önerileri götürüyor olmamız… Günümüz tekstil stratejisi neredeyse yılda 25 sezon olarak geliştirilmekte. Bunun için de çok hızlı bir üretim, taşıma ve sunum gerekli. Tüm bunlarda alt yapı ve sistemin çok sağlam temellere sahip olması ile mümkün.
Tekstil sektörüne her zaman en kaliteli hizmeti vermek konusundaki başarımızı sektörü, değişimlerini, ihtiyaçlarını sürekli takip edip, yeni gelişen ihtiyaçlara cevap verebilecek en yeni çözümleri oluşturup, sunarak elde ettik… Sürekli yenilenme içindeyiz.Bu anlamda projelendirip, hayata sunduğumuz bir proje örneği vermek gerekir ise kumaş ile ilgili olabilir. Türkiye’de üretilen kumaşlar hem çeşitlilikleri, hem kaliteleri hem de dizaynları ile çok talep görüyorlar. Avrupa’da ki alıcı firmalar, bu kumaşları alıp, farklı ülkelerde fason üretim yaptırarak, mağazalarında satışa sunmaları şeklinde yoğun bir çalışma mevcut. Türkiye den kumaş alımlarının artışının nedenlerini incelediğimiz de arkasında kumaşlara olan talebi ve süreci gördük ancak, Firmalar Türkiye den aldıkları kumaşı öncelikle kalite kontrol için Avrupa’ya, sonrasında ise ucuz iş gücünden ötürü Fas, Tunus, gibi Kuzey Afrika ülkelerine veya Bulgaristan, Romanya gibi Balkan ülkelerine taşıyorlardı ve üretim yapıldıktan sonra da mağazalara dağıtmak üzere Avrupa ya geri getiriyorlardı. Bu yapılan taşımalar hem süreyi çok uzatıyor, hem de maliyeti çok ciddi arttırıyordu. Bununla ilgili bir proje ekibi kurduk ve neler yapabileceğimizi araştırdık. Gerekli yatırımları yaparak, hammaddenin kalite kontrolünü Avrupa yerine Türkiye’de kendi tesislerimizde yapabileceğimiz şekilde döngüyü kısaltmanın daha akılcı olacağını gördük. Diğer yandan da bir ilki gerçekleştirerek Türkiye den Kuzey Afrika ülkelerine tır ile direk nasıl taşıma yapabileceğimizi kurguladık.. Böylelikle lojistik merkezimiz de kurduğumuz kalite kontrol merkezi ile Avrupa ara durağını kaldırarak, tekstil firmalarına on günde Türkiye – Fas arası taşıma yapabileceğimizi düzenli aralıklarda duyurduk. Böylesine bir 25 sezon sisteminde zamanında teslimatın ilk öncelik olması, projemizin sektör tarafından kabul görmesini sağladı.
System Alliance Europe ve üyelik sürecinizi anlatır mısınız?
System Alliance Europe dünyanın en büyük lojistik ağıdır. Bu ağa dahil olan ilk Türk firması Sertrans. Bu ağ içinde bizim gibi 20 yıllık da, 140 yıllık da 25’i aşkın büyük lojistik firmaları var. Sistem 11 milyar euro gibi astronomik bir ciroya sahip. Sistemin amacı müşterilere şeffaf operasyonlar sağlamak. Sistem malın çıkış noktasından varış noktasına kadar her anında izlenmesine olanak vererek, hem müşteri firmaya gözetim imkanı veriyor hem de lojistik firmasının hem müşterileri ile hem de network üyeleri arasında denetimini sağlıyor. Böyle bir komplike oluşuma dahil olmak için de talebiniz yeterli olmuyor. Personelinizin ve bilişim sisteminizin uyumlu ve yeterli olması ve beraberinde çalışma süreci içinde süreklilik arz etmesi gerekli. Çünkü her başarılı operasyonunuz sizin puanınızı arttırırken, her adadığınız ya da hata yaptığınız nokta size büyük cezalar olarak geri dönüyor. Örneğin biz her sabah saat ona kadar boşaltma bilgilerini sisteme girmek zorundayız. Bunun aksi hiçbir şekilde kabul edilmiyor. Hatta iş böyle olunca System Alliance Europe’ un yaptığı açıklamaya göre sisteme başvuran firmaların %90’ı başvurularını kendileri geri çekiyorlarmış.