Günümüz koşullarında insanların daha fazla bilinçlenmesi gereken bir konu da hiç şüphesiz her an ortaya çıkabilecek enerji krizleridir. Toplumlar yeterli düzeyde ve çevresel değerlere zarar vermeden enerji elde etmeye çalış- maktadır. Bunu başarabilmek için kaynak israfının önlenmesi doğru bir başlangıç olacaktır. Hepimizin bildiği gibi geri dönüşüm bir enerji tasarrufudur. Hayat standartlarını yükseltme çabasına giren gelişmiş ülkeler atıkların geri kazanılması ve tekrar kullanılması için yöntemler aramış ve geliştirmişlerdir.
Enerji tasarrufunda geri dönüşümün rolüne bakacak olursak, geri dönüşüm sırasında uygulanan endüstriyel işlem sayısı normal üretim işlemlerine göre daha az olduğu için yeniden dönüştürülebilen maddelerin tekrar hammadde olarak kullanılması büyük miktarda enerji tasarrufunu mümkün kılar. Örneğin Dünya da bir yılda tüketilen kola, meyve suyu gibi içecek kutularından geri dönüşümle 10 adet büyük yolcu uçağı üretilebilir.
Çevreci kaygıların önemli hale gelmesi ve sürdürülebilirliğe verilen önemin artması sonucunda Lojistik sektörünün de bu konuda ki çalışmalarını görmekteyiz. Sosyal sorumluluğu yerine getirmekle birlikte işletmelerin küresel pazarda varlığını devam ettirebilmek için yaptığı faaliyetlere baktığımızda Tersine Lojistik (TL) kavramı karşımıza çıkmakta.
Peki, nedir tersine lojistik? Tersine lojistik’in ilk tanımı Lambert ve Stock (1981) tarafından; “ürünlerin geri dönüşümleri, kaynak azaltılması, geri kazanım, materyallerin ikamesi ve yeniden kullanılması, atıkların yok edilmesi ve yakılması, tamir ve yeniden üretimde lojistiğin rolüdür” şeklinde yapılmıştır. Tersine lojistik tüketiciden üreticiye giden bir yol izler. Ürünün geri dönmesinin sebebi hammadde veya üretim fazlası olması, teslimatın hasarlı olması, müşteri isteklerini karşılamaması, kalite kontrolde başarısız olması, ürünün kullanım ömrünü tamamlamış olması gibi nedenler şeklinde sıralanabilir. Tersine Lojstik’in uygulama nedenlerine gelirsek;
- Ürünün geri toplanması, yeniden değerlendirilmesi veya uygun şekilde yok edilmesini
- Çevreye dost üretim ve tüketim yapmayı
- Kaynak ve malzeme kullanımında ekonomik fayda sağlamayı amaçladığını görürüz.
Bu kapsamda ne gibi faaliyetler yönetilmekte? Tersine lojistikte dönen ürünün nasıl değerlendirileceği ürünün tedarik zinciri içerisinde hangi aşamaya geri geldiği ile alakalıdır. Örneğin dağıtım aşamasında geri gelen bir ürün doğrudan yeniden kullanım, ürünün parçaları değil, üretildikleri hammadde yeniden kazanılmak isteniyorsa geri dönüşüm yoluna gider. Eğer ürünün herhangi bir değerlendirilme şansı yoksa uygun yok etme yöntemleri ile enerji sağlanır. Tersine lojistikte ürün geri kazanım opsiyonların tümü ürünlerin toplanması, yeniden işlenmesi ve yeniden dağıtılması aşamalarını içerir. Ürün geri kazanım süreçlerini ve amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz;
- Tamir: Geri dönmüş, kullanılmış ürünü yeniden çalışır veya kullanılabilir hale getirme,
- Ürün Yenileştirme: Kullanılmış ürünü belirlenmiş kalite düzeyine getirerek ürün ömrünü uzatma,
- Yeniden Üretim: Kullanılmış ürünü yeni ürüne uygulanan kalite düzeyine getirerek üründe gelişme sağlama,
- Ürün Yamyamlaştırma: Kullanılmış ürün veya bileşenden, kullanılabilir sınırlı bir dizi parçanın geri alınmasıdır. Bu parçalar başka ürünlerin tamirinde de kullanılabilir.
- Geri Dönüşüm: Kullanılmış ürün ve bileşenlerin materyallerinin yeniden kullanılabilmesidir. Geri dönüşüm birçok ürüne uygulanmaktadır.
Son dönemde konuya ilişkin hassasiyetin artması ile ortaya çıkan yasal düzenlemelerde işletmeleri tersine lojistik aktiviteleri içinde bulunmaya itmektedir. Özellikle Avrupa Birliği çevresel etkilerin azaltılması için “yeşil yasalar”ın geliştirilmesi ve uygulanmasına oldukça dikkat etmektedir. Tersine lojistik ve ürün kazanımı açısından bir diğer önemli yasa da otomotiv sektörü- ne yönelik olan ELV (End of Life Vehicle Directives) yani Yaşam Sonu Taşıt Düzenlemesi’dir. Bu düzenlemeye göre, araçların ağırlık olarak %75’inin geri dönüştürülebilir olması gerekmektedir. ELV uyarınca araçların geri dönüştürülebilme oranı 2015 yılı için %95 olarak belirlenmiştir. ABD, İngiltere, Almanya gibi bir- çok ülkede ıskartaya çıkmış araba ağırlığının %75’ini oluşturan neredeyse tüm metal parçaları geri dönüşüme tabi tutulmaktadır. Buna rağmen ülkemizde tersine lojistik faaliyetlerinin uygulamasında karşılaşılan bir takım problemler de vardır. Tersine lojistiğin ve ürün geri kazanımının potansiyel faydalarının farkında olmama, işletmelerin daha çok ileri lojistik ile ilgilenmeleri, stok hatalarını gizleme gibi nedenler işletmelerin bu faaliyetleri uygulamaktan kaçınmasına sebep olmaktadır. Fakat rekabet avantajı sağlamak ve çevreci firma görünümünü iyileştirmek adına çaba sarf etme gerektiklerinin de farkındadırlar.
Ülkemizde Tersine Lojistik faaliyetlerine örnek gösterilecek bir uygulama da Ömrünü Tamamlamış Araçların geri dönüşüme kazandırılmasıdır. Bu uygulama Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan “Ömrünü Tamamlamış Araçlar Yönetmeliği” adı altında 1 Ocak 2011 de yürürlüğe girmiştir. ÖTA kontrolü hakkındaki yönetmeliğe uygun olarak yapılanan sektördeki ilk branş şirketi olan ‘Ekosistem’ konuyla ilgili açıklamasında şunları söylemiştir; “Hem çevresel duyarlılığımız hem de otomotiv sektöründeki tecrübelerimiz bir araya geldiğinde yapmış olduğumuz yatırımın oldukça iyi neticeler vereceğini düşünüyoruz. Çözüm ortağı olarak hizmet vereceğimiz sigorta şirketleri ile otomotiv distribütörlerinin iş yükünü azaltarak, verimli sonuçlar alacağımıza inanıyorum. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, 1 Ocak 2011 yılında hayata geçirilen yönetmelik kapsamındaki uygulamalar, uzun yıllardır AB ülkelerinde standart hale gelmiş durumda. Türkiye’de de bu uygulamanın ekonomik operatörlerin karşılıklı dayanışması ve içerik sağlayıcı destekleriyle gelişeceğine, eksikliklerinin aşılacağına güveniyorum.”
İşletmelerin tersine lojistik konusunda başarı sağlayabilmeleri için dikkat etmesi gereken bir takım hususlar;
- Ürünlerin geri dönüşüme, yeniden üretime uygun olarak tasarlanması
- Üretim planlamanın geri kazanılan parçaları içerecek şekilde düzenlenmesi
- Ürün-parça takibinin sağlanması
- Lojistik ağında iyi bir sistemin kurulması
Ayrıca satamadığı ürün stoklarına sahip birçok firma bunları alt malzemelerine ayrıştırılabilir hale getirirse, pazarda başarılı olma olasılığı da artar. Tersine Lojistik’in kullanıldığı temel sektörler; otomotiv, çelik, elektronik, bilgisayar, kimya, ilaç, lastik ve tıbbi araçlardır.
Tersine Lojistik ile Yeşil Lojistik arasındaki ilişki Tersine Lojistik ürünlerin geri kazanımı için bulundukları noktalardan nakliyesi için yapılan süreçleri ifade etmekte iken yeşil lojistik ise lojistiğin çevreyle ilgili etkilerini anlamak ve bu etkileri en aza indirmeyi ifade etmektedir. Bu iki kavram amaçları açısından yakın olduklarından birbirlerinin yerine de kullanılmaktadırlar. Fakat birçok yeşil lojistik etkinliği tersine lojistik ile ilgili değildir. Ürünleri enerji tüketimini azaltır şekilde tasarlamak, çevre dostu ambalajların tasarlanması tersine lojistik etkinlikleri değildir. Daha az plastik içeren ürünlerin tasarlanması yeşil lojistik iken, yeniden kullanılabilir ambalajları kullanan ürünlerin üretilmesi tersine lojistik etkinliğidir. Tersine lojistikte geri akış söz konusudur. İleri akışı olan lojistik faaliyetlerinde tersine lojistik uygulanamamaktadır. Ancak çevresel faaliyetler göz önüne alındığı takdir de yeşil lojistik faaliyetlerine yer verilmelidir.