Değişen ekonomik şartların ve tüketici tercihlerinin ışığında günümüzde hemen hemen her işletme kendini sürekli artan bir rekabet ortamı içerisinde bulmuştur. Tüketicinin eskiden, daha bilinçli olması ve ne istediğini bilmesi, işletmelerin pazar paylarını sınırlayıcı ve zorlayıcı bir durum yaratmaktaydı. İşletmelerin de değişen bu şartlara ayak uydurabilmek, sürekli artan rekabet karşısında var olabilmek için yeni yönetim teknikleri geliştirmesi zorunluluğu işletmeleri yeni arayışlara sevk etmiştir. Bu arayışlar sonunda işletmeler yeni bir yönetsel araç olarak “Benchmarking”i kullanmaya başlamıştır.
Benchmarking, sürekli olarak herhangi bir zaman ve yerde arayıp bulma, karşılaştırma ve en doğru olanı alıp uygulama anlamına gelmektedir. Benchmarking (Kıyaslama) tekniği karşılaştırma yapma amacı ile standartların tamamlanmasını sağlayan sistematik bir yaklaşımdır. Hem ölçülebilir performans hedeflerinin belirlenmesi hem de ürün ve proses tasarımı için fikirlerin oluşmasına katkıda bulunur. Aynı zamanda, iş proseslerinin ve prosedürlerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için de önemli fikirler sağlar. Ürün ve proses kıyaslamaları dünya sınıfı veya kendi sınıfının en iyilerinin objektif performans ölçümleriyle tanımlanmasını ve bu performans seviyesine nasıl ulaşabileceğinin araştırılmasını kapsamalıdır. Kıyaslama, karşılaştırma yapılan şirketlerin yeterliliklerini aşabilecek yeni ürün ve prosesleri geliştirmek için bir basamak sağlamalıdır.
Benchmarking‘in faydaları:
- İyileşmeye açık alanlar belirlenir,
- Kurumun her bir noktası ortaya çıkar.
- Hedef-Sonuç ortaya çıkar,
- Paylaşım meydana gelir,
- Kurumsallaşmalar sağlanır,
- Rekabet gücü yükselir.
Türkiye’de ve Dünya’da Benchmarking (Kıyaslama) Yıllardan beri Japonya’da bir anlayış olarak ilgi gören ancak yönetsel bir araç olarak ele alınmayan ve ABD’de “Benchmarking” adını alarak böylesine hız kazanan yöntem, Türk iş dünyasının son dönemlerde ilgisini çekmeye başlamıştır. Gümrük Birliği’nin gündeme gelmiş olması, dışa açılma ve rekabet edebilme gücünü arttırmada kullanılan, batıda neredeyse her işletmenin uyguladığı yöntemin Türkiye’de de tanınmasına yol açmıştır. Küreselleşmenin önem kazanmasıyla Türk işletmeleri de uluslararası pazarlara girebilmek ve iç pazarda paylarını kaybetmemek için harekete geçmişlerdir. Değişen yönetim anlayışı, benchmarking ‘in işletmeler tarafından ilgi görmesine yol açmaktadır. Yönetsel araç hakkında eğitimler verilmeye, uygulamalar yapılmaya başlanmıştır. Kalite Derneği, kıyaslama çalışma grubunu bir komite haline getirmiştir ve komite bu alandaki çalışmalara tüm hızıyla devam etmektedir. Bu konuda en yoğun faaliyet gösteren işletmelerden biri 1994 yılında kurulan Kalite ve Yönetim Merkezi ve Danışmanlık İşletmesi KALMER’dir. Kalite yönetimi konusunda öncü işletmelerden biri olan A.B.D işletmesi ‘Juran İnstitute’un Türkiye’de tek yetkili distribütörü olan KALMER, “Benchmarking Veri Tabanı” oluşturmak üzere çalışmalara başlamıştır. Dünya çapında benchmarking ve en iyi uygulama alanında araştırma ve bilgi hizmetleri sunan APQC kuruluşunun bir üyesi olan Arthur Anderson danışmanlık firması ise, bu işletmelerle işbirliği içinde yürüttüğü çalışmalar ile işletmelere kendilerini dünyadaki en iyi uygulamalarla karşılaştırma olanağını vermektedir.
Başarılı bir benchmarking yönetimi için başlıca şu işlemler yürütülmelidir:
- Organizasyonda nelerin benchmarking analizine tabi tutulacağı tespit edilmelidir.
- Sektördeki diğer organizasyonlar tespit edilmelidir.
- Veri toplama yöntemi tespit edilmeli ve veri toplanmaya başlanmalıdır.
- Organizasyonda mevcut rekabet ve performans açığı tespit edilmelidir.
- Gelecekteki performans düzeyi belirlenmelidir.
- Analiz sonucu elde edilen bulgular değerlendirilmeli ve sonuçlar ortaya konmalıdır.
- Fonksiyonel hedefler oluşturulmalıdır.
- Aksiyon planı geliştirilmelidir.
- Aksiyon planları uygulanmalı ve sonuç izlenmelidir.
- Organizasyonda benchmarking yöntemi yeniden düzenlenmeli ve geliştirilmelidir.
Türkiye’de kıyaslama konusunda faaliyetler çok yetersizdir. Şirketlerin bilgi vermeye açık olmamaları ve bilgi vermekten kaçınmaları sonucu doğru ve yeterli veri toplanamamakta, istenen detayda kıyaslama yapılamamaktadır. Oysa kıyaslama çalışması, bir ülkenin rekabette avantajı elde etmesini sağlayacak temel sektörler ve faaliyet konularını belirlemesi ve geliştirmesinde çok önemli rol oynar. Günümüzde gelişmiş tüm ülkelerin ulusal kıyaslama enstitüleri ve ayrıca farklı sektörlerde kıyaslama çalışmaları yapan kurumları bulunmaktadır.
Merve Yüksel