Türkiye’de henüz çok yeni bir sektörken ABD’de 40 yıl Avrupa’da ise en az 25 yıl öncesinde lojistiğin stratejik rekabette en önemli sektörlerden biri olduğu ortaya çıkmıştır. Ulaştırma ve lojistik konusunda nitelikli, kendini yetiştirmiş adayların az olması, sektörün ileri gelen yöneticileri tarafından bu bölümün desteklenmesi, Türkiye’nin ilk lojistik yüksekokulunun tarihi yarım asra dayanan İstanbul Üniversitesi ayrıcalığıyla kurulmuş olması, bu konuda yüksek öğrenime başlamama tercihimi bilinçli yapmama yardımcı olmuştur.
Okula başladığımız daha ilk gün hocalarımızın sizler elinizdeki fırsatları değerlendirirseniz Türkiye’nin şanslı azınlıklarınızdan olacaksınız ve bu bölümden mezun olmanın avantajlarına sahip olacaksınız; yalnız başlarda biraz sıkıntı çekseniz de bu konuda eğitimli eleman açığının çok olduğu geleceğin parlak sektörlerinden olan lojistik sektöründe her zaman rakiplerinizden 1 – 0 önde başlayacaksınız sözleri daha dün gibi kulağımda.
Sektörde yetişmiş değerli yöneticilerden ve genç araştırma görevlilerinden oluşan güçlü akademik kadrosu, derslerin sadece teoriye dayalı olmayan gerçek hayattan alınmış vakalarla örneklendirilip pratik olarak işlenmesi sınıf mevcudunun az olmasıyla öğretmen – öğrenci iletişiminin güçlü olması ve bunun gibi sayamadığım sebepler bölümümüzü birçok bölüme göre avantajlı kılmaktadır.
Öğrenim sürem boyunca kulüp ve dergi çalışmalarında arkadaşlarıma yardımcı olmaya çalıştım, yaz aylarında da staj yaparak teorik bilgileri pratiğe dökme imkanı buldum; tabii bunları yaparken dersleri de arka plana atmadan not ortalamamı yüksek tutmaya çalıştım. Mezuniyetin akabinde yurtdışında sertifika programını tamamlayıp iş başvurularına başladım. En iyi üniversitelerde, en iyi bölümü okumuş olmanın bile yetmediği bir zamanda işe başlama süreci diğer sektörlerde olduğu gibi benim ve tüm arkadaşlarım için de dışarıdan göründüğü gibi kolay olmadı. Kimimiz farklı sektörlere kayarken kimimiz de inatla okuduğumuz bölümü icra edebileceğimiz köklü firmalarda başlamak için uzun bir araştırma sürecine girdik. Tabii bir yandan kimimiz de akademik kariyerine başlamayı tercih etti. Beklentileriniz yüksekse, bu sektörde köklü yer edinmiş bir firmada çalışmaya başlamak için birçok eleme sürecinden sınavdan ve görüşmelerden geçeceğinizi belirtmek isterim. Bu süreçte öğrencilik dönemimde Arkas Denizcilik’te yapmış olduğum staj işe kabul edilme sürecimde etkili bir faktör olup MSC Gemi Acenteliğinde iş hayatına atılmama yardımcı olmuştur.
Tüm dünyayı sarsan finansal kriz sebebiyle yeni mezunların iş bulması artık daha da zorlaşmıştır. Tecrübeli eleman sıkıntısı olmasına rağmen, sektördeki bu boşluğa dayanarak zaten mezun olunca işim hazır tavrıyla üniversite hayatını boş geçirmeden öncelikle yabancı dil sorunları varsa halletmelerini, Erasmus programından yararlanıp eğitimlerinin en az bir dönemini yurtdışında yaşayarak tecrübe edinmelerini ve imkanları varsa Aiesec kurumuna başvurup yurtdışında ya da Türkiye’ de hem lojistik hem de üretim firmalarında yazlarını staj yaparak, akademik dönem boyunca da yarı zamanlı çalışarak iş tecrübesi edinmelerini tavsiye edebilirim. Mezun olmadan evvel çalışmak istediğimiz alanı kestirmek mezuniyet sonrası iş hayatında yaşanacak mutsuzlukların önüne geçip işinizi severek yapabilmeniz için kariyer planınızı çizmiş olmanız gerekmektedir. Okulumuzun tüm olanaklarından faydalanıp, okulumuz ve kulübümüzle hiçbir zaman bağlantıyı kesmeden bu sektörde bizimde var olduğumuzu belli etmek tüm arkadaşlarımızın hedeflerin içinde olmalıdır; çünkü kuruluşumuz yoktan varoluşun hikayesidir ve bu hikaye hepimizin emekleriyle ayakta kalacaktır. Bu sektörde çalışmayı isteyen arkadaşlarım ayrıca şunu bilmeliler ki ekip çalışmasına yatkınlık, strese ve uzun çalışma saatlerine dayanıklı olmak, problemlere karşı çözümlerle yaklaşabilen, hizmet sektöründe çalışmaya hevesli olmak ve en önemlisi işinizi sevmek sizin hedeflerinizi ulaşmanızı sağlayacak önemli adımlardır.
Son olarak sektörden deneyimli, birbirinden değerli – yoğunluklarına rağmen bizimle tek tek özenle ilgilenen – hocalarıma Öğr. Gör. Serdar Aydıntuğ, Dr. Tuba Dökmen, Yüksekokul Müdürümüz Prof Dr. Hayri Ülgen’e ve daha ismini sayamadığım diğer üniversite yetkililerimize desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Tüm arkadaşlarıma iş hayatında bol şans diliyorum.
Elif Azizoğlu