Ülkemizdeki yönetmelikte elektrikli ve elektronik eşya, alternatif akımla 1000 voltu, doğru akımla da 1500 voltu geçmeyecek şekildeki kullanımlar maksadıyla tasarlanmış olan, uygun bir biçimde çalışması için elektrik akımına veya elektromanyetik alana bağımlı olan eşyalar ve bu akım ve alanların üretimi, transferi ve ölçümüne yarayan eşyalar olarak tanımlanmıştır. Bu eşyalara atık denilebilmesi için kullanıcısı için kullanım değeri kalmamış ya da kullanılmaz duruma gelip hasar görmüş, bozuk, kırık, tamir edilemez olarak görülmesi gerekir. Elektronik cihazların tür ve sayısı her geçen gün ülkemizde ve dünyada artmaktadır. Gelişmiş ve çok fonksiyonlu elektronik cihazların daha sık değiştirilmesi, daha fazla elektronik atık oluşmasına neden olmaktadır. Bu, aynı zamanda elektronik atıklar açısından önemli bir atık yönetim problemini de beraberinde getirmektedir.
Neler AEEE (Atık Elektrikli ve Elektronik Eşya) kapsamına girer diye düşündüğümüzde; büyük ev aletlerini (çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, pişirme cihazları, elektrikli ısıtıcılar, elektrikli radyatörler, elektrikli ve elektronik eşya tanımı kapsamındaki diğer büyük ev aletleri), küçük ev aletlerini (elektrikli süpürgeler, ütüler, duvar ve kol saatleri, tartılar, elektrikli ve elektronik eşya tanımı kapsamındaki diğer küçük ev aletleri), tüketici ekipmanlarını (Radyo ve Televizyon alıcıları, müzik enstrümanları, elektrikli tamir aletleri), oyuncakları, eğlence ve spor ekipmanlarını (video oyun konsolları, elektrikli veya elektronik spor aletleri) ve tıbbi cihazları sayabiliriz. Elektronik atıklar içlerinde bulundurdukları ağır metallerden dolayı tehlikelidirler. Doğru tekniklerle ve dikkatli bir şekilde işlendiğinde çevre veya sağlık için hiçbir soruna yol açmamaktadır. Gerekli güvenlik önlemlerini almadan yapılan işlemler birinci derecede atığı işleyen kimseler ve işleme ortamındaki toprak ve yer altı suları için tehlikeli yan etkilere yol açmaktadır. Tüplü bilgisayar monitörleri ve televizyonlarda yaklaşık 4 kg. kurşun ve yüksek oranlarda baryum gibi maddeler bulunmaktadır ve bu da çocuklarda beyin hasarı ve üreme bozukluklarına neden olabilir. İç yüzeydeki kaplamaları ise tehlikeli atık sınıfına giren fosfor içermektedir. AEEE’ler, düzgün bir şekilde yok edilmediğinde ya da toprağa karıştığında çevre ve insan sağlığına ciddi zararlar verebilir.
Elektronik atıkların içeriğindeki cıva, beyinde ve böbreklerde hasara, baryum kalp ve karaciğer hastalıklarına, kas zayıflıklarına, berilyum, akciğer kanserine, krom genetik hasarlara ve alerjik bronşite, kurşun sinir sistemi, dolaşım sistemi ve üreme sisteminde hasarlara, kadmiyum maddesi de böbrekleri tahrip ederek kemiklerin kırılgan hale gelmesine sebep olmaktadır. Kobalt ise başlı başına radyoaktif bir maddedir.
Mesela büyük beyaz eşya ve otomatlar kategorisindeki buzdolabı ve soğutucuların içinde bulunan zararlı gazların havaya karışmaması için dönüştürülmeden önce boşaltılması gerekiyor. Bu gazlar patlayıcı olabiliyor ve atmosfere karıştığında da ozon tabakasına çok ciddi zararlar verebiliyor. Bir diğer zararlı işlem ise tehlikeli bileşen ihtiva eden atıkların yakılmasıyla ortaya çıkan halojenli kloridler ve bromidlerdir. Bu bileşenler elektronik atıkların plastik aksamlarında ve kabloların PVC kaplamalarında yanmayı engelleyici özellikleri nedeniyle tercih edilmektedir. Yakıldıkları takdirde dioksin olarak ortaya çıkmakta ve atmosfere yayılmaktadır.
E-Atıkları toprağa gömme yoluyla bertaraf etmek yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemde uzun dönemde çevreye zararlı etkiler doğurabilmektedir. Bu tarz atıklarda bulunan cıvalı bileşenler uzun dönemde yer altı suları ve toprağa zarar verebilmektedir.
Atıkların toplanmasıyla kaynakların korunması, enerji tasarrufu sağlanması gibi faydalar ortaya çıkar. Geri dönüşümle birlikte elde edilecek ikincil hammadde aynı zamanda gerekli olan birincil hammadde ihtiyacını da düşürecektir. Daha az miktarda birincil hammaddeye ihtiyaç duyulması, hammadde arama-çıkarma faaliyetlerini ve bu faaliyetler sırasında çevreye verilecek zararın azaltılmasını sağlayacaktır. Örneğin bir ton bilgisayar atığındaki altın miktarı yaklaşık 15 ton altın cevherinden elde edilecek olandan daha fazladır.
Uygun depolama alanlarının ve şartlarının oluşturulması çok önemlidir. Alanlarda biriktirilen zararlı maddelerin yeraltı sularına uzak olması gerekmektedir ve bu alanlarda çalışanların iş güvenliği şartlarının sağlanması gerekir. Bu konuda 22 Mayıs 2012 tarihinde ülkemizde yönetmelik yayınlanmıştır. Yönetmeliğe göre büyükşehir belediyeleri, AEEE’lerin il genelinde etkin toplanması amacıyla belediyelerce yürütülen çalışmaları koordine etmekle, bilgilendirme ve eğitim faaliyetlerine katılmakla yükümlüdür. Kadıköy Belediyesi projesine, AB finansman desteğini de alarak İsveç’in Torsby Belediyesi ortaklığı ile 28 Kasım 2008’de başladı. İlk olarak hibe alınarak başlanan bu projede asıl amaç 3000 adet bilgisayar parçası toplamak ve bu parçaların yeniden kullanılabilir hale getirilerek ihtiyacı olanlara verilmesiydi. Bu ortaklık bittikten sonra Kadıköy Belediyesi bu projeye e-atık toplayarak devam etti. Hala devam eden bu proje için Kadıköy Belediyesi e-atık toplama merkezi kurdu. Bu işi kendi adına yapması için Altaş Yapı Sanayi ve Temizlik Hiz. Tic. A.Ş. yetkili kılmıştır.
E-atık toplama merkezini de kullanması için firmaya vermiştir. Kadıköy’de yaşayan insanlar ellerindeki atıklar için yetkilileri arıyorlar ve yetkililer gelip kapıdan teslim alıyorlar. Şirketler ve kamu kuruluşları da arayabiliyor. Bırakma merkezleri de mevcuttur. Kişiler atıkları merkezlere kendileri de götürebiliyor. Bu atıkları merkezlere bırakan insanların genellikle çalışan kesimden olduğu söylenmektedir. Ayrıştırma en küçük bileşenine kadar ayrılmaktadır. Tekrar kullanabilir ürün çok az çıkmaktadır. Böyle bir durumlarda ürünleri hibe yapmaktadırlar. Ayrıştırılan ürünler sınıflandırılıp hammadde olarak satılmaktadır. Altaş sistemin maliyetini bu satışlarla gerçekleştirmektedir. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği tarafından İstanbul Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen İstanbul Elektrikli ve Elektronik Atık Zirvesi’nde, Kadıköy Belediyesi’ne “Elektrikli ve Elektronik Atık Kahramanları” ödülü verildi.
E-atık toplama konusunda en çok dert olan nokta büyük eşyaların kapıdan kapıya taşınmasından başka bir yolun olmamasıdır. Evlerde en çok biriktirilen elektronik atıkların başında cep telefonları gelmektedir. Dolayısıyla insanların zarar görme olasılığı en yüksek elektronik atık, cep telefonlarıdır. Bazı belediyeler elektronik atık konteynırları bulunduruyor. Bunun yanı sıra birçok belediye eski fırın, buzdolabı, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi gibi büyük evsel elektronik atıkları adresten teslim alıyor. Belediyeler aranarak bu atıklar elden çıkarılabilir. Elektronik atıkların normal çöplere atılmaması gerekir. Bu bilincin oluşması için çocukların da ebeveynler tarafından eğitilmesi gerekmektedir.