Taşımacılık, depolama, stok takibi gibi lojistiğin alt bileşenleri, tarihte yazının kullanıma başlamasından daha önce yapılmış olan operasyonlardır. İnsanların yerleşik yaşama geçtiği günden beri lojistik hizmetler söz konusudur. Üretimde ihtisaslaşma uzak mesafe deniz taşımalarını, liman şehirlerinde depolamaları ve bölgesel dağıtımı gündeme getirmiştir. Sömürgecilik ucuz ham maddeyi Avrupa’ya taşırken limanlardan uzak bölgelere iletecek kara yolları inşa edilmiştir. Buharın keşfi taşımayı daha güçlü araçlara, demiryoluna nehirlere aktarmıştır. İkinci Dünya Savaşında hareketli cephelerde lojistiğin önemini öğrenen galip ülkeler savaş sonrası üretimlerinde de askeri lojistik kavramlarını kullanmışlar ve tüm dünya için üretim yapıp tüm dünyaya satış konusu ortaya çıkmıştır.
Geçen zaman içinde sermaye küreselleşmiş, üretim ülkelerin sınırları dışına çıkmış, ticaretin önündeki engeller kaldırılmaya başlanmıştır. Bu gün tüketimin planlanması ile dağıtımın, depolamanın, üretimin, yarı mamul maddesinin temininin, hatta ham maddesinin üretilmesinin bile saniyeler içinde planlaması yapılabilmektedir. Tüm tedarik zincirinin bilgi sitemleri ile birbirine bağlanması sayesinde daha hızlı, daha az masraflı, daha az hatalı, daha az geri dönüşlü tedarik zincirleri planlanmakta, uygulanmakta ve kontrol altında tutulmaktadır. Bugün ülkemizde internet üzerinden toptan ticaretin B2B’nin (Business ta Business) temelleri atılmakta, üreticiden son tüketiciye olacak internet ticaretinin, yani B2Cnin (Business to Consumer) lojistiği konuşulmaya başlanmıştır.
Tek tekerlekten milyonlarca araca, ilkel bir saldan binlerce adetlik konteyner taşıyan gemilere, on bin tonluk trenlere, küçük erzak depolarından bir milyon metre karelik lojistik köylerine giden bir süreci yaşadık. 20. yüzyılın son çeyreğini yaşayanlar taşımacılıktan ve depoculuktan başlayan lojistiğin doğumuna şahit oldular. Toprak tabletlere yazılan stok listeleri artık bilgisayarlarımızın ekranında görünüyor.
Ülkemizde gayrisafi milli hasılamızın % 13’ü kadar, yani 45 Milyar Dolarlık bir potansiyele sahip •olan lojistik sektörü her yıl % 30- % 40 büyüyen iş kapasitesiyle hızla büyümektedir.
Gelecekte bu günden tedbirimizi almazsak ülkemizin ne durumda olacağını tahmin etmek fazla zor değildir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, Avrupa’da lojistik konusunda bu gün gördüğümüz yapı, kısa bir gelecekte kapımızın içinde de oluşacaktır. Mevcut sistemi kuran, başarı ile işleten global kuruluşlar ekonomisinin düze çıkması, milli gelirinin yükselmesi, ticaretinin serbestleşmesi, yabancı sermayenin rahatça ve güvenle gelmesi ile açık pazar haline gelecek olan ülkemizde serbestçe at koşturabileceklerdir. Bizlerle bırakın rekabet etmeyi birlikte çalışmayı bile düşünmeden 20.000-30.000 adetlik kara nakliye araçlarıyla, 100.000 kişilik insan kaynaklarıyla, 1 Milyon m2’lik kapalı depo alanlarıyla, milyonlarca konteyner elleçleyebilen liman yatırımlarıyla, teknoloji yaratan bilgi işlem yapılarıyla, otomasyonlarıyla, robotlarıyla, uydu bağlantılarıyla yıllarca hizmet verdiğimiz hizmet verdiğimiz kuruluşlarla bizleri aynı masaya bile oturtmadan iş bağlantıları kuracaklardır.
Yapılacak şey yurt dışından ülkemize gelecek yabancı kuruluşlarla rekabet edecek yapıya ulaşmak, rekabet edemeyeceksek, birlikte çalışma olanaklarının yaratılması olmalıdır. Mevcut yatırımlarımızın ölçeklerinin büyümesi, pazar paylarımızın yükselmesi, müşteri ilişkilerimizin geliştirilmesi, yazılım ve IT alt yapımızın sağlamlaştırılması şarttır. Bu sayede yakında küresel ticaret ağının bir parçası olacak olan Türkiye rekabet şansı kazanabilecektir. Şirket ortaklıkları bunu sağlayan en güzel çözümdür. Bu evliliklere yurt dışı finans kuruluşlarının fonların desteğini alarak, küresel lojistik şirketlerinin bilgi ve teknolojilerini ekleyerek bir yere ulaşmamız mümkündür. Rekabette başarılı olmak için gereken sermayeye, teknolojik bilgiye, pazar ilişkilerine sahip olan kuruluşlar. Birleşmeler yoluyla ölçeklerini büyütmeli ve verimli çalışma olanağına kavuşmalıdırlar. Üretici kuruluşlarımız artık lojistik partnerlerini belirleyip, onlarla bir stratejik ortak şeklinde çalışmaya başlamalıdır. Artık lojistiği sadece yük taşıması olarak görmeyip, yüz yılımızın en hızlı büyüyecek, üreticilere stratejik avantaj sağlayacak bir iş birliği fırsatı olarak görmenin zamanı gelmiştir.
Gelecekte dijital TV yayınları sayesinde siparişlerin kolaylaşacağı , tüketimin mobil ticaretle veya otomatik iletişim sistemleri ile bizlerin haberimiz olmadan anında sipariş haline geleceği günler düşünülmektedir. Buzdolaplarının otomatik talep bildireceği, yeni çıkan kitapların, CD’lerin, tüketim malzemelerinin otomatik olarak evimize ulaştırılacağı günler yakındır. Böyle bir dünyada lojistik hizmetlerin hatasız, hızlı, ekonomik, şeffaf ve en az müdahaleyi gerektirir biçimde verilmesi son derece önemli olacaktır. Hizmet vermek üzere bu sektöre yatırım yapanların, yapmayı planlayanların son derece gelişmiş ve esnek bir bilgi teknolojileri alt yapısına sahip olmaları önemli bir zorunluluktur. Bu sektör yüz yıllar boyunca hizmet verdiğimiz, yönettiğimiz diğer sektörlerden bir farklılık göstermektedir. Artık bilginin saklandığı değil paylaştıkça değer kazandığı bir iş konundan söz ediyoruz. Yeni bir yaşam şekli, yeni bir iş yapma tekniği ve yeni bir bilinç gerektirmektedir.
Lojistik sektörüne yeni adım atmaya hazırlanan arkadaşlarımızı. heyecanlı günler beklemektedir. Kıyasıya bir rekabet yarışına giren küresel endüstriler lojistik hizmet ortaklarının bu yarışa destek vermesini hatta savaşa girmesini bekleyeceklerdir. Rekabet artık ürünlerde değil tedarik zincirleri arasında olacaktır. Eğitimini tamamlamış, yabancı dili olan, süreç analizi bilen, optimizasyon kavramını anlamış, yaptığı işi ölçebilen, sonuçları karşılaştırarak farkları bulan ve yeniden yapılandırabilen elemanlara ihtiyaç olacaktır. Lojistik artık bir taşıma ve depolama hizmeti değildir. Artı değer yaratma yarışı haline gelmiştir.
Kısa özgeçmiş
ODTÜ makine mühendisliği bölümünden mezun olan Atilla Yıldıztekin Borusan Lojistik A.Ş., Arkas Lojistik A.Ş. ve Aras Lojistik A.Ş. kuruluşlarının kurucu genel müdürüdür.
Üniversitelerde ve çeşitli seminerlerde “lojistik yönetimi” ve “depo yönetimi” konularında ders vermekte, konferanslarda konuşmacı ve fuarlarda destekleyici olarak yer almakta, ekonomi gazetelerinde ve sektör dergilerinde köşe yazarlığı yapmaktadır. Lojistik sektörü ile ilgili derneklerde yönetim kurullarında çalışmakta olan 2005 Mart ayından itibaren lojistik sektöründe farklı kuruluşlarda bağımsız lojistik danışmanı olarak görev yapmaktadır.
Atilla Yıldıztekin
Lojistik Yönetim Danışmanı