İmza Tamam! Ya Gerekleri?
Tehlikeli yüklerin taşınması, her dönemde özen gösterilmesi gereken özel bir takım düzeneklerin varlığını ve ayrı bir taşıma sistemi gerekli kılmıştır. Tehlikeli maddelerin hayatımızın vazgeçilmez unsurları olması ve yıllar boyunca karayolu taşımasında artış göstermesi itibariyle, bu taşıma türünün belli ve uluslararası kabul görmüş esaslara bağlanması ihtiyacını ortaya koymuştur. Bu vesileyle Tehlikeli Yüklerin Karayoluyla Uluslararası Taşınmasına İlişkin Avrupa Anlaşması (ADR), Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) tarafından düzenlenmiş, 30 Eylül 1957 tarihinde Cenevre’de imzalanarak 29 Ocak 1968 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. ADR Anlaşması, belli istisnalar dışında anlaşmanın gereklerinin yerine getirilmesi koşuluyla, karayolu araçlarıyla uluslararası tehlikeli yük taşımacılığına imkan sağlamakta ve bir ülke nakliyecisinin diğer ülkeye tehlikeli yük taşımasına izin vermektedir. Söz konusu anlaşmaya bugün 46 ülke üye taraftır. ADR Anlaşmasının amaçları şunlardır;
- Karayoluyla uluslararası taşımacılıkta güvenliğin artırılması,
- Tehlikeli yüklerin taşınmasına ilişkin Birleşmiş Milletler tavsiyelerine dayanarak tehlike atıklar dahil olmak üzere; tehlikeli maddelerin sınıflandırılması, paketlenmesi, etiketlenmesi ve test edilmesine ilişkin hükümlerin, diğer taşıma biçimleri (deniz, hava, demiryolu) ile uyumlu bir şekilde ortaya konulması
- Karayoluyla tehlikeli yük taşıyan araçların yapımı, donanımı ve işleyişine yönelik şartların belirlenmesidir.
Uluslararası taşımalarda üye ülkeler arasında uyumun sağlanması ve Avrupa Birliği içerisinde serbest ticaretin kesintisiz işlemesi amacıyla ADR Anlaşması’nın A ve B Ekleri, AB tarafından da kabul edilmiş bulunmaktadır. Anlaşma, AB’ye üye ülkelerin toprakları üzerinde gerçekleştirilen tehlikeli yük taşımalarının düzenlenmesinin temel dayanağı olarak kabul edilmektedir. Tehlikeli eşya taşımacılığına üye ülke yasalarının uyumlaştırılmasına yönelik olarak çıkarılan 21 Kasım 1994 tarih ve 941551 EC sayılı Konsey Direktifi, ADR Anlaşmasının 1 Ocak 1997 tarihinden itibaren AB’ye üye ülkelerde uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Esasen, bir ülkenin ulusal mevzuatının uluslararası mevzuattan ayrı güncellemesi de gerçekçi değildir. Bu ülkemiz için de geçerlidir. Aynı zamanda ADR Konvansiyonu da AB Müktesebatının bir parçasıdır.
Anlaşmanın A ve B ekleri 9 Bölüm halinde aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir; Ek-A
- Bölüm 1- Genel Hükümler
- Bölüm 2- Sınıflandırma
- Bölüm 3- Tehlike Madde Listesi, sınırlı miktarda paketlenmiş tehlikeli maddelere ilişkin özel hükümler ve istisnalar
- Bölüm 4- Paketlerin, IBC’lerin, Büyük Paketlerin, Tankların Kullanımı
- Bölüm 5- Sevkiyat prosedürleri
- Bölüm 6- Paketlerin, IBC’lerin, Büyük Paketlerin, Tankların yapımı ve testlerine yönelik şartlar
- Bölüm 7- Taşıma, Yükleme, Boşaltma ve Elleçleme koşullarına ilişkin hükümler Ek-B
- Bölüm 8-Araç ekibi, sürücü eğitimleri, teçhizatı, faaliyeti ve dokümantasyonuna yönelik zorunluluklar Bölüm 9- Araçların yapımı ve onayına ilişkin şartlar
22 Mart 2010’dan sonra Konvansiyonu taraf olmamız, Türkiye’nin AB ve uluslararası kuruluşlar ile bütünleşmesine katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin ADR Anlaşması’na taraf olmasıyla birlikte hem uluslararası hem de yurt içi taşımalarında tehlikeli yük taşıması uluslararası standartlarda ve çok daha güvenli yapılacaktır. ADR Konvansiyonu’na bağlı olarak da 31 Mart 2007 tarihinde Türkiye’nin yeni Karayoluyla Tehlikeli Madde Taşıması Yönetmeliği yayınlanmış olup, 01.01.2011 tarihinden itibaren aksi bir durum olmadıkça uygulama başlayacaktır. ADR Konvansiyonu’nun işverenlere yönelik pek çok yükümlülükleri bulunmakla birlikte, bundan böyle tehlikeli madde taşımalarına yönelik olarak bir dizi tedbiri zorunlu kılacaktır:
- Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı (DGSA) istihdamı gerekmektedir. Güvenlik Danışmanlarının eğitim ve sınavlarına yönelik mevzuatsal altyapı oluşturulmalıdır.
- Tehlikeli madde taşıyan aracın sertifikasyonu: Aracın teknik spesifikasyonlarının uluslararası düzeyde kabul edilen kriterlere uygunluğu gerekmektedir. Bu uygunluğu verebilecek kurumlar belirlenmelidir. {ADR tanker ve araç uygunluğu/ sertifikasyonu)
- Tehlikeli madde yüklenecek ambalajların sertifikasyonu: Ambalajların teknik spesifikasyonlarının uluslararası düzeyde kabul edilen kriterlere uygunluğu gerekmektedir. Bu uygunluğu verebilecek kurumlar belirlenmelidir. (UN ambalaj uygunluğu ve sertifikasyonu)
- Tehlikeli madde taşıyan aracın sürücüsünün sertifikasyonu: Sürücülerin tehlikeli madde taşıması ile ilgili uygun mesleki eğitimi tamamlamaları ve her üye ülkenin konuyla ilgili birimi veya yetkili otoritesi tarafından verilen bir sertifika almaları gerekmektedir. Söz konusu hükümler, diğer taraftan asıl işverenin yükümlülükleri arasında yer aldığından uygulamaya yönelik mevzuatsal altyapının oluşturulması ve geliştirilmesi açısından gerekli girişim ve düzenlemelerin de bu çerçevede ele alınarak kısa zamanda sonuçlanması gerekmektedir.