Lojistik faaliyetlerin öneminin her geçen gün daha iyi anlaşılmasına paralel olarak gelişmekte olan lojistik sektörü, niceliğin yanında nitelik olarak da gelişmektedir. Gün geçtikçe daha fazla rekabetin yaşandığı sektörde işletmeler, bir yandan pazarı genişletmeyi hedeflerken diğer yandan pazardaki mevcut paylarını koruma savaşı vermekte, eş zamanlı olarak da krizlerle mücadele etmektedir. Günümüzde lojistik sektöründe çalışanların operasyonel bilgiden fazlasına sahip olmaları gerekmektedir. Teknolojik gelişmelerin hızı ve müşteri taleplerinin çeşitlenerek artması çalışanların karar sürecinde daha etkin roller üstlenmesi sonucunu doğurmuştur. Bu nedenle çalışanların yalnızca işin gerektirdiği teknik bilgi ve beceri birikimine sahip olmaları yeterli olmamakta, sorun çözücü ve kolaylaştırıcı kararlar verebilecek yetkinlikte olmaları da gerekmektedir. Kriz durumlarında ve baskı altında doğru kararlar verebilmek de sektör çalışanları için taşınması gereken nitelikler arasında yerini almaktadır.
Sektörün ve sektörü oluşturan işletmelerin içinde bulundukları gelişme süreci incelendiğinde, stratejik bakış açısına ve geniş bir vizyona sahip olmak, olaylara farklı perspektiflerden bakabilmek gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Sektörde bu niteliklere sahip işgücüne olan talep de giderek artmaktadır. Bununla birlikte büyümekte olan lojistik işletmelerinde, orta ve uzun vadede çeşitli konumlarda görev alacak yöneticileri kendi bünyelerinden yetiştirme eğilimi de göze çarpmaktadır. Bu durum da işe alım sürecinden başlayarak yönetsel becerileri yüksek, sorunlara analitik bir yönetim bakış açısıyla yaklaşan kişilerle çalışılmak istenmesine neden olmaktadır.
Lojistik işletmelerinin amaç, hedef, plan ve programların oluşturulmasında yapılacak analizler ve geleceğe ilişkin belirlemeler işletmelerin uzun yıllar boyunca izleyeceği yolların doğru ve yanlışlığı üzerinde önemli rol oynar. Operasyon anında ortaya çıkabilecek beklenmeyen durumlarda alınan kararlar işletmelerin ve çalışanların performansları üzerinde önemli bir gösterge durumundadırlar. Lojistik işletmesinin hangi kademesinde görev alırsa alsın, yönetsel konumu olsun olmasın tüm çalışanlar bu gibi kararlar vermek durumunda kalacaklardır. Bu kararları alacak çalışanların eğitimlerinde kazanmış oldukları yetkinlikler ve bakış açıları söz konusu kararların doğru ve sağlıklı olması üzerinde belirleyicidir. Bu nedenle teknik ve operasyonel düzeydeki konularda dahi eğitim verilirken çalışanlara karar almada rehberlik edecek formasyon kazandırılması gereği göz ardı edilmemelidir.
Lojistik sektörünün bugün ve gelecekte ihtiyaç duyduğu yönetsel donanıma sahip işgücünün en temel kaynağı, sektöre bu yönde eğitilmiş eleman sağlayan lojistik okullarıdır. Yüksek Öğretimin yalnızca meslek kazandırmaya yönelik bir eğitim olmadığı, bunun yanında bireylere olaylara objektif bir bakış açısı ve analitik düşünme yeteneğini bilimsel yöntemlere uygun olarak kazandırmayı da amaç edindiği gerçeği de unutulmayarak lojistik eğitimi verilmelidir. Teorik derslerin yanında uygulamalı derslerle de desteklenen eğitim programları, sektörü yalnızca Türkiye değil tüm dünya çapındaki gelişme ihtiyaçları göz önüne alarak geliştirilmelidir. Teknolojik gelişmeler ve çeşitlenen ihtiyaçlar eğitim kurumlarının ders program ve içeriklerinin sürekli olarak güncellenmesini gerekli kılmaktadır. Sektör ve kurumlar geliştikçe farklı alanlarda yeni araştırma ve uzmanlık alanları önem kazanmaktadır. Avrupa Birliği ve ABD’deki lojistik ve taşımacılık eğitimi veren kurumların ders içerikleri incelendiğinde gün geçtikçe yeni ve farklı uzmanlık alanlarının tanımlandığını ve programların lojistikle ilgili genel konu ve derslerden uzmanlaşmaya yönelik konu ve derslere doğru bir dönüşüm gösterdiğini görmekteyiz. Yukarıda bahsettiğimiz nedenlerden dolayı lojistik eğitimi veren kurumlar, eğitim içerikleri ve öğretim üyesi açılarından dinamik bir yapıda olmak durumundadırlar. Bu noktada genç akademisyen kadrosunu, başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere çeşitli eğitim kurumlarından gelen tecrübeli öğretim üyeleriyle zenginleştiren, lojistik sektöründe yıllar içerisinde önemli yönetim kademelerinde görev almış uygulamacıların da desteğini alarak sektörün ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu eğitimi veren, Türkiye’nin alanındaki ilk yüksek okulu Ulaştırma ve Lojistik Yüksek Okulumuzun da önemini vurgulamak yerinde olacaktır.
Bugünün operasyonlarında etkinlik ve verimliliği sağlamanın yanı sıra geleceğin organizasyon yapılarının da sağlıklı bir şekilde oluşturulmasının anahtarı, iyi eğitim almış, teknik bilgisiyle yönetsel becerilerini birleştirebilen işgücünü istihdam etmektir. Lojistik sektörü için hedeflenmesi gereken, işe alımlarda bu niteliklerdeki adayların tercih edilmesi iken lojistik eğitimi veren kurumların da hedefi sektörün ihtiyaç duyduğu işgücünü eğitmek ve ülkenin gelişimini sağlayacak entelektüel sermayenin gelişimini sağlamak olmalıdır. Sektörde önemli konumlara gelmeyi hedefleyen adayların akademik eğitimlerini kültürel ve sanatsal gelişimleri ile destekleyerek iş hayatına mümkün olan en üst düzeyde donanımla adım atmaları gerekmektedir
A. Özgür KARAGÜLLE
İÜ ULYO Müdür Yardımcısı